Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9359 E. 2024/2406 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yargıtay'ın bozma kararına uyularak verilen yardım nafakası miktarının yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararının gereklerine uygun olarak, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun ihtiyaçları ve paranın satın alma gücü ile hakkaniyet ilkesi gözetilerek belirlenen yardım nafakası miktarında bir isabetsizlik bulunmadığından, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1328 E., 2023/1138 K.

DAVACILAR : 1-... 2-... vekilleri Avukat ...

DAVA TARİHİ : ...

KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen iştirak ve yardım nafakası davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne, 25.000,00 TL yardım nafakasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı ... vekili 12.07.2019 tarihli dava dilekçesinde; davalı erkek ile 2005 yılında anlaşmalı olarak boşandıklarını, ortak çocuk 16.04.2002 doğumlu ...'ın velâyetinin anneye bırakıldığını, o tarihlerde serbest avukatlık yapan davalı erkeğin iştirak nafakası talebinde bulunulduğu taktirde çocuğun velâyetini anneye bırakmayacağını, çocuğu kaçırıp bir daha göstermeyeceğini söyleyerek kadını tehdit ettiğini, bu sebeple kadının iştirak nafakası talebinde bulunmadığını, 2013 yılına kadar davalı erkeğin çocukla ilgili maddî sorumluluklarını yerine getirmediğini, çocukla ilgilenmediğini, çocuğun Koç Lisesi sınavlarını kazanarak bu okulda okumaya hak kazandığını, liseden sonra öğrenimine yurt dışında devam edeceğini ve yurt dışı danışmanlık hizmeti almaya başladığını, davalı erkeğin çok kazanan noterlerden birisi olduğunu ve yanında çalışanlarının bulunduğunu, menkul ve gayrimenkul mallarının olduğunu belirterek ortak çocuk yararına aylık 30.000,00 TL iştirak nafakasına hülmedilmesine, çocuk 18 yaşını doldurduktan sonra iştirak nafakasının yardım nafakasına dönüştürülmesine, nafakanın TEFE/TÜFE oranında artırılmasına, dava tarihinden itibaren ise 20.000,00 TL tedbir nafakasının erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı ... vekili 02.07.2020 tarihli birleşen dava dilekçesinde; davacı ...'in 16.04.2020 tarihinde reşit olduğunu, halen ... Özel Lisesinde 11. sınıf öğrencisi olduğunu, iştirak nafakası talepli davanın derdest olduğunu, asıl davada 16.04.2020 tarihi sonrası için nafakanın hüküm altına alınmama ihtimali mevcut olduğundan bu davayı açtıklarını, ortak çocuk ...'in yıl yaz eğitimini Amerika'da alacağını, davacının birçok zorunlu giderinin bulunduğunu belirterek aylık 30.000,00 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline, nafaka miktarına her yıl TEFE/TÜFE oranında artış uygulanmasına, ödenmeyen nafakalara faiz işletilmesine, dava tarihinden itibaren aylık 15.000,00 TL tedbir nafakasının davalı erkekten tahsiline, kararın kesinleşme tarihine kadar tedbir nafakasına yıllık TEFE/TÜFE oranında artış uygulanmasına, ödenmeyen nafakalar için yasal faiz uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı erkek vekili asıl davaya cevap dilekçesinde; iştirak nafakasının çocuğun ergin olmasıyla sona ereceğinden, ergin olma tarihinden sonraki yardım nafakası talebinin usulen mümkün olmadığını, davacı kadının 2013 yılında erkeğe haber vermeden çocuğu özel eğitime yazdırdığını, erkek ile davacı kadın arasında çocuk yetiştirme konularında görüş farklılığının sorunlara neden olduğunu ve neticede erkek ile çocuğun ilişkisinin koptuğunu, erkeğin noterlikteki ilk yıllarında ailesinden maddî destek aldığını, Kartal 29. Noterliğinin yeni kurulan bir noterlik olduğunu, toplamda 3 çalışanının olduğunu, davacı kadının doktorluk mesleğindeki birikimleri ile Kartal'da 2 adet daire aldığını, limitleri yüksek birden fazla kredi kartının bulunduğunu, firma sahibi olduğunu belirterek asıl davanın reddine, aksi halde okulun yıllık peşin eğitim gideri ile çocuğun lüks olmayan zorunlu giderleri nazara alınarak hakkaniyete uygun bir iştirak nafakasına hükmedilmesine, iştirak nafakasının ergin oluncaya kadarki süre ile sınırlandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde; asıl davaya cevap dilekçesindeki beyanlarını aynen tekrarla, çocuğun öğrenim giderine ortak çocuğun annesi ile ortak olarak katılma hususunda itirazlarının bulunmadığını, zorunlu iaşe giderlerinin de ödenmesine itirazlarının olmadığını belirterek hakkaniyet ölçüsünde nafakanın belirlenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 09.02.2021 tarihli 2019/555 Esas, 2021/190 Kararı ile; asıl davanın iştirak nafakası