Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9239 E. 2024/5572 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmışsa kusurun kimde olduğu ve ortak çocuğun velayetinin kime verileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına dair iddialarını kanıtlayamaması ve ilk derece mahkemesi ile bölge adliye mahkemesinin kararlarının usul ve yasaya uygun olması gözetilerek, bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1502 E., 2023/1421 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ: Mersin 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/182 E., 2021/384 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının erkeğin kök ailesi ve arkadaşları ile görüşmek istemediği ve müşterek konuta kabul etmediği, erkeğin çalıştığı yere gelerek çalışanlara davacı erkeğin kök ailesi hakkında olumsuz konuşarak cahil dediği, kadının ortak giderlere katılmadığı, erkeğin borç para talebini reddettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; davacı erkeğin iddialarını kabul etmediğini, davacının kök ailesini davalı kadın ve ortak çocuğun önüne koyduğunu, gelirini kök ailesine harcadığını, davacının kök ailesinin tarafların evliliğine müdahale ettiğini, davalı kadına beğenmediğini, sıkıldığını dokunmak dahi istemediğini söylediği, kadını aşağıladığı, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia ederek erkeğin davasının reddini istemiş, boşanmaya karar verilmesi halinde davacınını boşanmanın ferilerine ilişkin taleplerinin reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; ispat yükü kendisinde olan davacı tarafın bildirdiği tanıklardan ... A.'nın ifadesinde geçimsizliğin sebeplerinin maddiyata dayandığını beyan ettiği, ancak diğer davacı tanıkları ile davalı tarafın tanıklarının bu yönde bir beyanlarının olmadığı, ayrıca davacı tarafça maddi yönden geçimsizlik olduğunun başkaca bir somut delille ispatlanamadığı davalı tarafın tanıkları ifadelerinde taraflar arasında tartışmaya, kavgaya, geçimsizliğe şahit olmadıklarını, tarafların ne için ayrıldıklarını bilmediklerini beyan ettikleri dolayısıyla davacı taraf geçimsizliğin sebebinin davalı tarafta olduğunu, davalının kusurlu eylemlerinin bulunduğunu, geçimsizliği davalının çıkarttığını, evliliğin artık yürüyemeyeceğini somut, şüpheden uzak delillerle veya tanık ifadeleri ile ispat edemediği davacı taraf evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve ortak yaşamın çekilmez hale geldiği yönünde davalıya atfı kabil herhangi bir kusur ispat edemediği, ayrıca taraflar arasında salt fiili ayrılığın bulunması Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin yerleşik İçtihatlarıyla evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanma davasında boşanma sebebi olmayan davranışlardan sayıldığı gerekçesiyle davanın reddine, ara karar ile kadın ve çocuk için tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının evlilik birliğinin giderlerine katılmadığını, davacının kök ailesini sevmediği için görüşmek istemediği ve davacının kök ailesine aşağılayıcı sözler söylediği gerekçeleri ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalının evlilik birliğinin giderlerine katılmadığını, davacının kök ailesini sevmediği için görüşmek istemediği ve davacının kök ailesine aşağılayıcı sözler söylediği ve ortak çocuğun velâyetinin davacıya verilmesi gerektiği belirtilerek davanın reddi ve geçici velâyet yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının reddinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı, ortak çocuğun geçici velâyeti hususunda verilen kararın isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu’nun 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ıncı ve 169 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.