Logo

2. Hukuk Dairesi2023/935 E. 2023/3222 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanma sonrasında mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olarak katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı davasında, davalı erkeğin, davacı kadının alacak miktarının belirlenmesinde ve bazı malların edinilmiş mal kapsamına girip girmediği konusunda itiraz etmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin temyiz sebeplerinin, mahkeme kararını bozmayı gerektirecek nitelikte olmadığı, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, direnme kararı 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2919 E., 2022/2364 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/76 E., 2022/551 K.

Taraflar arasındaki, katkı payı değer artış payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalı ile müvekkilinin uzun süre Almanya'da yaşadıklarını, aile yapıları gereğince müvekkili ve çocuklarının kazançlarını ailenin reisi olan davalıya verdiklerini ve onun adına ekli listedeki taşınmazların edinildiğini belirterek malların tasfiyesini talep etmiş; davacı kadın vekili 16.05.2005 tarihli dilekçesinde 6 adet taşınmaz yönünden alacak miktarının toplam 90.000,00 TL olarak açıklamış; davacı kadın vekili 24.04.2014 tarihli dilekçesiyle talep miktarını toplam 180.000,00 TL'ye yükseltmiştir.

2.Davacı kadın vekili 16.07.2007 tarihli ıslah edilen dava dilekçesinde; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ekli listedeki taşınmazların edinilmiş mal kapsamında kalanlarının tasfiyesi ile mevcut olanların ayın olarak tasfiyesini, elden çıkarılmış olanların da bedellerinin tespitiyle mallar yerine geçen bu değerlerin tasfiyesini talep etmiş; davacı kadın vekili 01.04.2009 tarihli dilekçesinde 6 adet taşınmaz yönünden alacak miktarının toplam 180.000,00 TL olarak açıklamıştır.

3.Davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde; tarafların Almanya'da çalışmaları nedeniyle ortak banka hesaplarının olduğunu, kazançlarının bu hesapta biriktiğini ve bu hesaptan harcama yapıldığını, müvekkilinin kayıtlı çalıştığı işyerleri dışında büro temizliği, manav reyonlarının düzenlenmesi, çilek toplama gibi işlerde ek işler de yaptığını, müvekkiline ait taşınmazların kira gelirlerinin davalı adına kayıtlı taşınmazların edinilmesinde kullanıldığını belirterek müvekkilinin dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlara 2002 yılından önce yaptığı katkılar nedeniyle şimdilik 80.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

4.Davacı kadın vekili birleşen davada cevaba cevap dilekçesinde; birleşen davanın katkı payı alacağı, asıl davanın katılma alacağı davası olduğunu belirtmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının Almanya'ya gittiğinde 1970'li yıllarda 3-4 sene olduğunu, hizmetli olarak düşük ücretle çalıştığını, birikim yapamadığını, tarafların müşterek çocuklarının yatırımlarını kendi adlarına yaptığını, müvekkiline desteklerinin olmadığını, müvekkilinin 32 yıl süren çalışmaları ve kazancı sonucu birikimleri ile aldığı taşınmazların bir kısmının davacı adına tescil ettirildiğini, müvekkilinin satın aldığı davacı adına kayıtlı taşınmazlar üzerine kendi kazancı ile inşaatlar yaptırdığını, davacının üzerine kayıtlı taşınmazları muvazaalı ve kötüniyetli olarak yakınlarına devrettiğini, müvekkili adına satın alınan taşınmazların edinme tarihinin 2002 yılından önce ve kişisel mal olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı erkek vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde; davacının