Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9142 E. 2024/5854 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanma davasında, kusur durumu, velayet, nafaka miktarları ve maddi-manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğunun anlaşılması, takdir edilen nafaka ve tazminat miktarlarının düşük olması ve kadına yüklenen kusurların ispatlanamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının nafaka ve tazminat miktarları yönünden bozulmasına, diğer kısımlarının ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1093 E., 2023/2332 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/195 E., 2021/773 K.

Taraflar arasındaki Boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı- davalı kadın vekili ve davalı davacı- erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı davalı kadın vekili ve davalı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- davalı vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli alkol tükettiğini, tüm parasını alkole harcadığını, erkeğin 2 yıldır işsiz oyduğunu, işsiz kaldığı dönemde de alkol alışkanlığının devam ettiğini, erkeğin faturalardan kaçınmak amacı ile kış aylarında kadını ortak çocuk ile birlikte annesi ve kardeşinin yanına gönderdiğini, kadının erkeğin baskısı sebebi ile işten ayrıldığını, erkeğin KKTC 'de iş bulması üzerine kadının bu fikri desteklediğini fakat erkeğin bulduğu işe gitmediğini, fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine , ortak çocuk için aylık 600,00 TL iştirak nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine , kararın kesinleşmesi halinde nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesine, 100.000,00 TL maddî tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilemesine, karar verilmesini talep etmiştir .

II. CEVAP

Davalı- davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, 2018 yılı kış aylarında ortak çocuğun sağlığı için kışı erkeğin ailesinin yanında geçirme kararı aldıklarını, kadının ortak çocuk ile kendi ailesinin yanına gittiğini, 2019 yılı kışında ise kadının tek başına karar alarak ortak çocuk ile birlikte kendi ailesinin yanına Konya iline gittiğini, erkeğin bilgisi dışında Eskişehir iline tatile gittiğini, erkeğin kadının tatil masraflarını karşıladığını, bu sebeple ekonomik zorluk çektiğini, kadının fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, evlilik birliği içerisinde yaşanan olayları annesine aktardığını, kadının yatağını ayırdığını, kadının telefonunda çıplak fotoğraflarının bulunduğunu bunları ne için çektiği sorusunu kadının cevapsız bıraktığını, erkeği sevmediğini ve dönmeyeceğini beyan ettiğini savunarak ve iddia ederek asıl davanın reddine, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk için aylık 500,00 TL, tedbir nafakasına karar verilmesine , kararın kesinleşmesi halinde nafakanın iştirak nafakası olarak devamına karar verilmesine, 200.000,00 TL maddî tazminat ile 200.000,00 TL manevî tazminatın kadından alınarak erkeğe verilemesine karar verilmesini talep etmiştir .

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadının Konya' ya erkek kardeşinin evine gittiği, kadının Konya' ya gitmesinden önce tarafların ortak kararı ile kirası daha uygun bir eve taşınmaya karar verip eşyaları taşınmaya hazır hale getirdikleri, kadının bu aşamada Konya' ya gittiği, kadının Konya' da olduğu süreçte erkek ve kardeşlerinin evin taşınma ve yerleştirme işlerini hallettikleri, kadına durumu iletip gelmesini ilettikleri, ancak kadının Eskişehir' e tatil planlarından bahsettiği, dönmeyi kabul etmediği, kadının Konya' dan annesi ve erkek kardeşi ile Eskişehir' de kadının erkek kardeşinin arkadaşı, aile dostlarının evine gittikleri, orada 2 gün kadar kaldıkları; erkeğin Kıbrıs' a gideceğini, çocuğu gitmeden görmek istediğini söylediğinde kadının Eskişehir' den ortak konutun bulunduğu Denizli'ye döndüğü; tanık ...' e "Ben ...' ü hiç bir zaman sevmedim." dediği, evlilik birliğinin temelden sarsıldığı, evlilik birliğinin temelden sarsılmasında erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadının hafif kusurlu olduğu, gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine , ortak çocu için aylık 450,00 TL iştirak nafakasının erkekten alınarak kadına verilemesine, aylık 450,00 TL yoksulluk nafakasının erketen alınarak kadına verilmesine, 17.000,00 TL maddî tazminat ile 15.000,00 TL maddî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine erkeğin tazminat ve iştirak nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davacı- davalı kadın vekili ve davalı- davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı -davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, erkeğin boşanma davasının kabulü, tazminat ve nafaka miktarları, aleyhe hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama giderleri bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı- davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, erkeğin tazminat taleplerinin reddi velâyet düzenlemesi bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir .

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı kadın vekili ve davalı- davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı- davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, erkeğin boşanma davasının kabulü, tazminat ve nafaka miktarları, aleyhe hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama giderleri bakımından kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı- davacı erkek vekili temyiz başvurusunda özetle; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, erkeğin tazminat taleplerinin reddi velâyet düzenlemesi bakımından kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davalarının kabulü maddî tazminat, manevî tazminat, şartlarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise tazminatların miktarı, velâyet düzenlemesi ile yargılama gideri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı,166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası , 336 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle davacı- davalı kadına kusur olarak yüklenen erkeği hiç sevmediğini beyan ettiği vakıası dışındaki kusurlara ilişkin tanık beyanları sebep saiki açıklanmayan yoruma dayalı beyanlar olduğu ve kusur olarak addedilemeyecek vakıalar olduğu bu nedenle bu vakıaların kadına kusur olarak yüklenemeyeceği; bu hale göre de boşanmaya sebep olan olayda erkeğin ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir .

2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanunun " hakkaniyet ilkesi" ile ilgili dördüncü maddesinin de dikkate alınarak daha uygun miktarda tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

3. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk yararına takdir edilen tedbir nafakası ve iştirak nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanunun " hakkaniyet ilkesi" ile ilgili dördüncü maddesinin de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usûl ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

4. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırıya, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî - manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının tedbir, iştirak, yoksulluk nafakaları ile kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının tedbir nafakaları, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası maddî tazminat ve manevî tazminat miktarları yönünden kadın yararına BOZULMASINA,

3. Yukarıda (1) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere davalı- davacı erkek vekilin tüm, davacı- davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıdaki temyiz giderinin temyiz eden Cumhur'a yükletilmesine,

Temyiz peşin harcın istek halinde yatıran Saliha'ya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.