Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9115 E. 2024/5846 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, hükmedilen maddi tazminat miktarının yeterliliği ve kadının boşanma sonrası erkeğin soyadını kullanma talebinin reddinin hukuki olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Maddi tazminat miktarının belirlenmesinde hakkaniyet ilkesi gereği tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur dereceleri, paranın alım gücü ve ihlal edilen menfaatler ile kadının 15 yıldır erkeğin soyadını kullanması, ortak çocuklarının bulunması ve velayetin anneye verilmesi nedeniyle soyadını kullanmakta menfaatinin olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1920 E., 2023/2635 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Çorum 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/412 E., 2023/255 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, kadının, erkeğin soyadını kullanmaya izin verilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının tutarsız davranışlarının bulunduğunu, 2016 yılından beri ayrı yaşadıklarını, kadının fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, evden kovduğunu, kadının erkeğin velayeti kendisinde bulunan çocuklarına şiddet uyguladığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin mahkemenin taktiri ile karar bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı davalı erkek vekili birleşen dosya cevap dilekçesinde özetle; kadının dilekçesinde affettiğini belirttiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; erkeğin aynı iddiaları ileri sürdüğü davasının Antalya 2. Aile Mahkemesinin 2018/741 Esas sayılı dosyası ile reddine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, erkek ile mutlu bir evliliğinin bulunduğunu, iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin önceki evliliğinden olan çocuklarına şiddet uygulamadığını, çocukların annesinin çocukların velayetini almak için haksiz şikayette bulunduğunu, yapılan yargılamada beraatine karar verildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir .

2.Davalı davacı kadın vekili birleşen dosya dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ortak çocuklara karşı babalık görevlerini yerine getirmediğini, erkeğin önceki evliliğinden olan çocuklarının iftira attığını, yapılan yargılamada beraatine karar verildiğini, yaşanan süreçte erkeğin yanında olmadığını, eski eşi ile konuştuğunu, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, yurt dışına gittiğini, maddî olarak destek olmadığını, şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, .... isimli kadınla kendisini aldattığını, erkeğin Antalya 2. Aile Mahkemesinin 2018/741 Esas sayılı dosyası ile açtığı boşanma davasının reddine karar verildiğini, bileziklerinin alınması sebebi ile maddî zararının bulunduğunu, yaşananlara çocukları için katlandığını erkeği affetmediğini iddia ederek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar lehine aylık 1.500,00 er TL iştirak nafakasına, lehine aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmesine, 100.000,00 TL manevî tazminat ile 80.000,00 TL maddî tazminatın erketen alınarak kadına verilmesine, boşandıktan sonra soyadının ... olarak kalmasına izin verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin daha önce Antalya 2.Aile Mahkemesi'nin 2018/741 Esas sayılı dosyasıyla 01.08.2018 tarihinde boşanma davası açtığı, yapılan yargılama neticesinde erkeğin kusurlu bulunduğu, kadının kusurunun bulunmadığı davanın reddine karar verildiği, kararın 01.07.2020 tarihinde kesinleştiği, erkeğin aynı vakıaları ileri sürerek tekrar dava açtığı, birleşen dava bakımından; erkeğin en son birlikte yaşanılan zaman sonrasında evden ayrılarak gittiği ve iş bu karşı davanın açılmasına kadar geçen süre içerisinde kadınla ve ortak çocuklarla maddî ve manevî yönden hiç ilgilenmediği, arayıp sormadığı, maddî destekte bulunmadığı, kadını ve çocukları yardıma muhtaç halde bıraktığı, erkeğin kadını tehdit ettiği, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarının bulunduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın kesin hüküm nedeni ile usulden reddine, birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetlerinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar için aylık 1.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, aylık 1.250,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, 50.000,00 TL maddî tazminat ile 50.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, kadının erkeğin soyadını kullanmasına izin verilmesi talebinin ise menfaati ispat edilemediği gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davalı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; maddî tazminat miktarı ve boşandıktan sonra erkeğin soyadını kullanımına izin verilmesi talebinin reddi bakımından kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı davacı kadın vekili temyiz başvurusunda özetle; maddî tazminat miktarı ve boşandıktan sonra erkeğin soyadını kullanımına izin verilmesi talebinin reddi bakımından kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, maddî tazminat miktarı ve kadının, erkeğin soyadının kullanılmasına izin verilmesi talebinin kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 173 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

1.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

2.Tarafların ortak çocuklarının bulunduğu, ortak çocuğun velayetinin anneye verildiği, kadının 15 yıldır erkeğin soyadı ile tanındığı değerlendirildiğinde kadının boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaatinin bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği ispat edilmiş olup kadının talebinin kabulü gerekirken bu hususlar gözetilmeksizin menfaati ispat edilmediği gerekçesi ile kadının boşandığı kocasının soyadını kullanmasına izin verilmesi talebinin reddi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.