"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1154 E., 2023/1131 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/525 E., 2022/406 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2016 tarihinde evlendiklerini, ortak bir çocuklarının olduğunu, ortak çocuğun doğumundan sonra yaşanan hadiselerin evlilik birliğinin devamında fayda bırakmadığını, ortak çocuğun doğumundan sonra sarılık geçirdiğini ve kuvöze alındığını, davalının annesinin ısrarla çocuğun kuvözden çıkarılmasını istediğini, bu nedenle davacı ile tartışmaya başladığını, davalının da annesinin yanında yer aldığını ve davacı ile tartıştığını, evde bu tartışmanın devam ettiğini, davalının evde kapıları yumrukladığını, tekmelediğini, davacı ve ailesine hakaret ettiğini, küfür ettiğini, onları evden kovduğunu, davacının annesinin üzerine yürüdüğünü, kadına ve ailesine psikolojik şiddet uyguladığını, daha önceki zaman diliminde kadının telefonunu fırlatıp kırdığını, evdeki eşyalara zarar verdiğini, kadını evlilik birliğini sonlandırmakla tehdit ettiğini, son 1,5-2 ay boyunca yatağını ayırdığını, cinsel yükümlülüklerini ihlal ettiğini, kadına "seni sevmiyorum, istemiyorum, seni beğenmiyorum, senden boşanacağım, sensiz hayat ne güzel olurdu" dediğini, kadın annesine gideceğini söylediğinde "gittiğin yerden dönme, bir daha gelme" diyerek kadını kovduğunu, sonraki dönemde kapı kilidini değiştirdiğini, tarafların ayrı olduğu dönemde kadının ve çocuğun ihtiyaçlarını karşılamadığını, davalının davacı ile dışarı çıkmadığını, eve misafir kabul etmediğini, misafir geldiğinde surat asarak oturup konuşmadığını, sadece kendi ailesi geldiğinde kabul ettiğini, boş vakitlerini kendi ailesine ayırdığını, psikolojik, ekonomik, fiziksel, sosyal şiddet uyguladığını beyanla, tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacıya verilmesine, ortak çocuk lehine aylık 1.000,00 TL tedbir-iştirak, davacı lehine aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî 100.000,00 TL manevî tazminata ve nafakaların gelecek yıllarda TÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini, davacı ve annesinin davalıya bağırdığını, tarafların cinsel hayatlarının sona ermesine davacının neden olduğunu, davacı ve annesinin davalıya psikolojik şiddet uyguladığını, davacının davalıya haber vermeden müşterek konutu terk ettiğini, erkeğin kadını arayıp müşterek konuta çağırdığını ancak kadının dönmeyeceğini söylediğini, davalıya "sen yobazsın, senden adam olmaz" dediğini, ortak çocuğu davalıya göstermediğini, gün içinde sürekli televizyon ya da telefon ile vakit geçirdiğini, sürekli gezmeye gittiğini, akşam 17:00'den önce eve dönmediğini, yemek yapmadığını, davalıyı yok saydığını, hakaret ve tehdit ettiğini, davalının üniversiteyi gitmesini desteklemediğini, "bu saatten sonra okunur mu, okuyup ne yapacaksın, geç kalmışsın" dediğini, davalıyı çevresindeki insanlara küçük düşürdüğünü, aşağıladığını, psikolojik, ekonomik, sosyal, fiziksel şiddet uyguladığını beyanla, tarafların boşanma larına, müşterek çocuğun velâyetinin davalıya verilmesine ve davacının taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı erkeğin eşine ve ailesine hakaret ettiği, onları evde istemeyip kovduğu, fiziksel ve psikolojik şiddet içeren eylemlerde bulunduğu, tam kusurlu olduğu" gerekçesiyle, davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, baba ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk lehine takdir edilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 600,00 TL'ye çıkarılmasına, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra iştirak nafakası olarak devamına, gelecek yıllarda TÜFE oranında arttırılmasına, davacı kadın lehine takdir edilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 600,00 TL'ye çıkarılmasına, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, gelecek yıllarda TÜFE oranında arttırılmasına, davacı kadın lehine 15.000,00 TL maddî 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili de istinaf dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu, davalıya yüklenen kusuru kabul etmediklerini, davacının tam kusurlu olduğunu, davanın reddi gerektiğini, kadın lehine tazminat koşullarının oluşmadığını, hükmedilen tazminat ve nafaka miktarların yüksek olduğunu, velâyetin babaya verilmesi gerektiğini, tesis edilen kişisel ilişki süresinin yetersiz olduğunu beyanla, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın boşanma hariç reddine karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılamanın, belirlenen kusur durumunun, TMK'nun 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin karar ve karar gerekçesinin, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine ilişkin düzenlemenin, gerekçesinin, çocuğun yaşı itibariyle anneye bağlı olduğu dönemde bulunması ve sosyal inceleme raporu içeriği gözetildiğinde, davalı baba ile ortak çocuk arasında tesis edilen kişisel ilişki sürelerinde, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, gelir seviyeleri yaşantıları, yargılama süresince kadın ve ortak çocuk için takdir edilen tedbir, boşanma kararının kesinleşmesi ile birlikte takdir edilen iştirak ve yoksulluk nafakasının uygun olduğu, boşanmaya neden olan belirlenen kusur durumu dikkate alındığında kadın yararına maddî ve manevî tazminat hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesi ile; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun)190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.