"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1416 E., 2023/1405 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Hatay 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/571 E., 2021/201 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2002 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden 4 çocuklarının bulunduğunu, evlilik birliği içerisinde erkeğin sorumsuz ve uyumsuz tavırlar sergilediği, müvekkiline şiddet uyguladığı, özellikle son zamanlarda şiddet eylemlerini arttırdığı, müvekkilini darp edip, ağır ithamlarda ve hakaretlerde bulunduğu, ters ilişkiye zorladığı, kabul etmediğinde müvekkilini darp ettiği, yine müvekkil ile 17 yaşındaki kızı dışarı çıkacağı zaman davalının kızına ve müvekkiline "siz giyinip erkeklere mi gidiyorsunuz" şeklinde sözler sarf ettiği, çocuklarına da şiddet uyguladığı, davalının annesinin de müvekkili hırsızlıkla suçladığı, sürekli aşağıladığı, hor gördüğü, ortak konuttan altınların çalındığı zaman davalı yan ve annesinin müvekkili suçladıkları, altınları alarak sevgilinle mi yedin şeklinde sözler söylediği iddia ve vakıaların ileri sürülerek, davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyet haklarının anneye verilmesine, kadın için aylık 750,00 TL, ortak çocuklar için aylık 500,00'er TL, yargılama süresince tedbir, kararın kesinleşmesi ile birlikte kadın için yoksulluk, ortak çocuklar için iştirak nafakasına ayrıca boşanma nedeni ile 50.000,00'er TL maddî ve manevî tazminatın erkekten alınarak kadına ödenmesine karar verilmesinin talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen hususların gerçeği yansıtmadığı, davacının asıl ve tamamen kusurlu olduğu, yaklaşık 4-5 senedir tarafların aynı ev içerisinde yaşıyor olmalarına rağmen müvekkilini kendi yatağına almadığı, müvekkilinin bu yöndeki taleplerini red ettiği, müvekkiline hitaben kadınlık yapmayacağı, onu istemediği, onunla aynı yatağı paylaşmayacağı, ondan tiksindiğini söylediği, bu şekilde davrandığı, davacının gece geç saatlerde arkadaşları ile beraber dışarı çıkan, istediği saatte eve gelen, müvekkilinin uyarısı halinde de "sen kimsin ki, bana karışamazsın, sen erkek misin" dediği karşı iddia ve vakıaların ileri sürülerek, açılan davanın reddine, boşanmaya karar verildiği takdirde ortak çocukların velâyet haklarının babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar 2003 doğumlu Selva, 2006 doğumlu Hasan, 2011 doğumlu Salih ve 2014 doğumlu Mira'nın velâyetinin anneye verilmesine, davalı baba ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki düzenlenmesine, kadın için aylık 300,00 TL tedbir-yoksulluk, ortak çocuklar için dava tarihinden karar tarihine kadar aylık 200,00'er TL karar tarihinden kararın kesinleşmesine kadar aylık 400,00'er TL tedbir, kararın kesinleşmesi ile birlikte aylık 400,00'er TL iştirak nafakası ile boşanma nedeni ile kadın lehine 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına ödenmesine, bu yönlerdeki fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, delillerin yeterince incelenmeden eksik inceleme ile karar verildiği, çocukların annenin etkisinde kaldıkları, beyanlarının gerçekten uzak olduğu, çocukları annenin babaya karşı olumsuz etkilediği, davalı tanıklarının beyanlarının değerlendirilmediği, kusur belirlemesinin hatalı olduğu, nafaka, maddî ve manevî tazminatın toplanan delillere, usul ve yasaya uygun düşmediği, miktarlarının fahiş olduğu yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılamanın, belirlenen kusur durumunun, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin karar ve karar gerekçesinin, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine ilişkin düzenlemenin, gerekçesinin, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, gelir seviyeleri yaşantıları, boşanmaya neden olan belirlenen kusur durumu dikkate alındığında, yargılama süresince kadın ve ortak çocuklar için takdir edilen tedbir, boşanma kararının kesinleşmesi ile birlikte kadın lehine takdir edilen yoksulluk, ortak çocuklar için takdir edilen iştirak nafakalarının, kadın lehine boşanma nedeni ile takdir edilen maddî ve manevî tazminatın usul ve kanuna, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, belirlenen kusur durumuna uygun olduğu, yasal şartlarının oluştuğu, miktarlarının az ya da fahiş olmadığı gerekçesiyle istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesi ile; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın tüm yönlerden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.