talepli, birleşen davanın ise yardım nafakası talepli olduğu, tarafların ortak çocuklarının yargılama aşamasında ergin olduğu dikkate alınarak asıl davanın reddine, birleşen davanın ise tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun eğitim hayatına devam ediyor oluşu, herhangi bir gelirinin bulunmaması, eğitim masraflarının tek başına anne veya baba tarafından karşılanmasının hakkaniyete aykırı olacağı ve nafakanın tek başına zenginleşme aracı olamayacağı yönünde yapılan değerlendirmeler ile birleşen davanın kısmen kabulüyle dava tarihinden itibaren ortak çocuğun eğitim hayatı boyunca devam etmek üzere aylık 9.000,00 TL yardım nafakasının davalı erkekten tahsiliyle birleşen dosya davacısına ödenmesine, nafaka miktarına her yıl TEFE ÜFE oranında artış uygulanmasına karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesince 12.03.2021 tarihli verilen ek karar ile; birleşen davada davacı vekili için yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 14.210,00 TL nisbi vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kararın diğer madde hükümleri konusunda herhangi bir değişiklik yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 30.11.2022 tarihli ve 2021/1627 E., 2022/1884 Karar sayılı kararıyla; yargılama sırasında çocuk ergin olunca iştirak nafakası yasa gereği son bulmuş ise de asıl davada çocuğun ergin olması nedeniyle ret kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davacı ...'in asıl davaya yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, asıl dava yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, ortak çocuğun ihtiyaçları ve paranın satın alma gücü ile hakkaniyet ilkesi gereğince asıl davanın kısmen kabulüne, ortak çocuk ... için 12.07.2019 tarihinden itibaren 7.500,00 TL iştirak nafakasının çocuğun ergin olduğu 16.04.2020 tarihine kadar her ay davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, yargılama aşamasında mahkemece hükmedilen 4.500,00 TL tedbir nafakasının mükerrerliğe neden olmaması için tahsil aşamasında dikkate alınmasına, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, ortak çocuğun ihtiyaçları ve paranın satın alma gücü ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında hükmedilen yardım nafakası miktarı az olduğu gerekçesiyle yardım nafakası miktarına yönelik davacı ...'ın istinaf talebinin kısmen kabulüne, birleşen dava yönünden İlk Derece Mahkemesi kararı ile 12.03.2021 tarihli İlk Derece Mahkemesi ek kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulması suretiyle birleşen davanın kısmen kabulüne, ... için birleşen davada 02.07.2020 tarihinden itibaren 15.000,00 TL yardım nafakasının her ay davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmedilen nafakanın kararın kesinleştiği tarihten itibaren her yıl TÜİK'in açıklayacağı TEFE/TÜFE ortalaması oranında artırılmasına, tarafların haklılık durumlarına göre yargılama giderlerinin taraflar arasında bölüştürülmesine, tarafların sair istinaf itirazlarının ise esastan reddine oy çokluğu ile karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri nafakaların miktarı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 13.07.2023 tarihli 2023/1386 E., 2023/2572 K. sayılı kararı ile tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı ... yararına takdir edilen yardım nafakasının az olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına, davalı erkeğin tüm, davacılar vekilinin bozma kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyize konu diğer bölümlerin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, ortak çocuğun ihtiyaçları ve paranın satın alma gücü ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında hükmedilen yardım nafakası miktarı az olduğu gerekçesiyle birleşen dosya davacısı ...'ın istinaf talebinin kısmen kabulüne, birleşen dava yönünden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, 12.03.2021 tarihli ek kararın da kaldırılmasına, birleşen davanın kısmen kabulüne, ... için birleşen dava 02.07.2020 tarihinden itibaren 25.000,00 TL yardım nafakasının her ay davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmedilen nafakanın kararın kesinleştiği tarihten itibaren her yıl TÜİK'in açıklayacağı TEFE/TÜFE ortalaması oranında artırılmasına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; nafakanın miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bozma ilamının gereğinin yerine getirilip getirilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 182 inci, 369 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

...