aynı taleplerle ilgili olarak daha önce dava açtığını, müvekkilinin müşterek hesaptan para kullanmadığını, kira paralarını davacının aldığını, kooperatif aidatlarının müvekkilinin kendisine ait taşınmazın kira geliri ile ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 07.10.2020 tarih 2006/812 Esas, 2020/481 Karar sayılı kararı ile, Mahkemenin 2005/223 Esas, 2006/668 Karar sayılı boşanma dava dosyasından tefrik edilen ve işbu esasa kaydedilen davacı kadının mal rejiminin tasfiyesinden doğan 90.000,00 TL alacağının tahsiline; ... 4. Aile Mahkemesinin 2014/339 Esas sayılı dava dosyasından tefrik edilerek işbu dava dosyası ile birleştirilen aynı Mahkemenin 2015/1167 Esas, 2015/1056 Karar sayılı dosyasındaki davacı kadının katkı payı alacağı talebinin kabulü ile 80.000,00 TL katkı payı alacağının birleşen dosyadaki karşı dava tarihi olan 20.05.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, bu miktarın Mahkemenin 2014/54 Esas, 2014/238 Karar ve ... 4. Aile Mahkemesinin 2014/339 Esas sayılı dava dosyaları ile birleşen dava dosyanın ayrıldığı dosyada erkeğin hüküm altına alınan alacaklarından mahsubuna yer olmadığına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 01.02.2021 tarih ve 2021/60 Esas, 2021/113 Karar sayılı kararı ile, ... 2. Aile Mahkemesinin 2006/812 Esas sayılı dosyasında davacı kadın tarafından açılan mal rejiminin tasfiyesi davasına konu olan mal varlığının, davacının 11.04.2012 tarihli dilekçesindeki beyanı ve 20.03.2008 tarihli duruşmadaki beyanına göre 01.01.2002 tarihinden sonra edinilen mal varlığına ilişkin olduğu; ... 2.Aile Mahkemesinin 2006/812 Esas sayılı dosyası ile birleştirilen ... 4.Aile Mahkemesinin 2015/1167 Esas sayılı dosyasında karşı dava dilekçesinde mal rejiminin tasfiyesi davasına konu olan mal varlığının da 01.01.2002 tarihinden önce edinilen mal varlığına ilişkin olduğu; dosya içindeki Sparkasse Herboard tarafından davacıya hitaben yazılan 17.09.2007 tarihli mektupta bankada davalı adına bir hesabın olduğu, 04.10.2014 tarihine kadar bu hesapta davacı kadının imza yetkisinin olduğu, maaşlarının bu hesaba yatırıldığı, yine dosya içindeki taraflara ait gelir belgelerine göre tarafların evlenme tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar geçen dönem için davalının Alman Sigorta Kurumu'na bağlı olarak çalışmaları karşılığı elde ettiği gelirlerinin brüt toplamının 1.102.504,65 DEM olduğu, davacının ise 212.033,01 DEM olduğu, ... 2.Aile Mahkemesinin 2008/675 Esas sayılı dava dosyasında kesinleşen karara esas olan bilirkişi raporunda davacı kadının tasarruf oranının %70, davalı erkeğin tasarruf oranının %30 olarak kabul edildiği, bu dosyada belirlenen bu tasarruf miktarları üzerinden yapılan hesaplama neticesinde bulunan katkı oranlarına göre verilen kararın Yargıtay tarafından da katkı oranlarının doğru olduğu belirlenmek sureti ile davacı kadının tasarruf oranının %70, davalı erkeğin tasarruf oranının %30 olduğu yönündeki tespitin kesinleştiği; 06.10.2016 tarihli bilirkişi raporunda birleşen dava konusu mal ayrılığı rejimine tabii olan taşınmazlar için davacının katkı oranı %50,48 olarak hesaplandığı, bu hesaplama yapılırken tarafların evlendiği tarihten 01.01.2002 tarihine kadar olan dönemde elde ettikleri toplam gelirlerin her bir tarafın tasarruf oranı ile çarpıldığında davacının çalışarak elde ettiği gelirlerine göre katkı oranının %30,97, davalının çalışarak elde ettiği gelirlerine göre katkı oranının %69,03 olduğu, ayrıca tarafların