Logo

2. Hukuk Dairesi2023/91 E. 2023/2917 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, reddedilen ilk boşanma davasından sonra ortak hayatın yeniden kurulup kurulmadığı, boşanma davasının kabul şartlarının oluşup oluşmadığı ve hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının uygunluğu hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet ilkesi gözetilerek hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminat miktarlarının azlığı nedeniyle, boşanma kararının bu kısımları bozulmuş, diğer yönleri ise onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1217 E., 2022/1611 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Hendek 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2018/156 E., 2020/177 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı asıl tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek dava dilekçesinde; davalı ile 1980 yılında evlendiklerini, açılan boşanma davasının reddine ilişkin verilen kararın 07.04.2008 tarihinde kesinleştiğini, davalı ile aralarında ortak hayatın 3 yıldır kurulmadığını, 29.05.2017 tarihinde eve dön ihtarı gönderdiğini, ancak süresi içinde davalı kadının eve dönmediğini, çok uzun zamandır birlikte yaşamadıklarını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiş, boşanmaya karar verilmesi halinde ise kadın yararına, aylık 500,00 TL tedbir ve 1.000,00 TL yoksulluk nafakalarına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların arasında görülen boşanma davasının reddine karar verildiği, ortak hayatın bu karardan sonra bir daha kurulamadığı, davacı erkeğin başka biriyle ilişkisi olduğu, tarafların boşanmalarında davalı kadının kusurunun bulunmadığı, davacı erkeğin tam kusurlu olduğu, davalı yararına maddî-manevî tazminat ve nafakaya hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulü ile, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince boşanmalarına, davalı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının karar kesinleşmesine kadar devamına, karar kesinleştikten sonra aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, 10.000 TL maddî, 10.000 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın, mahkemece davalının bir kusuru olmadığı tespit edildiği halde boşanmaya karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının ortak haneyi terk edip Hendek'e yerleştiği burada gayri resmi bir birliktelik yaşadığını, ayrı yaşamalarında tek kusurlu tarafın davacı taraf olduğunu, eşinden boşanmak istemediğini, davacının akıl sağlığının yerinde olmadığı hususunun mahkemece eksik bırakıldığını, yararına hükmedilen nafaka ve tazminatların çok az olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tüm yönleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece, tarafların arasında görülen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/234 E 2008/71 K sayılı kararı ile açılan boşanma davasının reddine ilişkin verilen kararın 07.04.2008 tarihinde kesinleştiği, dinlenen tanık beyanları ile ortak hayatın bu karardan sonra bir daha kurulamadığı husunun sabit olduğu ve davacının başka biriyle ilişkisi olduğu, tarafların boşanmalarında davalı kadının kusurunun bulunmadığı davacı erkeğin kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesinin usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, mahkemece yapılan kusur belirlemesinin yerinde olduğu, tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu, evlilikte geçen süre, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında davalı kadın lehine 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereğince hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında geliri olmayan ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan davalı kadın yararına aynı Kanun'un 175 inci maddesi gereğince hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının yerinde olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın; istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tüm yönlerden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, boşanma istemine ilişkin olup, uyuşmazlık taraflar arasında görülen ve reddedilen boşanma davasından sonra ortak hayatın yeniden kurulup kurulmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı davalı kadın yararına hükmedilen tazminat ile nafaka miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 55 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı erkeğin tüm, davalı kadının aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

3. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden davalı kadın yararına BOZULMASINA,

3. Davalı kadının diğer temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde yatırana iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.