Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9339 E. 2024/6206 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usul ve yasaya uygun şekilde hüküm kurulduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1038 E., 2023/1564 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ: Karabük Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/386 E., 2023/180 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-davacı kadının sürekli tartışma çıkardığını, aşırı kıskanç olduğunu, her şeyi annesine anlattığını, ailesinin müdahale ettiğini, hakaret ettiğini, sosyal hayatını kısıtladığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, Bursa`da yaşamak istediğini, çocuğu alıp evi terk ettiğini, çocuğu göstermediğini, babasının tehdit ettiğini, hakaret ve tehdit ettiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, faizi ile 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminatın davalı-davacı kadından alınarak davacı-davalı erkeğe verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; davacı-davalı erkeğin iddialarının doğru olmadığını, davacı-davalı erkeğin öfke kontrol problemi olduğunu, kadına fiziksel şiddet dışında her türlü şiddeti uyguladığını, borçları olduğunu, hamileliğinde ve doğumunda ilgilenmediğini, kişisel hijyenine önem vermediğini, kadını küçük düşürdüğünü, ailesinin yanına götürüp bıraktığını, ailesinin müdahalesine izin verdiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, 2.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının, 1.500,00 TL tedbir-iştirak nafakasının, 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminatın davacı-davalı erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının çalışmayan davalıyı çalışması konusunda motive ederek Bursa’da birlikte karar verdikleri konuta yerleştirdiği, davacının kendisinin de davalının yanına geleceğini söylediği, sonrasında bu fikrinden vazgeçerek haklı bir neden olmaksızın evlilik birliğinin devamını sağlamadığı, davalının ayrılmalarından sonra davacıya “şerefsizlik yapma” diyerek hakaret ettiği, bu hususların taraflara kusur olarak yüklendiği ve evlilik birliğinin devamında taraflar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı, ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte geçimsizliğin bulunduğu, evlilik birliğinin çekilmez hale geldiği ve temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı-davalının ağır, davalı-davacının hafif kusurlu oldukları gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk için takdir edilen aylık 550,00 TL tedbir nafakasının tedbiren karar tarihi olan 07.03.2023 tarihi itibariyle aylık 1.500,00 TL'ye yükseltilmesine, karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak davacı- avalıdan alınarak ortak çocuğa velâyeten davalı-davacıya verilmesine, kadın için takdir edilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra kaldırılmasına, davalı-davacı kadının sosyal durumu nazara alınarak boşanma yüzünden yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesi ile davalı-davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kusuru ağır olan eşin maddî ve manevî tazminat isteyemeyeceği gerekçesi ile davacı-davalı erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, 20.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminatın davacı-davalıdan alınarak davalı-davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı-davacı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat miktarları, iştirak nafakası miktarı, yoksulluk nafakasının reddi, kişisel ilişki yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davacı-davalı erkek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, kişisel ilişkinin süresi, nafakalar, aleyhine hükmedilen tazminatlar, miktarları ve tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince; davaların esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği gerekçesi ile tarafların istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, nafakalar, aleyhine hükmedilen tazminatlar, miktarları ve tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı-davacı kadın vekili; kişisel ilişki yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü kararının doğru olup olmadığı, kadın yararına tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, hükmedilen nafakaların yerinde olup olmadığı, miktarlarının uygun olup olmadığı, çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin yerinde olup olmadığı ve çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişki noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu`nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.