kira gelirleri sebebi ile işbu malların edinilmesine yaptıkları katkılar nedeni ile davacının kira gelirinden katkı oranının %70, davalının kira gelirinden katkı oranının %30 olduğunun belirlendiği, buna göre davacının çalışarak elde ettiği gelirlerinden ve kira gelirlerinden toplam katkı oranının %100,97 olup bu miktar üzerinden davacının katkı oranının %50,48 olarak hesaplandığı, bu hesaplama yapılırken 01.01.2002 tarihinden önce imar uygulaması sonucu davalı adına tescil edilen dava konusu taşınmazlardan bir kısmının imar öncesi satın alınma tarihleri bilinmediğinden ayrıca tarafların mal ayrılığı rejimine tabii oldukları dönemde mal varlığı edinmelerinin devamlılık arz ettiği ve 01.01.2002 tarihine kadar sürdüğü gözetildiğinde tarafların evlenme tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar elde ettikleri gelirlerinden yapmaları muhtemel tasarruflarına göre katkı oranlarının tespitinin hakkaniyete uygun düşeceği görüşü bildirildiği; Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarına göre, mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alınan tasfiyeye konu mallara çalışma karşılığı edinilen gelirlerle ve diğer kişisel mallarla katkıda bulunulduğunun ileri sürüldüğü durumlarda katkı oranının hesaplanması için tarafların evlenme tarihinden malın edinildiği tarihe kadar çalışma sürelerine ve gelirlerine göre eşlerin tüm gelirleri ayrı ayrı belirlendikten sonra her bir eşin alışkanlıkları, ekonomik ve sosyal statüleri gözetilerek kişisel harcamaları ile ayrıca erkeğin evi geçindirme yükümlülüğü nedeni ile yapabileceği harcama, eşlerin kendi gelirlerinden düşülerek gerçekleştirebilecekleri tasarruf miktarları ayrı ayrı tespit edildikten sonra her eşin tasarruf miktarının birlikte yaptıkları toplam tasarruf miktarı içindeki oranı belirlenmeli, her bir eşin bulunan bu tasarruf oranı çalışmaları karşılığı elde ettikleri gelirleriyle malın alımına yaptıkları katkı oranı olarak kabul edilerek tasfiyeye konu malların dava tarihi itibari ile belirlenecek rayiç bedeli ile çarpılmak sureti ile katkı payı alacağı miktarları hesaplanması gerektiği, tasfiyeye konu birden fazla malın bulunması durumunda her biri için aynı yöntem uygulanması gerektiği; bilirkişi tarafından mal ayrılığı rejimi döneminde edilen bazı taşınmazların imar uygulaması sonucu davalı adına tescil edildiği, bu taşınmazların imar öncesi satın alınma tarihlerinin bilinmediği, tarafların evlendikten 01.01.2002 tarihine kadar devamlı suretle mal varlığı edindikleri gözetilerek edinilme tarihleri farklı olan tüm mallar için tek bir katkı oranı üzerinden hesaplama yapılmasının doğru olmadığı; 23091 ada 1 parsel, 23091 ada 2 parsel, 23070 ada 7 parsel, 23070 ada 8 parsel, 23082 ada 1 parsel, 23064 ada 1 parsellerin imar uygulaması sonucu davalı adına tescil edildiği, imar uygulaması sonucu tescil edilen taşınmazların imardan önceki kayıtlarının dosya içinde olmadığı; Mahkemece, imar uygulaması sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazların imardan önce davalı tarafından edinilmesini gösterir şekilde tüm kayıtların tapu sicil müdürlüğünden getirtilip yeniden aynı bilirkişiye dosyanın tevdi edilerek mal ayrılığı rejimi döneminde edinilen ve dava konusu olan her bir mal için tarafların evlendiği tarihten o malın edinilme tarihine kadar ki gelirleri de gözetilerek ayrı ayrı katkı oranları hesaplandıktan sonra katkı payı alacağına hükmedilmesi gerektiği belirtilerek davalının sair istinaf sebepleri incelenmeksizin katkı payı