"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/778 E., 2023/977 K.
DAVA TARİHİ : 05.05.2017
KARAR : Bozma uyularak hüküm tesisi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; yoksulluk ve iştirak nafakası ile maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-davacı kadının müvekkilinin ailesi ile görüşmek istemediğini, müvekkilini ve ailesini sevmediğini söylediğini, kadının kendi ailesini ön planda tuttuğunu, müvekkilinin ailesine kötü davrandığını, müvekkilini aşağıladığını, hakaret ettiğini, "seni boşarım" dediğini, fiziksel şiddet uyguladığını, misafirleri geldiğinde müvekkilini evde istemediğini, lüks düşkünü olduğunu, gösterişi çok sevdiğini, sürekli ev eşyalarını değiştirdiğini iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi birinci maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap-birleşen davada, dava dilekçesinde özetle; erkeğin müvekkilini aldattığını, müvekkili ve çocukları ile iletişimi kestiğini, Erzincan'da başka bir kadın ile birlikte yaşamaya başladığını, ailesine olan maddî desteği minimuma düşürdüğünü, eve geldiği zamanlarda sevgilisi ile mesajlaştığını, erkeğin bir buçuk yıldır evi tamamen terk ettiğini, müvekkilinin zaman zaman eşi ve ailesinden fiziksel ve psikolojik baskı ve şiddete maruz kaldığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 inci ve 166 ncı maddesi birinci maddesi uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuk için aylık 750,00 tedbir-iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı birleşen dosya davalısı erkeğin başka bir bayanla ilişkisi olduğu, tanıkların bu bayanla mesajlaşma ve fotoğraflarını gördüğü, davacının da bunu kabul ettiği, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği ve karşı tarafla manevî olarak yeterince ilgilenmediği, davalı birleşen dosya davacısı kadına atfedilen kusurlu bir davranışın yargılama sırasında ispat edilemediği, eşler arasında şiddetli geçimsizliğin sabit olduğu ve taraflar arasındaki evlilik birliğinin eşlerden devam ettirmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede davacı birleşen dosya davalısının tam kusurlu eylem ve davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığı, ayrıca evlilik birliğinin devamında taraflar, toplum yönünden de korunmaya değer bir yararın tespit edilmediği anlaşıldığından, asıl davanın reddi ile birleşen davanın kabulüne karar verildiği, davacı birleşen dosya davalısı erkeğin ilişkisini kabul ettiği en son tarih olan 30 eylül 2016 tarihinden sonra 02.10.2017 tarihinde zina davasının açıldığı, altı aylık süre içerisinde davanın açılmadığı, bu süreçte zinanın devam ettiğine dair sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışları hususunda deliller bulunsa da eylemlerin zina boyutunda olduğunun ispat edilemediği, en son duruşmada alınan nüfus kaydında da iddia edilenin aksine davacı birleşen dosya davalısı erkeğin bu süreçte çocuğu olduğuna dair bir kayda rastlanılmadığı, bu sebeplerle zina sebebiyle açılan boşanma davasının reddine karar verilmesi gerektiği, idrak çağında bulunan ortak çocuğun duruşmada alınan beyanları ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde ortak çocuğun velâyetinin anneye verildiği, velâyet bırakılmayan baba ile de çocuk arasında ortak çocuğun yaşı, seyahat kolaylığı ve diğer etken nedenler nazara alınarak kişisel ilişki tesisine karar verildiği, toplanan ve değerlendirilen delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda manevî tazminat talebinde bulunan davalı birleşen dosya davacısı kadının talebinin boşanmaya sebebiyet veren olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğradığından kısmen kabulüne, mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olduğu için tarafların belirlenen ekonomik ve sosyal durumları, davacı birleşen dosya davalısı erkeğin ödeme gücü ve hakkaniyet ilkesi göz önünde bulundurularak, maddî ve manevî tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verildiği, tarafların belirlenen ekonomik ve sosyal durumları, davacı birleşen dosya davasının ödeme gücü ve hakkaniyet ilkesi göz önünde bulundurularak, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasının kısmen kabulüne karar verildiği gerekçesi ile erkeğin davasının ve kadının zina sebebine dayalı davasının reddine, kadının davasının kısmen kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, tarafların ortak çocuğunun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk için aylık aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davalı davacı kadın yararına aylık 550,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 12.000,00 TL maddî ve 12.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ileri sürülen istinaf nedenleri, kamu düzenine ilişkin hususlara, dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırılık görülmemesine göre yerinde görülmediği belirtilerek kadının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A.Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 01.06.2023 tarih, 2022/6318 Esas ve 2023/2824 karar sayılı ilamıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden miktarlar az olduğundan bahisle davalı davacı kadın yararına bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; İlk Derece Mahkemesi kararının onanan kısımlarına ilişkin yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, 90.000,00 TL maddî tazminat, 90.000,00 TL manevî tazminatın davacı-davalı erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine, kadın lehine yargılama aşamasında takdir edilen 550,00 TL tedbir nafakasının 03.10.2023 tarihinden itibaren aylık 450,00 TL artırılarak, aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası olarak devamı ile, kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının davacı-davalıdan alınarak davalı-davacıya verilmesine, ortak çocuk Sude Hilal lehine yargılama aşamasında takdir edilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının 03.10.2023 tarihinden itibaren aylık 350,00 TL artırılarak, aylık 750,00 TL tedbir nafakası olarak devamı ile, kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren aylık 750,00 TL iştirak nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin karşılıklı davalarda bozmaya uygun karar verilip verilmediği, nafakaların ve tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı-davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
13.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.