Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9310 E. 2024/6162 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, velayeti anneye verilen çocuğa hükmedilen tedbir nafakasının başlangıç tarihinin tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun dava tarihinden beri baba yanında kaldığı ve anneye tesliminden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının nafakaya ilişkin hükmünün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1406 E., 2023/1508 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ: Ankara Batı 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/490 E., 2022/302 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin eve hiç bakmadığını, harçlık vermediğini, cimri olduğunu, şiddet uygulayıp hakaret ve tehdit ettiğini, psikolojik şiddet uyguladığını, müvekkilinin evi terk etmek zorunda kaldığını belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velâyetin anneye tevdi ile çocuk için aylık 1.500,00 TL tedbir, iştirak, müvekkili için aylık 3000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının psikolojik sorunları bulunduğunu, ilaçları kullanmadığını, sosyal medya üzerinden tanımadığı kişilerle konuştuğunu belirterek davanın reddini savunmuş aksi halde velâyetin tarafına tevdiini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının ve erkeğin kısıtlanmasını gerektirir rahatsızlığının bulunmadığının alınan raporlarla belirlendiği, erkeğin eşine "şerefsiz, sinkaf ederim, s..tir git" dediği, fiziki ve psikolojik şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, hastalığında ilgisiz kalarak birlik görevlerini yerine getirmediği, ortak çocuk ...'ın; annesinin psikolojik sorunları olduğu ve sorunların bundan kaynaklandığına dair yönelik beyanlarının alınan rapor ile sübuta ermediği, annesinin nedensiz evi terk ettiği, beyanlarına ise diğer tanıklar beyanlarına göre itibar edilemeyeceği, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, sosyal inceleme raporu dikkate alınarak velâyetin anneye tevdiine, çocuk ...'in dava tarihinden itibaren baba yanında kaldığı anlaşılmakla, anneye verilmek üzere takdir edilen tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına, karar tarihinden itibaren aylık 750,00 TL tedbir, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, koşulları oluştuğundan kadın yararına aylık 1.000.00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, 40.000.00 TL maddî, 30.000.00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinin dikkate alınmayarak delillerinin toplanmadığını, ortak çocuğun bizzat dinlenmediğini, çocuğun anne yanında hiç kalmadığını belirterek davanın kabulü, kusur tespiti, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile karar usul ve kanuna uygun olduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek davanın kabulü, kusur tespiti, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadının davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar ile velâyet noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2-İlk Derece Mahkemesince fiili ayrılık süresince davalı babanın yanında bulunan ve nihai hükümle velâyeti davacı anneye bırakılan ortak çocuk ... yararına karar tarihinden itibaren tedbir ve iştirak nafakasına hükmedildiği anlaşılmıştır. Mahkemece, çocuğun anneye teslim tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile karar tarihinden itibaren hüküm ifade edecek şekilde anne yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın ilgili bent yönünden düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı erkek vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Davalı erkek vekilinin ortak çocuk için hükmedilen tedbir nafakasına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 4 numaralı bendinin tamamen çıkartılarak yerine "Ortak çocukları ...'in dava tarihinden itibaren baba yanında kaldığı anlaşılmakla, anneye verilmek üzere lehine takdir edilen tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına, anneye teslim tarihinden itibaren aylık 750,00 TL tedbir nafakasının, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası olarak devamı ile davalı babadan tahsili ile davacı anneye ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” sözcüklerinin eklenmek suretiyle temyize konu kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.