"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/818 E., 2023/1186 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/496 E., 2021/255 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili çekişmeli boşanma dava dilekçesinde özetle; davalının uzman çavuş olarak pek çok yerde görev yaptığını, ne babalık ne kocalık görevlerini yerine getirmediğini, çoğunlukla akşamları dışarı çıkıp eve gelmediğini, ailesine ilgi ve özen göstermediğini, müvekkilinin ve çocuklardan ...'nın akşamları dışarı çıktığında başka kadınlarla ve travestilerle buluştuğunu öğrendiğini, çocuklardan ...'ın davalının evde olduğu zamanlarda telefonunu karıştırarak çeşitli uygulamalarda arkadaş olduğu kadınları ve babasının başka kadınlara attığı mesajları, başka kadınlarla olan konuşmalarının fotoğrafını çektiğini ve annesine gösterdiğini, yazışmalar ve fotoğrafları ekte sunduklarını, yine çocuğun Tiktok isimli uygulamada babası ve başka bir kadının kendi arabalarında olduğu videoyu tesadüfen görüp annesine gösterdiğini, davalının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, eşinin haberi olmaksızın kredi çektiğini, müvekkiline birçok kez psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar için 1.000,00'er TL tedbir-iştirak nafakası, müvekkili için 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde, iddiaların doğru olmadığını, müvekkilinin asgari personel olup pek çok ilde canı pahasına zor görevler yaptığını, görevi keskin nişancı olmasına rağmen diğer birimlere yardım ettiğini, bu nedenle eve geç gittiği günlerin olduğunu, davacının müvekkiline, ailesine ve ölmüş babasına ağza alınmayacak hakaretlerde bulunduğunu, müvekkilinin dava dilekçesinde bahsi geçen hesaplarla iletişime geçmediğini ve mesaj atmadığını, ... isimli arkadaşı ile eşi ile yaşadığı sorunlar hakkında görüştüğünü, ... isimli kişinin müvekkilinin hemşehrisi ve yakın arkadaşı olduğunu, müvekkilinin tam aksine davacı eşinin kendisini aldattığını düşündüğünü 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı erkeğin karısını aşağıladığı, davacı kadının ise eşini kovduğu ve her ikisinin de eşit kusurlu oldukları 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ... ve ortak çocuk ...'nin velâyetinin davacı anneye verilmesine, çocuklar için aylık 750,00 TL tedbir-iştirak nafakası, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, davacı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, davacı kadının mal tasfiyesi davası ve eşya alacağı davalarının nispi harcı yatırılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, reddedilen maddî ve manevî tazminat yönlerinden istinaf talebinde bulunarak boşanmaya ilişkin verilen karar hariç mahkemenin kararın istinaf incelemesi yapılarak hukuka aykırılık bulunması halinde kaldırılması ve maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, mahkeme karar gerekçesinin dosya kapsamındaki delillerle kısmen uyumlu olduğu, dosyaya delil olarak ibraz edilen mesajlara ulaşma şekli dikkate alındığında kadının bu delillerin oluşumunda ve elde edilmesinde herhangi bir kurgusunun bulunmadığı anlaşılmakla dayanılan bu delillerin hukuka aykırı elde edildiğinden bahsedilemeyeceği, bu nedenle usulüne uygun olarak dosyaya sunulan bu delillerin hükme esas alınabileceği, erkeğin istinaf talebinde bulunmaması nedeniyle mahkemece kendisine yüklenen kusurun kesinleştiği, kadına yüklenen kusurun sabit olduğu, erkeğin ayrıca başka kadınlarla yaptığı mesajlaşmaların içerikleri dikkate alındığında güven sarsıcı davranışlarda bulunmakla da yaşanan geçimsizlikte kusurlu olduğu, boşanma sebebi olarak dayanılan diğer vakıaların ispatlanamadığı, boşanmaya yol açan olaylarda erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu olduğu sonucuna varıldığından kadının kusur tespitine reddedilen tazminatlara yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, ilgili hükümlerin kaldırılarak boşanmaya yol açan olaylarda erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu sayılmalarına karar verildiği, davacı kadın için 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminatın kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine kadının sair yönlere ilişkin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının sunmuş olduğu ekran görüntülerinin müvekkilinin rızası olmaksızın ele geçirildiği, sunulmuş olan delillerin hukuka aykırılığını korumakla birlikte davacı tarafın bu mesajları tazminat alabilme amacı ile atmış olabileceğinin gözönünde bulundurulması gerektiği, kadının ortak çocuk vasıtasıyla bunları elde ettiğinin doğru olmadığı,kusur tespitinin hatalı olduğu, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Kadının davasının kabulü istinaf edilmemiş olup temyizen incelenemeyecek olup uyuşmazlık, kusur belirlemesi, tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.