oranına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların evlilik birliği içerisinde Almanya'da ve Türkiye'de yaşadıkları ve çalıştıkları, kazançlarından taraflar üzerine bir takım taşınmazlar alınıp kayıt edildiği, bazı taşınmazların devrinin yapıldığı, asıl dava yönünden bilirkişi tarafından düzenlenen 06.10.2016 tarihli bilirkişi raporu ve 15.04.2019 tarihli bilirkişi ek raporunda belirtilen tespitler göz önüne alınmış, davalı adına kayıtlı bulunan dava konusu 1248 ada 19 parsel sayılı taşınmazın 41,42 m2'lik kısımının, 533 parsel sayılı taşınmazın 01.01.2002 tarihinden sonra edinildiği ve edinilmiş mal niteliğinde olduğu; davalı adına üyelik kayıtları bulunan S.S. Aslım Ağaç İşleri Konut Yapı Kooperatifi C-349, C-275, C-276, C-274 nolu üyelik nedeniyle davalı adına tapuya kaydedilen taşınmazların edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden boşanma dava tarihi olan 10.03.2005 tarihine kadar yapılan ödemeleri dikkate alındığında bu dönemde yapılan ödemeler bakımından davacının katılma alacağının mevcut olduğu; 01.01.2002 tarihinden sonra davalı tarafından edinilen ve boşanma davasından bir süre önce dava dışı Fatma'ya devredilen 1323 parsel 6 nolu bağımsız bölüm ve 22263 ada 11 parsel 6 nolu taşınmazın davacının katılma alacağını azaltmak kastıyla devirlerin yapıldığının toplanan delillerden anlaşıldığı ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 229 uncu maddesi uyarınca bu taşınmazların edinilmiş mallara değer olarak eklenmeleri gerektiği; birleşen dava yönünden bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporu ve ek raporunda belirtilen tespitler göz önüne alındığı, davalı tarafından 01.01.2002 tarihinden önce edinilen 23064 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 71/400 hissesi, 23070 ada 7 parsel sayılı taşınmaz, 23082 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 25/2400 hissesi, 23070 ada 8 parsel sayılı taşınmaz, 23091 ada 2 parsel sayılı taşınmaz, 23091 ada 1 parsel parsel sayılı taşınmaz, 670 ada 100 parsel sayılı taşınmaz, 1248 ada 19 parsel sayılı taşınmazın alımına ve davalı adına üyelik kayıtları bulunan S.S. Aslım Ağaç İşleri Konut Yapı Kooperatifi C-349, C-275, C-276, C-274 nolu üyelik nedeniyle davalı adına tapuya kaydedilen taşınmazların 01.01.2002 tarihine kadar olan ödemelerine davacının çalışmaları ve taraflar adına 1/2'şer hisseli taşınmaz üzerine yapılan 7 daire 3 dükkandan müteşekkil binadaki taşınmazlar nedeniyle edinilen kira gelirlerinden davacıya iasebet eden kısım üzerinden katkıda bulunduğu; talep konusu diğer malvarlığı değerleri yönünden katılma ve katkı alacağının bulunduğunun ispat edilemediği, katılma alacağı yönünden karara en yakın tarihteki değer üzerinden alacağın belirlenmesi gerektiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 15.04.2019 tarihli bilirkişi ek raporunda belirtilen miktarların karara en yakın tarihteki değeri üzerinden hesaplanması için dosyanın geçirdiği safahat dikkate alınarak ek rapor istenmesine gerek görülmediği, söz konusu ek raporda kök raporda belirtilen bazı değerlerin güncellenmesi adına Maliye Bakanlığı'nın yeniden değerleme oranları üzerinden güncelleme yapıldığı; 01.01.2002 tarihinden sonra davalı tarafından edinilen ve boşanma davasından bir süre önce dava dışı Fatma'ya devredilen 1323 parsel 6 nolu bağımsız bölüm ve 22263 ada 1 parsel 6 nolu taşınmazın değerlerinde güncelleme yapılmadığı, ... ili Silifke İlçesi Hacısaklı Köyü 1323 parsel 6 nolu bağımsız bölüm yönünden devir tarihindeki, Fetih Sitesi 