Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9290 E. 2024/1885 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına ve usule uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1512 E., 2023/1450 K.

DAVA TARİHİ : 21.01.2020 - 05.03.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/45 E., 2021/340 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın taraflara istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek dava dilekçesinde özetle; tarafların fikren ve ruhen anlaşamadıklarını kadının sebepsiz yere evi terk ettiğini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin eşe ve çocuğa karşı ilgisiz olduğu, şiddet ve baskı uyguladığı, çocuğu istemediği, ailesi ile görüşmesine engel olduğu, hamilelik sürecinde kadınla ilgilenmediği, doğumda yanında olmadığı, çocuğun rahatsızlıkları ile ilgilenmediği, sürekli hakaret ettiği, aşırı kıskanç olduğu, ekonomik şiddet uyguladığı, istemediğini söylediği, sürekli tehdit ettiği, bağımsız konut temin etmediği, yatakları ayırdığı vakalarını ileri sürerek asıl davanın reddi ile birleşen davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına 750,00 TL tedbir ve yoksulluk, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşi evi ve çocuğu ile ilgilenmediği, eşinin telefon kullanmasına izin vermeyerek baskıladığı, hamile eşinin çocuğu doğurmasını istemediği, ben evliliği kafamda bitirmişim, çocuğu da istemiyorum, ben Miray'ı sevmiyorum, onunla evli kalmak istemiyorum dediği, tarafların ortak çocuğunun doğduğu süreçte eşini yalnız bıraktığı, hatta doğum sırasında hastaneye eşini ve çocuğunu görmeye gitmediği, bebek doğduktan sonra 12 gün boyunca çocuğun küvezde kaldığı buna rağmen bebeği ile ilgilenmediği, çocuğunu görmeye gitmediği, ilgisiz davrandığı, hastaneden çıktığında davacı ve bebeğin Eruh'taki annesinin evine gitmek zorunda kaldıkları, 2 ay geçtikten sonra davacının Eruh'a giderek davacı ile bebeği Mersin'e getirdiği ancak yolda kadına seni ve bebeği istemiyorum, ailemin zoru ile sizi götürüyorum dediği, sorumsuz bir yapıda olduğu, eşini başkalarının yanında küçük düşürdüğü belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 250,00 TL tedbir ve 300,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve 350,00 TL yoksulluk nafakasına, 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-davalı erkek hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, asıl davanın reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı kadın vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile miktarları ve erkeğin reddedilen davası noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,169 uncu,174 üncü, 175 inci, 176 ncı,182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu maddeleri,6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası. 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.