Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9261 E. 2024/5492 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dağılımının ve hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının doğru olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı-karşı davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/425 E., 2023/1788 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Bursa 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/730 E., 2020/662 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki tarafın davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı- davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap ve karşı davaya ikinci cevap dilekçesinde; erkeğin 16.09.1995 tarihinde evlendiklerini, ortak iki çocuklarının bulunduğunu, evlilik birliğinin davalının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını bildirerek, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...'ın velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuk yararına 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 50.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminatın erkekten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde; kadının iddialarının asılsız olduğunu, evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını bildirerek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın kadından tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların erkeğin ailesiyle altlı üstlü oturdukları, davalı-karşı davacı erkeğin, asgari düzeyde evin ihtiyaçlarını karşıladığı, eşinin ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamadığı, çocukların ihtiyaçları olduğunda “gidin, dedeniz alsın” dediği, eşinin göz ameliyatı parasının bir kısmını ödediği, eşinin ailesine, yakınlarına ziyarete gitmediği, eşine “orospu, gerizekalı, sanki bir boka yarıyorsun” diye hakaret ettiği ve aşağıladığı, çocuklarına “orospu, orospu dölleri” diye hitap ettiği, eşine tekme atmak ve vurmak suretiyle fizikse şiddet uyguladığı, kızı Buse’ye de tokat atmak, vurmak suretiyle şiddet uyguladığı, erkeğin, annesinin ve kız kardeşinin sözünden dışarı çıkmadığı, erkeğin annesinin tarafların ev işlerine, evle ilgili yapılan harcamalarına müdahale ettiği, davacı-karşı davalı kadının ise, eşine “inşallah arabanın altında kalırsın, Allah belanı versin, pezevenk” diye hakaret ettiği, kayınvalidesine “Allah belanı versin, sabaha kadar gebermezsen en adi orospu olayım” diye hakaret ettiği, görümcesine “orospu, Alllah belanı verdi” diye hakaret ettiği, eşinin yeğenine de “orospu” diye hakaret ettiği, 2019 yılı Ağustos ayında “babama gidiyoruz, mangal yapacağız” diye evden ayrıldığı ve tekrar geri dönmediği, bu hale göre evlilik birliğinin sarsıldığı, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuk lehine aylık 350,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 400,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, kadın lehine 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; karşı tarafın tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, boşanmaya, nafaka ve tazminatlara hükmedilmesinin doğru olmadığını, hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının yüksek olduğunu belirterek, istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile erkeğin istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; karşı tarafın tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, boşanmaya, nafaka ve tazminatlara hükmedilmesinin doğru olmadığını, hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının yüksek olduğunu belirterek, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatın devamı taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, davanın kabulünün yerinde olup olmadığı, nafakalar ve tazminatların kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci ve 330 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- karşı davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.