"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/432 E., 2023/1989 K.
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/441 E., 2021/1850 K.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın vekili tarafından karşı davanın ve birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden; davalı-davacı erkek vekili tarafından ise asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet yönünden duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olup kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 11.03.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde tebligata rağmen taraflar adına gelen olmadı. Taraf vekillerinin mazeret bildirdiği görüldü. Usul ve yasaya uygun bulunmayan mazeretlerin reddine karar verildi. İşin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle Bölge Adliye Mahkemesince erkeğe kusur olarak yüklenen "iş arkadaşlarına eşi ile arasındaki özel konuları anlattığı ve ... sarsıcı davranışta bulunduğu" vakıaları ve yine kadına yüklenen "ilgi ve sevgi göstermediği ve ... sarsıcı davranışta bulunduğu" vakıalarının ispatlanamadığından bu vakıaların taraflara kusur olarak yüklenemeyeceğinin, yine de kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarının anlaşılmış bulunmasına göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.