Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9286 E. 2024/7126 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davalarında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, nafaka ve tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi’nin, tanık beyanları ve dosya kapsamına göre erkeğin kadına ve ailesine hakaret etmesi, evin geçimini sağlamaması, borçlanması, kadını aşağılaması ve sadakatsiz davranışları nedeniyle boşanmaya sebebiyet verdiğine ve kadının kusursuz olduğuna karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1708 E., 2023/1580 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Erzin Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/54 E., 2021/2 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının kabulüne, kadının davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evden kovduğunu, boşanmak istediğini söyleyerek zorla anne babasının evine gönderdiğini, borç batağında olduğunu, sinkaflı küfürlerle hakaret ettiğini, "Kilolusun, güzel değilsin" dediğini, ortak konutun boş olduğunu fırsat bilerek Suriye uyruklu bir kadını eve getirerek yatak odasında aldatacak kadar ileriye gittiğini, eve uğrayan ortak çocuk ...'ün babasını o şekilde yakaladığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, davacı lehine 500,00 TL tedbir, yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaları kabul etmediklerini, davacının evlilikleri boyunca geçimsizlik yapmış olduğunu ve 3 kez evi terk ederek ailesinin yanına gitttiğini, çocuklarını davalıya karşı doldurduğunu, sürekli isteği bitmediğini, yatak odalarında başka kadınla aldattığı iddiasının da tamamen gerçek dışı yalan ve iftira olduğunu, çocuklarla bir olup davalıya tuzak kurmuş olduklarını belirterek, asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile esas dava açısından davacı karşı davalının tanıkları Mehmet Durak Sülü ile Zeliha Sülü'nün ve yine ortak çocuklar olan tanık Furkan Sülü ve ... Sülü'nün davacı karşı davalıya olan yakınlığı itibariyle beyanlarına itibar edilmediği, bu olguların ispat görmediği anlaşılmakla erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması hususunda kusuru olmadığı anlaşıldığı, babalarının çocuklarına karşı iyi bir baba olmasına karşın çocukların hep annelerinin yanında durarak babalarına karşı durduklarını, annelerinin de bu hususta çocuklarını hep etkilediğini kadının bu açıdan evlilik birliğinin temelinden sarsılması hususunda kusurlu olduğu gerekçesi ile esas davanın tüm ferileri ile birlikte reddine, karşı davanın boşanma yönünden kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 8.000,00 TL manevî tazminatın kadından alınarak erkeğe verilmesine, kadın lehine hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı karşı davalı kadın vekili; her iki dava ve fer'îler yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar İlk Derece Mahkemesi tarafından kadın tanıklarının yakın akraba olması nedeniyle beyanlarına itibar edilemeyeceği gerekçe gösterilerek kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulüne karar verilmiş ise de, Yerleşik Yargıtay İçtihatlarında da belirtildiği üzere aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olduklarının kabul edilmesinin gerektiği, akrabalık ve diğer bir yakınlığın başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamayacağı, bu nedenle dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre; evlilik birliğinin devamı süresince davalı-karşı davacı erkeğin davacı-karşı davalı kadına ve ailesine devamlı olarak hakaret ettiği, evin geçimini sağlamadığı, devamlı olarak etrafa borçlandığı, davacı-karşı davalı kadının devamlı olarak kilolu olduğunu, güzel olmadığı söyleyerek aşağıladığı, tarafların ayrıldığı en son olayda ortak çocuğun müşterek haneye geldiği, duş almak için banyoya girdiğinde davalı-karşı davacı erkeği yatak odasının kapısını tıklatırken duyduğu, bu durumdan şüphelendiği, evden dışarıya çıkarak merdiven boşluğunda beklemeye başladığı, müşterek haneden bir kadının çıktığını ve asansöre bindiğini gördüğü, kadına ne işin var diye sorduğunda kadının bağırmaya başladığı, davalı-karşı davacı erkeğin ise kadını tanımadığını söylediği, ortak çocuğun davalı-karşı davacı erkeğin anahtarı bırakmasını ve eve girmemesini söylediği, erkeğin de ortak çocuğa "kimse duymasın" dediği, tarafların bu olaydan sonra ayrı yaşamaya başladığı, bu nedenlerle boşanmaya neden olan olaylarda, "davacı-karşı davalı kadına ve ailesine hakaret eden, evin geçimini sağlamayan, devamlı olarak borçlanan, davacı-karşı davalı kadına kilolu olduğunu, güzel olmadığını söyleyerek aşağılayan ve sadakatsiz davranışta bulunan" davalı-karşı davacı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı-karşı davalı kadının kusurlu bir davranışının bulunduğunun ise ispatlanamadığı, davacı-karşı davalı kadının kusursuz olduğu, her ne kadar ilk derece mahkemesi tarafından ortak çocukları babalarına karşı kışkırtan kadının kusurlu olduğu şeklinde kusur belirlemesi yapılmış ise de bu konuda dinlenen davalı-karış davacı tanık beyanının soyut olduğu, kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı gerekçesi ile davacı karşı davalı kadının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılmasına, boşanmaya neden olan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin tam kusurlu, davacı-karşı davalı kadının kusursuz olduğunun tespitine, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma ve fer'îlerine ilişkin davasının reddine, davacı-karşı davalı kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın için aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 45.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminatın davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalı kadına ödenmesine, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili; her iki dava, tazminatlar ve nafakaların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü ile erkeğin boşanma davasının reddi kararının yerinde olup olmadığı, kadın tanıklarının beyanlarına itibar edilip edilmeyeceği, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.