"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1234 E., 2023/1300 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 19. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2016/612 E., 2020/797 K.
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1971 yılından beri evli olduklarını davalı ... adına İstanbul ili ... ilçesi ... mahallesi 29/1 pafta 78/22 ada 2 nolu bağımsız bölümde kayıtlı gayrimenkulün aile konutu olarak kullanıldığını, dava konusu taşınmaz üzerine rızası ve bilgisi olmaksızın diğer davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, icra yoluyla taşınmazın satış işlemlerine başladığını, tesis edilen ipotek ile davacının aile konutu üzerindeki haklarının açık rızası olmadan sınırlandırılmış olması nedeniyle ipotek işleminin geçerli olmadığını, iddia ederek taşınmaz üzerine banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına, taşınmazın satışı halinde telafisi güç ve imkansız zararlar doğabileceğinden dava boyunca icra takibinin durdurulmasına ve aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı banka vekili davaya cevap dilekçesinde özetle: ipoteğin müvekkil kurum uhdesinde alınırken tüm yasal işlemlerin gerçekleştirildiğini, personel huzurunda davacı ...'dan muvafakatname alındığını, davacı tarafın ipotek takibini kötü niyetli olarak uzatıp engellemeye çalıştığını, icra takibini engelleme niyetinde olduğunu, alacaklının alacağını en hızlı şekilde temin etmesi açısından dayanaktan yoksun kötü niyetli davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kolluk aracılığı ile yapılan araştırma sonucu verilen cevapta gayrimenkule davacının taşınma kaydının 13.11.2015 tarihi olduğu yani ipotek tesisi sonrasına ilişkin olduğu, davalı şirketin dosyaya sunduğu belgenin sahteliğinin ispatlanamadığı, davalı şirketin ipotek tesis edilirken üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiği, gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın davalı eş ... tarafından 10.03.2015 tarihinde satın alındığını ve bu tarihten itibaren aile konutu olarak kullanıldığını, mahkemenin hatalı kolluk araştırmasına dayanarak taşınmaza taşınma tarihinin ipotek tarihinden sonra olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, taşınma tarihinin ipotek tarihinden sonra gözükmesinin nedeninin taşınmazın kentsel dönüşüme uğramış olmasından kaynaklandığını, kentsel dönüşüm süreci içinde ikamet bilgilerinin güncellenmesinin mümkün olmadığını, eş muvafakatnamesi üzerindeki imzanın müvekkiline ait olduğunu ispat yükünün davalı bankada olduğunu, mahkemece müvekkilinin belgenin sahteliğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı eş ... adına kayıtlı dava konusu İstanbul İli, ... ilçesi, ... Mahallesi, 7822 Ada'da tapuya kayıtlı, B Blok, 2. Kat, 11 no'lu bağımsız bölüm numaralı taşınmaz üzerine davalı Türkiye Finans Katılım Bankası lehine 13.05.2015 tarih ve 8428 yevmiye numarası ile ipotek tesis edildiği, Tuzla İlçe Nüfus Müdürlüğünün 24.12.2019 tarihli ve Tuzla İlçe Emniyet Müdürlüğünün 25.06.2020 tarihli müzekkere cevapları ile davacı ile davalı eşin 13.11.2015-04.02.2019 tarihleri arasında ve 26.03.2019 tarihi itibariyle dava konusu taşınmazda ikamet ettikleri, davacı ile davalı eş ...'nın dava konusu taşınmaza ilk taşınma tarihleri 13.11.2015 tarihi olup, ipoteğin tesis edildiği 13.05.2015 tarihinde dava konusu taşınmaz aile konutu niteliğinde olmadığı, bu nedenle ret kararının doğru olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek reddedilen dava yönlerinden temyiz talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık davaya konu taşınmazın ipotek tarihinde aile konutu olarak kullanılıp kullanılmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci, 371 inci, 374 üncü, 375 inci, 378 inci ve 379 uncu maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı ve 194 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.