22263 ada 1 parsel 6 nolu bağımsız bölüm yönünden dava tarihindeki değerin esas alındığı, halbuki bu taşınmazlar yönünden de karara en yakın tarihteki değerleri dikkate alınmasının gerekli olduğu; bilirkişi ek raporunda güncellemesi yapılan taşınmazlar yönünden bilirkişinin hesaplama yöntemi ile bağlı kalınarak 01.01.2019-31.12.2019 tarihleri arasındaki Maliye Bakanlığı'nın yeniden değerleme oranları üzerinden, bilirkişi ek raporunda güncellemesi yapılmayan taşınmazlar yönünden bilirkişi tarafından değerlerinin esas alındığı tarihler ile 31.12.2019 tarihi arasındaki yıllık olarak baz alınan Maliye Bakanlığı'nın Yeniden Değerleme Oranları üzerinden yapılan güncelleme ve hesaplama neticesinde talep miktarı olan 90.000,00 TL'nin üzerinde alacak miktarının mevcut olduğu; bilirkişinin ek raporunda güncellemesi yapılan 1248 ada 19 parsel, sayılı taşınmazın 42.41m2'lik kısmının, 533 parsel sayılı taşınmazın 10/336 hissesi, S.S. Aslım Ağaç İşleri Toplu Konut Yapı Kooperatifinin C349, C275, C276, C274 üyelik karşılığı isabet eden taşınmazlar yönünden 01.01.2019 - 01.01.2020 tarihleri arasındaki Maliye Bakanlığı'nın Yeniden Değerleme Oranı üzerinden yapılan güncelleme, 1323 parsel 6 nolu bağımsız bölümün bilirkişi tarafından devredildiği 28.05.2009 tarihli değeri baz alındığından bu taşınmaz yönünden 01.01.2010 ile 31.12.019 tarihleri arasındaki yıllık olarak belirlenen Maliye Bakanlığı'nın Yeniden Değerleme Oranı üzerinden yapılan güncelleme ve 22263 ada 1 parsel 6 nolu bağımsız bölümün bilirkişi tarafından dava tarihindeki değeri baz alındığından 01.01.2006 ile 31.12.2019 tarihleri arasındaki yıllık olarak belirlenen Maliye Bakanlığı'nın yeniden değerleme oranı üzerinden yapılan güncelleme sonucunda taşınmazların karara en yakın tarihi itibariyle davacının toplam 182.081,58‬ TL katılma alacağının bulunduğu, ancak davacının talebinin 90.000,00 TL olması sebebiyle bu taşınmazlar yönünden taleple bağlı kalınarak karar verilmesi gerektiği; davacı vekilinin ibraz ettiği 16.07.2007 tarihli dilekçeyle davanın ıslah edildiği beyan edilerek verdikleri taşınmaz bilgileri ile tasfiyesini istedikleri başkaca taşınmazların bilgilerinin bildirildiği, dava konusu yapılmayan hususlar eklenerek dava konusu ıslah yolu ile genişletiltiği, her ne kadar davacı vekili iş bu dosyaya ibraz ettiği 24.04.2014 tarihli dilekçeyle davanın değerini 90.000,00 TL'den 180.000,00 TL'ye çıkardıklarını belirtmişlerse dava konusu alacağın belirsizliği nedeniyle ıslah harcının yatırılmadığını bu konuda bir ara karar kurulmadığını bildirildiği, ıslah harcı olarak da 1.537,00 TL'nin yatırıldığı; bu dilekçede açıkça ıslah yapıldığına ilişkin bir beyanda bulunulmadığı, daha önce verilen 16.07.2007 tarihli dilekçeye atıfta bulunulduğu, o dilekçede miktara yönelik değil, dava konusu yapılmayan hususlar ve yeni taşınmazlar eklenerek dava konusunun ıslah yolu ile genişletilmesine yönelik beyanlarda bulunulduğu, dolayısıyla o dilekçede miktara yönelik ıslah yapılmadığı, 24.04.2014 tarihli dilekçeyle ıslah yapıldığı kabul edilse bile, ıslahın bir kere yapılabileceği, 16.07.2007 tarihli dilekçeyle ıslah yapıldığı, ikinci bir ıslahın dikkate alınamayacağı; davalı vekili tarafından verilen dilekçe ve beyanlarda 24.04.2014 tarihli dilekçeyle ıslah yapıldığı kabul edilirse, ıslah ile yükseltilen kısım yönünden zamanaşımı definin ileri sürülüğü, dava ve ıslah tarihleri üzerinden 10 yıllık zamanaşımı süresinin de geçtiği; davacının 90.000,00 TL alacağı yönünden faiz talep edilmediğinden faiz