Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9149 E. 2024/6160 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, tazminat, nafaka, velayet ve kişisel ilişki tespiti hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2366 E., 2023/2349 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/253 E., 2023/540 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli şiddet uygulayıp hakaret ve küfür ettiğini, parasına el koyduğunu, kısıtladığını, sosyal ortamlara girmesine izin vermediğini belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması ve pek kötü muamele sebebiyle boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine, 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, faizi ile 20.000,00 TL manevî tazminata, evlilik birliği içerisinde edinilmiş mal rejiminin tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile; karşı davacının iddialarının asılsız olduğunu, kadının şiddet uygulayıp, hakaret ettiğini, sürekli aşağıladığını, ev işlerini yapmadığını, lüks istekleri olduğunu, çocukla ilgilenmediğini belirterek kadının davasının reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velâyetinin müvekkiline bırakılmasına, aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, mal rejiminin tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 23.06.2021 tarihli, 2020/240 E., 2021/436 K. sayılı kararı ile ; davalı karşı davacı erkeğin, kadına şiddet uyguladığı, "beceriksiz, vasıfsız, gevşek" biçimindeki sözlerle hakaret ettiği, davacı karşı davalı kadının ev işlerini yapmadığı, erkeğin ağır kusurlu olduğu değerlendirilerek her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, kadının pek kötü muamele nedenine dayalı boşanma davasının reddine, koşulları oluştuğundan kadın yararına faiziyle 20.000,00 TL manevî tazminata, kadının nafaka talebinin reddine, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, sosyal inceleme raporu dikkate alınarak velâyetin anneye tevdiine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 600,00 TL tedbir ve 750,00 TL iştirak nafakasına, mal rejimi davalarının tefrikine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 09.03.2023 tarihli kararı ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (4721 sayılı Kanun) 405 inci ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 56 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca davalı-davacı erkeğin vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin usulünce araştırılması ve bu hususun bir ön sorun kabul edilmesi ve sonucu uyarınca işlem yapılması kabule göre de; kadının ne kadar ücret aldığı çalıştığı iş yerinden sorularak, aldığı ücretin kadını yoksulluktan kurtaracak düzeyde olup olmadığının belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yoksulluk nafakasının reddine karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı karşı davacı erkeğin, kadına şiddet uyguladığı, "beceriksiz, vasıfsız, gevşek" biçimindeki sözlerle hakaret ettiği, davacı karşı davalı kadının ev işlerini yapmadığı, erkeğin ağır kusurlu olduğu değerlendirilerek her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, kadının pek kötü muamele nedenine dayalı boşanma davasının reddine, koşulları oluştuğundan kadın yararına faiziyle 20.000,00 TL manevî tazminata, kadının nafaka talebinin reddine, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, sosyal inceleme raporu dikkate alınarak velâyetin anneye tevdiine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık Mahkeme karar tarihinden itibaren 1.000,00 TL tedbir ve 1.500,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen manevî tazminat, erkeğin reddedilen tazminat talepleri, nafakalar, velâyet ve kişisel ilişki yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile karar usul ve kanuna uygun olduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen manevî tazminat, erkeğin reddedilen tazminat talepleri, velâyet, kişisel ilişki, çocuk için hükmedilen nafakalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet ve kişisel ilişki noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesi, 175 inci, 182 inci, 323 üncü ve 324 üncü maddeleri, 330 uncu, 331 inci ve 336 ncı maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 12 nci maddesi; Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.