Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9262 E. 2024/5493 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarlarına yönelik itirazlar.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/752 E., 2023/731 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 14. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/1965 E., 2023/339 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; tarafların 26.06.1999 tarihinde evlendiklerini, müşterek iki çocuklarının bulunduğunu, davalının sadakat yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalının 6 yıl boyunca Cezayir'e gittiğini ve başka bir kadınla yaşadığını, davalının döndükten sonra kuzenin eşi ile beraberlik yaşadığını bu durumun davalı tarafından ikrar edildiğini ve devam ettiğini, ...'in müvekkilini telefon ile arayarak rahatsız ettiğini, davalının yurt dışında çalışması ile ikimilyontürk lirası ile dönüş yaptığını, çeşitli şirketlerde ortaklıklarını devrettiğini ve iki adet aracı elden çıkardığını, davalının maddî durumunun çok iyi olduğunu davalının evden ayrıldığını müvekkilinin ve çocuklarının oturuğu evden ev sahibi tarafından evden çıkardığını, davalının çocuklarıyla ilgilenmediğini, çocukların tüm sorumluluklarının müvekkili tarafından yerine getirildiğini, müvekkilinin çalışmadığını, öncelikle zina sebebiyle tarafların boşanmalarına, bunun mümkün olmaması durumunda evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, tarafların ortak çocukları ...'nın velâyetinin davacı müvekkiline verilmesini, davacı müvekkili lehine 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, davacı müvekkil için aylık 3.000,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocukları ... için 2.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini, işbu nafakalara davanın derdest olduğu süre boyunca tedbir nafakası olarak hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya tahmil edilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde; davacının kendi ailesini kabul etmediğini sürekli kavga halinde olduğunu ve hakaret ettiğini, çocuklarına kendisini kötülediğini, davacının kavga çıkardığını, aşağıladığını ve saygısız davrandığını, davacının kendi kartlarından ve ceplerinden para çaldığını, davacının mahremini herkese anlattığını,evlilikteki sıkıntıdan kaçarak 2007 yılında Cezayir'e gittiğini bu sürede davacının kendisini aldattığını, yurt dışından 300.000,00 TL para ile döndüğünü davacı ve çocuklarla o parayı harcadıklarını, geri kalan para ile konut aldığını firması sıkıntıya düşünce de satmak zorunda kaldığını, yurt dışından gelen paralarla değil bir akrabasının evini satıp karşılığında aldığı paralarla çekildiğini, davacıdan boşanmak istediğinde ise çocuklarıyla kendisini karşı karşıya getirdiğini davacının bıçakla üstüne yürüdüğünü, yurt dışına çıkışı ve kesin dönüşünden bu yana davacı ile aynı evi paylaşmadığını, mal kaçırma durumunun söz konusu olmadığını, kurduğu pimapen şirketi ile ilişkisinin bittiğini, boşanmak istediğini, davacının talep ettiği tazminatları ve nafakayı ödeyebilecek maddî durumunun olmadığını, ortak çocuk için maddî durumunun göz önünde bulundurularak mahkeme tarafından belirlenen nafakayı ödemeyi kabul ettiğini, boşanmak istediğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının haklı sebebi olmaksızın müşterek haneden ayrıldığı, müşterek haneden ayrıldıktan sonra müşterek hane giderlerine katılmayarak birlik yükümlülüğünü ihmal ettiği ve zina olgusu kesin ve somut delillerle ispat edilememiş ise de davalının ... isimli üçüncü kişi adı geçen kadın ile ilişkisinin güven sarsıcı nitelikte olduğu, bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olduğu anlaşılmış davacının sair iddialarının somut delillerde ispatlanamadığı sebebi ile itibar edilmeksizin geçimsizliğe davalının tam kusurlu hal hareket ve davranışları ile sebep olduğu kanaatine varılmakla davacının terditli taleplerinden evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına ile 75.000'er TL maddî ve manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; boşanma kararına itiraz etmediğini, davacının nafaka alabilmek için sigortasız çalıştığını, tazminat ve nafaka ödeme gücünün olmadığını belirterek kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tedbir-yoksulluk nafakası, maddî-manevî tazminatların esası ve miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen yoksulluk ve tedbir nafakaları ile tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddeleri, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.