hususunda bir karar verilmediği; 17.12.2021 tarihli ek raporda davacının talep edebileceği katkı payı alacaklarının 166.920,14 TL olduğu, davacının 1248 ada 19 parsel sayılı taşınmaza katkısının kanıtlandığının kabul edilmesi halinde 170.222,74 TL alacağının olduğunun bildirildiği, raporun hükme esas almaya elverişli olduğu, katkı payı alacağına ilişkin olarak da davacının talep miktarı dikkate alındığı gerekçesiyle, asıl davanın kabulüyle 90.000,00 TL katılma alacağın davalıdan tahsiline, birleşen davanın kabulüyle 80.000,00TL katkı payı alacağının birleşen dava tarihi olan 20.05.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, bu miktarın Mahkemenin 2014/54 Esas, 2014/238 Karar ve ... 4. Aile Mahkemesinin 2014/339 Esas sayılı dosyalarında davalı lehine hüküm altına alınan alacakların mahsubuna yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; 22663 ada 11 parsel 6 nolu bağımsız bölümün üçüncü kişi Fatma'dan devralındığını, tekrar aynı kişiye devredildiğini, bu devirde mal kaçırma kastının olmadığını, tarafların yarı yarıya hisseli olduğu 7711 parsel sayılı taşınmazda bulunan 7 adet daire ve 3 adet dükkandaki kira gelirlerinin katkı oranının tespitinde esas alınmasının hatalı olduğunu, davacının katkı payı hesaplanırken gelirinin yüksek hesaplanmasının hatalı olduğunu, 1248 ada 19 parsel sayılı taşınmazın müvekkilinin kişisel malı olduğunu, bu parselin 15.04.1997 yılında satın alındığını, 50, 51 ve 93 parsel sayılı taşınmazların yine müvekkilinin şahsi malı olduğunu, S.S. Aslım Kooperatifi'ndeki dükkanların kooperatiften üyelik yoluyla alındığını, ödemeler devam ederken boşanma davasının açıldığını, davacının ıslah talebinin bulunmadığını, Mahkemenin usulsüz harç tamamlama işlemine rağmen katkı payı alacağına hükmetmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, asıl davada tasfiye konusu malların davacının 11.04.2012 tarihli dilekçesi ve 20.03.2008 tarihli duruşmadaki beyanına göre 01.01.2002 tarihinden sonra edinilen mal varlığına ilişkin olup bunların, 533 parsel sayılı taşınmaz, 1248 ada 19 parsel sayılı taşınmazın 4241/28742 (42,41 metrekarelik) hissesi, 22663 ada 11 parsel 6 nolu bağımsız bölüm, 1323 parsel 6 nolu bağımsız bölüm, S.S. Aslım Ağaç İşleri Toplu Yapı İş Yeri Yapı Kooperatifindeki C-349 nolu üyeliğe kura sonucu isabet eden 17647 ada 1 parsel 29 nolu bağımsız bölüm (01.01.2002 tarihinden boşanma dava tarihine kadar yapılan ödemeler nedeni ile kooperatif hissesine yapılan katkı), C-275 nolu üyeliğe kura sonucu isabet eden 17641 ada 1 parsel 13 nolu bağımsız bölüm (01.01.2002 tarihinden boşanma dava tarihine kadar yapılan ödemeler nedeni ile kooperatif hissesine yapılan katkı), C-276 nolu üyeliğe kura sonucu isabet eden 17641 ada 1 parsel 28 nolu bağımsız bölüm (01.01.2002 tarihinden boşanma dava tarihine kadar yapılan ödemeler nedeni ile kooperatif hissesine yapılan katkı), C-274 nolu üyeliğe kura sonucu isabet eden 17460 ada 1 nolu parselde bulunan bağımsız bölüm (01.01.2002 tarihinden boşanma dava tarihine kadar yapılan ödemeler nedeni ile kooperatif hissesine yapılan katkı) olduğu; birleşen davada tasfiye konusu malların 01.01.2002 tarihinden önce edinilen mal varlığına ilişkin olup bunların 23064 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, 23070 ada 7 parsel sayılı taşınmaz, 23082 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, 23070 ada 8 parsel sayılı taşınmaz, 23091 ada 2 parsel sayılı taşınmaz, 23091 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, 670 ada 100 