Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9214 E. 2024/5563 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kimin kusurlu olduğu, velayet, nafaka ve tazminat konularında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tanık ifadeleri değerlendirilerek, kadının sanal alemde yabancı erkeklerle uygunsuz iletişim kurduğu ve buluştuğu, evlilik birliğine ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediği, çocuklara şiddet uyguladığı kanaatine varılarak, kadının tam kusurlu olduğu ve erkeğin boşanma davasının kabulüne, velayetin babaya verilmesine, erkek lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine ilişkin yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1882 E., 2023/1878 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Kayseri 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/515 E., 2023/577 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının başka erkeklerle cinsel içerikli konuşma yaparak erkeği aldattığı, kadının birlik görevlerinin yerine getirmediği, ev işleri ve çocukla ilgilenmediği sürekli telefonla uğraştığı, evin pis olması nedeniyle erkeğin eve misafir çağıramadığı, kadının erkekle 2 yıldır cinsel ilişkiye girmediği, ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı ve tehdit ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına 70.000,00 TL maddî, 70.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarını kabul etmediğini, erkeğin kadının telefon şifrelerini sürekli kontrol ettiğini, eve baskın yaptığı, kadının kök ailesinin yanına yalnız gidemediğini, kadının hamilelik dönemlerinde erkeği kök ailesinin sözlü şiddet ve insanlık dışı muamelelerine maruz kaldığı erkeğin bu duruma ses çıkarmadığı, zorla erkeğin abisinin lokantasında çalıştırıldığı, erkeğin engelli olduğunun evlilik öncesinde kadından gizlendiği, erkeğin 5 yıldır iktidarsızlık sorunu yaşadığı kadına cinsel şiddet uyguladığı, yatak odasının mahrem konularının kadının eniştesine anlattığı, erkeğin ortak çocuklarla ilgilenmediği, erkeğin kadının aşağıladığı, eve bakma yükümlülüğünün yerine getirmediği ve borçlandığı, kadını evden kovduğunu iddia ederek erkeğin davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; toplanan deliller ve dinlenen tanıklar ışığında erkeğin eşinin bilişim dünyasında yabancı erkeklerle mesajlaştığı ve onlarla buluştuğu, sadakatsiz eylemi olduğu, birlik görevlerini yerine getirmediği, evin temizliğini yapmadığı, evi kirli bıraktığı, çocukların anne tarafından dayak yediği, çocukların tehdit edildiği vakaalarını ispatladığı dosyaya giren whatsap yazışma ve görüntülerinde ahlaka aykırı yabancı erkeklerin çıplak fotoğraflarının yabancı erkeklerce kadına gönderildiği, bir kısım ahlaka aykırı görüntü ve yazışmaların birbirlerine transfer edildiği, bunların evlilik birliği içerisinde kabullenmesi mümkün olmayan yazışmalar olduğu, bu yönüyle de erkeğin eşini sanal alemde erkeklerle görüştüğü iddiasına ispatladığı karşı dava yönünden ise kadının iddialarını ispatlayamadığı, kaldı ki iddialarına ilişkin olaylar olsa bile ikinci çocuğun doğumuyla zaten affedilmiş sayılacağı, eve baskınlar yapılmasına gerek olmadığı, zaten iş yerinin beş dakikalık mesafede olduğu, kadının eşi tarafından yalnız bırakıldığını, kendisinin savunulmadığını ispat edemediği, kaldı ki "vicdanıma yenik düşüp çocuklarım için eşime katlanmaya devam ettim" şeklindeki beyanı bile varsa bile bu olayları affetmiş sayıldığı dosya kapsamınca kadın tam kusurlu, erkek ise kusursuz olduğu, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesinin üstün yararlarına olacağı gerekçesi ile; asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci-ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında yatısız refakatçi eşliğinde kişisel ilişki kurulmasına, erkeğin ortak çocuklar lehine talep ettiği iştirak nafakası talebinin reddine, erkek yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına 500,00 TL tedbir nafakasına ve kadının yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kabul edilen asıl dava, aleyhine hükmedilen tazminatlar, velâyet, kadının reddedilen davası ve ferileri yönünden istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine dair verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu beyan ederek kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen asıl davası, kadın aleyhine hükmedilen tazminatlar, velâyet, kadının reddedilen davası ve ferileri yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeği boşanma davasının kabulünün, kadının boşanma davasının reddinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı, kadının nafaka ve tazminat taleplerinin reddinin ve erkek lehine tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı, çocukların velâyeti hakkında verilen kararın hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu’nun 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalı- davacı kadına yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.