"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1836 E., 2023/981 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/475 E., 2022/336 K.
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın .davacı kadın vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı eş ve davacının adreslerinin ... Mah. 50 No.lu Sok. No:24A/1 ... Gaziantep olduğu iş bu adresteki taşınmaz fiilen aile konutu olarak kullanıldığını, davalı eşin taşınmazı kadının bilgisi onayı ve muvafakatı olmadan dava dışı ... Sanayi Tic. Ltd. Şti'nin diğer davalı Ziraat Bankası A.Ş'den kullandığı kredilerinin teminatı olarak Şehitkamil Tapu Sicil Müdürlüğünün 24.04.2015 tarih ve 13639 yevmiye no.lu Resmi Senedi ile ipotek verdiğinin anlaşıldığını, iş bu ipotek tesis işleminden müvekkilin bilgisi ve onayı olmadığı gibi ipotek tesis işlemine de muvafakatı bulunmadığını, bu sebeple aile konutu niteliğindeki taşınmazın tapu sicil kaydındaki ipoteğin kaldırılmasına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın ... San. Ve Tic. Limited Şirketi ve ... San. Tic. Ltd. Şti'nin ticari kredi borçlarının teminatına verildiğini, anılan firmalar Genel Kredi Sözleşmelerinden de açıkça anlaşılacağı üzere aile şirketleri olup aynı zamanda birbirlerinin kredilerine ortak borçlu müteselsil kefil olduğunu, her iki firmanın ortak borçlu müteselsil kefillerinin aynı şahıslar olduğunu, davacının eşi Mehmet'in anılan aile şirketlerinin hissedarı ve yöneticisi olduğunu, davacının taşınmaz üzerinde aile konutu iddiasında bulunulması hakkın kötüye kullanımı olduğunu bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı eşin dava konusu aile konutu olduğu iddia edilen taşınmaz üzerinde diğer davalı banka lehine 24.04.2015 tarih ve 13639 yevmiye numarasıyla ipotek tesis ettiğini, bankanın icra haciz tutanaklarından 28.06.2018 tarihinde yapılan menkul hacizinde davalının haciz tarihinden bir yıl kadar önce adresten taşındığını ve o adreste ailesinin oturmadığını apartman yöneticisinin beyandan anladıklarını, dairede kiracının kaldığını, mahkemece 30.07.2019 tarihinde yapılan keşif icrası sırasında davacı tanığı ...'in beyanında "davaya konu taşınmazın uzun bir süre boş kaldığı, 2015 yılında bu evden davacı ve davalı ...'ın ayrıldığı, sonradan bu taşınmazın kiraya verildiği, tarafların ayrılmasından hemen sonra kiraya verilmediği, bir süre dairenin boş kaldığı, 2017 yılında taşınmaza kiracının taşındığını" beyan ettiğini, taşınmazın site yönetimine yazılan aidat ödeme müzekkere cevabında 2015 ve 2016 yıllarında aidatın davalı tarafından ödendiğini, ancak keşif mahallinde dinlenen davacı tanığının beyanından 2015 yılından 2017 yılına kadar dairenin boş kaldığının anlaşıldığını, yapılan bu aidat ödemelerinin de tarafların orada kaldığına yönelik ispata elverişli bir delil olmadığını belirterek ipoteğin kaldırılması davasına konu edilen taşınmazın ipotek tesis tarihinde aile konutu olduğunun davacı tarafından ispat edilemediği kanaatiyle taşınmazda davacının açık rızasının aranmasını gerektirir bir hal bulunmadığından ipoteğin kaldırılması davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın reddi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Davacı tarafından 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesine dayalı olarak açılan ipoteğin kaldırılması davasında taşınmazın ipotek tesis tarihinde aile konutu olup olmadığı, malik olmayan eşin ipotek konulmasına rızasının bulunup bulunmadığı, davanın reddi kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı, 193 üncü, 194 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,22.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.