Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9120 E. 2024/2639 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, korkutma ve zorlama yoluyla iradesinin sakatlanması sonucu gerçekleştirildiğini iddia ettiği evliliğin nisbi butlanla iptali talebinin reddi üzerine açılan temyiz davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, evliliğin korkutma yoluyla gerçekleştirildiğine dair iddiasını ispatlayamaması ve hürriyetinden yoksun bırakılma iddiasıyla ilgili açılan ceza soruşturmasında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1137 E., 2023/1172 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şereflikoçhisar 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/262 E., 2022/191 K.

Taraflar arasındaki evliliğin nispi butlan ile iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının Azerbaycan doğumlu olduğunu ve Türkiye'de evlenmekle Türk vatandaşlığı kazandığını, eşinin vefatından sonra eşinin önceki evliliğinden olan çocukları tarafından dışlandığı için Erzurum'dan Ankara'ya taşındığını, Ankara'da ekonomik durumunun sıkışması üzerine tefecilerden borç para aldığını, tefecilerin icra takipleri nedeniyle dul aylığı üzerine hacizler konulduğunu, davacının tefeciler hakkında şikayetçi olduğunu ve soruşturma dosyası açıldığını, şikayeti üzerine tefeciler tarafından anlaşma yapmak için arandığını ve çağırıldığını, görüşmeye gittiğinde tefecilerin adamları tarafından silahla tehdit edilerek kaçırıldığını, ölüm tehdidi altında şikayetinden vazgeçmesinin sağlandığını, bu kişiler tarafından bir evde hapis tutulduğunu, hapis tutulduğu yerden kaçtığında kendisinin davalı ile evlendirildiğini öğrendiğini, kendisini kaçıran ve alıkoyan kişiler hakkında şikayette bulunduğunu ve soruşturma dosyası açıldığını, davacının iradesi dışında evlendirildiği davalının 1934 doğumlu olduğunu, davacının evlenmekle önceki evliliğinden aldığı dul aylığından da olduğunu, davalının miras bırakacak bir mal varlığının da bulunmadığını, yapılan evliliğin davacıyı kaçıran tefecilerin adamları tarafından zorla yaptırıldığını belirterek davalı ile arasındaki zorla ve korkutma ile yaptırılan evlilik akdinin butlan nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, davacı ile kendi iradesiyle belediye memuru önünde evlendiklerini, aynı evde bir aya yakın süre beraber yaşadıklarını, davacının kendisinden para istediğinde ve parasının olmadığını anladığında evi terk ettiğini, para için evlendiğini anladığını, aleyhine boşanma davası açtığını, bu davanın derdest olduğunu, korkutma ya da zorla imza attırma gibi olayların olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile inlenen tanık beyanları, soruşturma dosyaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, özellikle davalı tanıklarının nikah anı ve sonrasına ilişkin görgüye dayalı beyanları, resmi nikahın kıyıldığı Şereflikoçhisar İlçe Belediye yetkililerine söyleme imkanı varken, iradesinin dışında evlendiği konusunda beyanda bulunmadığı, nikah sonrasında iradesi dışında evlenen bir kişi gibi davranmadığı, davacının pek yakın ve ağır bir tehlike ile korkutularak evlenmeye razı edildiği hususunun ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; soruşturma dosyasındaki kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın hukuk mahkemesi yönünden bağlayıcı olmayacağını, davacının davalı ile evlilik yapması için geçerli bir neden bulunmadığını, aynı evi paylaştığı arkadaşları tarafından karakola kayıp başvurusunda bulunulduğunu, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, evlenme evrakları ve banka hesap kayıtlarını istenmediğini, evliliğin butlanı davası kamu düzenine ilişkin olduğu için hakimin re'sen de isteyebilmesi gerektiğini, Mahkemenin sadece 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 151 inci maddesi kapsamında değerlendirme yaptığını, hile ve aldatma unsurlarının değerlendirilmediğini, davalı tanıklarının beyanlarının yanlı olduğunu belirterek davanın reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın hakkında yapılan kayıp başvurusunda kadının kayıp olmadığı yönünde beyanda bulunduğu, kadının hürriyetinden yoksun kılma suçlaması ile erkeği şikayeti üzerine açılan soruşturma dosyasında delil yetersizliğinden kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, karara yapılan itirazın reddedildiği, aralarında erkeğin de bulunduğu altı şüphelinin kadına yönelik yağma suçunu işlediği gerekçesi ile yapılan şikayet üzerine açılan soruşturma dosyasında ise kamu davası açılabilmesi için yeterli şüphe oluşturacak somut ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, karara yapılan itirazın da reddedildiği, bu nedenle ispat külfeti üzerinde bulunan kadının evliliğin korkutma yoluyla iradesi sakatlanarak gerçekleştirildiği yönündeki iddiasını ispatlayamadığı dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarlayarak davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evliliğin nisbi butlan ile iptali şartlarının oluşup oluşmadığı, davanın ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı, 150 ve 151 inci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un(6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.