Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9146 E. 2024/6830 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme ve hükmedilen maddi-manevi tazminat miktarının doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davalı kadının ortak konutu terk etmesinin kusur olarak değerlendirilemeyeceği ve davacı erkeğin tamamen kusurlu olduğu yönündeki değerlendirmesi ile buna bağlı olarak hükmedilen tazminat miktarının yerinde olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1615 E., 2023/2497 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Serik Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/168 E., 2022/114 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının 29.05.2019 tarihinde evi terk ederek Şanlıurfa Siverek ilçesine ailesinin yanına gittiğini, "davalının bir daha eve geri dönmek istemediğini, dönmeyeceğini" söyleyerek telefonu kapattığını, davalının evlilik birliği süresinde sürekli müvekkilinin kazancını küçümsediğini, daha lüks bir yerde yaşamak istediğini belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile; iddiaların asılsız olduğunu, müvekkilinin eşi ve eşinin ailesi tarafından ağza alınmayacak hakaretler, küfürler edilerek evden kovulduğunu, karşı tarafın müvekkilini arayıp sormadığını, evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmeyen, eşine bakmayan, eşini toplum içinde aşağılayan ve ağza alınmayacak hakaretler eden, maddî ve manevî herhangi bir destek vermeyen erkeğin kusurlu olduğunu belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata, düğünde takılan altınların ve ziynet eşyalarının müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların erkeğin ailesi ile aynı binada karşılıklı şekilde oturdukları, yemeklerini beraber yedikleri, erkeğin maaş kartının babasında olması sebebiyle taraflar arasında tartışma çıktığı, kadının kişisel ihtiyaçlarının kendi annesi tarafından karşılandığı, erkeğin ailesinin kadına ev işleri ile ilgili baskı uyguladığı, kadının ayrı eve çıkma talebinin karşılanmadığı, kadının da ailesinin yanına giderek bir daha dönmemek suretiyle sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, tarafların eşit kusurlu olduğu değerlendirilerek her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, eşit kusur sebebiyle kadının tazminat taleplerinin reddine, kadın lehine dava tarihinden itibaren aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, ara kararla ziynet alacağının tefrikine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti ve reddedilen tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece kabul edilen ve davacı-karşı davalı erkek tarafından da istinafa gelinmediğinden kesinleşen erkeğin kusurlu davranışları nazara alındığında davalı-karşı davacı kadının ayrı yaşamakta ve müşterek konuta dönmemekte haklı olduğu, bu durumda kadına "ortak konutu terkedip geri dönmeme" davranışının kusur olarak izafe edilmesinin hatalı olduğu, kadının sadakatsizlik eyleminde bulunduğunun ise kanıtlanamadığı, erkeğin tamamen kusurlu olduğu, erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yönünde hüküm kurulmasının ve kadının talebinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, ne var ki davacı-karşı davalı erkeğin, kabul edilen boşanma davasında verilen boşanma hükmü istinaf kapsamı dışında bırakılmak suretiyle kesinleştiğinden kaldırılma sebebi yapılmadığı belirtilerek davalı karşı davacı kadının istinaf başvurusunun kabulü ile kusurun gerekçesinin değiştirilmesine, kadın lehine 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kusur tespiti ve kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.