parsel sayılı taşınmaz, 1248 ada 19 nolu parsel sayılı taşınmazın 24500/28741(245 metrekarelik) hissesi, S.S. Aslım Ağaç İşleri Toplu Yapı İş Yeri Yapı Kooperatifindeki 17647 ada 1 parsel 29 nolu bağımsız bölüm, 17641 ada 1 parsel 13 nolu bağımsız bölüm, 17641 ada 1 parsel 28 nolu bağımsız bölüm, 17640 ada 1 parselde bulunan bağımsız bölüm için 01.01.2002 tarihinden önce yapılan kooperatif ödemeleri ve üyelik hakkı, 93 parsel sayılı taşınmaz, 51 parsel sayılı taşınmaz, 50 parsel sayılı taşınmaz, 14586 ada 6-7-8-9-10-11-13-14-15-16-17 parsel sayılı taşınmazlar, S.S. ... Özkuruca Arsa ve Konut Yapı Kooperatifi üyeliği olduğu; 533 parsel sayılı taşınmazın 10/336 hissesinin davalı tarafından 14.04.2004 tarihinde satın alındığı, mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihi itibari ile davalı adına tescilli olduğu, davalının hissesine düşen kısmın İlk Derece Mahkemesi tarafından Maliye Bakanlığı'nın belirlediği yeniden değerleme oranı üzerinden güncellenerek belirlenen değer üzerinden davacı lehine katılma alacağına hükmedilmesinde isabetsizlik olmadığı; 1248 ada 19 parsel sayılı taşınmazın 4241/28742 hissenin davalı tarafından 02.04.2003 tarihinde Maliye Hazinesi'nden satın alındığı, boşanma dava tarihinde davalı adına kayıtlı olduğu, İlk Derece Mahkemesi tarafından Maliye Bakanlığı'nın belirlediği yeniden değerleme oranı üzerinden güncellenerek belirlenen değeri üzerinden davacı lehine katılma alacağına hükmedilmesinde isabetsizlik olmadığı; taşınmazın 24500/28741 hisseye tekabül eden 245 metrekarelik bu kısmının 15.04.1997 tarihinde davalı adına edinildiği, bu hissenin davalının kişisel malı olduğu, bu hissenin edinilmesinde davacının katkı oranının % 48,84 olduğu, hissenin devir tarihindeki özellikleri dikkate alınarak birleşen dava tarihi olan 20.05.2014 tarihindeki değeri belirlenmek sureti ile davacının katkı payı alacağı hesaplanması gerekirken taşınmazın 14.09.2009 tarihindeki devir bedeli esas alınarak katkı payı belirlenmiş ise de davacının istinafının olmaması sebebi ile davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşmakla bu hisse nedeni ile davacının hak kazandığı katkı payı alacağının 19.151,27 TL olduğu; S.S. Aslım Ağaç İşleri Toplu Yapı İş Yeri Yapı Kooperatifi C-349 nolu üyeliğe isabet eden 17647 ada 1 parsel 29 nolu bağımsız bölümün davalının üyelik hakkını 16.08.1995 tarihinde devraldığı, boşanma davasından iki ay evvel 15.01.2005 tarihinde Veli Adıgüzel'e devrettiği, tanık olarak dinlenen Veli'nin beyanına göre davalının bu dükkanı Veli'ye devrederken Veli'nin bir bedel ödemediği, 12.09.2005 tarihinde yeniden davalının bu dükkanı Veli'den devraldığı, Veli'ye yapılan bu devrin mal kaçırma kastı ile yapıldığının kabul edilmesi gerektiği, kooperatif kayıtlarına göre tarafların edinilmiş mallara katılma rejimine tabii oldukları dönemde (01.01.2002-10.03.2005 tarihleri arasında) kooperatife yapılan ödemelerin reel toplamının 8.415,19 TL olduğu, her ne kadar bilirkişi tarafından 29 nolu bağımsız bölümün yapımı ve edinimi için kooperatife üyelik başlangıcından 2010 yılı sonuna kadar yapılan ödemelerin değerlenmiş reel toplamının 89.412,23 TL olduğu belirlenerek hesap yapılmış ise de, her malın boşanma davasının açıldığı tarihteki özellikleri dikkate alınarak tasfiyeye dahil olacağı, buna göre boşanma davası açıldıktan sonra yapılan tadilat masraflarının hesaplamaya dahil edilemeyeceği, ancak yukarıda belirtildiği şekilde yapılan hesaplama ile davacının edinilmiş mal varlığı kesiminden kişisel mal varlığı kesimine yaptığı katkı nedeni ile, davacı lehine daha düşük olan % 9,41 denkleştirme oranı üzerinden yapılan hesaplama, davacının istinafının olmaması sebebi ile davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşturmakla, bu oran üzerinden bulunan miktarın, İlk Derece Mahkemesi tarafından Maliye Bakanlığı'nın belirlediği yeniden değerleme oranı üzerinden güncellenerek belirlenen değeri üzerinden davacı lehine katılma alacağına hükmedilmesinde isabetsizlik olmadığı; söz konusu üyelik için 01.01.2002 tarihine kadar yapılan ödemelerin reel toplamının 36.896,63 TL, taşınmazın edimi için yapılan ödemelerin reel toplamının 89.412,23 TL olduğu, davacının 01.01.2002 tarihinden önce taşınmaza yapılan ödemeler nedeni ile katkı oranının % 20,83 olduğu, davalının usuli kazanılmış hakkı gözetilerek bu taşınmaz nedeni ile hak ettiği katkı payı alacağı miktarının 17.635,42 TL olduğu; S.S Aslım Ağaç İşleri Toplu Yapı İş Yeri Yapı Kooperatifi C-275 nolu üyeliğe isabet eden 17641 ada 1 parsel 13 nolu bağımsız bölümün davalının C-275 nolu üyelik hakkını 12.09.1995 tarihinde devraldığı, boşanma davasından iki ay evvel 15.01.2005 tarihinde Veli'ye devrettiği, tanık olarak dinlenen Veli'nin beyanına göre davalının bu dükkanı Veli'ye devrederken Veli'nin bir bedel ödemediği, 12.09.2005 tarihinde yeniden davalının bu dükkanı Veli'den devraldığı, Veli'ye yapılan bu devrin mal kaçırma kastı ile yapıldığının kabul edilmesi gerektiği, kooperatif kayıtlarına göre tarafların edinilmiş mallara katılma rejimine tabii oldukları dönemde (01.01.2002-10.03.2005 tarihleri arasında) kooperatife yapılan ödemelerin reel toplamının 8.384,39 TL olduğu, 13 nolu bağımsız bölüme ait kooperatif üyeliği için üyelik başlangıcından devredildiği 10.04.2009 tarihine kadar yapılan ödemelerin değerlenmiş reel toplamının 60.797,62 TL olduğu, hal böyle olunca davacının edinilmiş mal varlığı kesiminden kişisel mal varlığı kesimine yaptığı katkısının oranının % 13,79 olduğu, bu denkleştirme oranı üzerinden bulunan miktarın, İlk Derece Mahkemesi tarafından Maliye Bakanlığı'nın belirlediği yeniden değerleme oranı üzerinden güncellenerek belirlenen değeri üzerinden davacı lehine katılma alacağına hükmedilmesinde isabetsizlik olmadığı; söz konusu üyelik için 01.01.2002 tarihine kadar yapılan ödemelerin reel toplamının 31.428,12 TL, taşınmazın edimi için yapılan ödemelerin reel toplamının 60.797,62 TL olduğu, davacının 01.01.2002 tarihinden önce taşınmaza yapılan ödemeler nedeni ile katkı oranının % 26,09 olduğu, buna göre kooperatif üyelik hakkının devredildiği tarihteki özellikleri dikkate alınarak birleşen dava tarihi olan 20.05.2014 tarihindeki değeri üzerinden hesaplama yapılması gerekirken devir tarihi olan 10.04.2009 tarihindeki değeri esas alınarak hesaplama yapılmış ise de davacının istinafının olmaması sebebi ile davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşmakla bu taşınmaz nedeni ile hak ettiği katkı payı alacağı miktarının 5.218,00 TL olduğu; S.S. Aslım Ağaç İşleri Toplu Yapı İş Yeri Yapı Kooperatifi C-276 nolu üyeliğe isabet eden 17641 ada 1 parsel 28 nolu bağımsız bölüm: davalının C-276 nolu üyelik hakkını 21.08.1996 tarihinde devraldığı, boşanma davasından iki ay evvel 15.01.2005 tarihinde Veli'ye devrettiği, tanık olarak dinlenen Veli'nin beyanına göre davalının bu dükkanı Veli'ye devrederken Veli'nin bir bedel ödemediği 12.09.2005 tarihinde yeniden davalının bu dükkanı Veli'den devraldığı, Veli Adıgüzel'e yapılan bu devrin mal kaçırma kastı ile yapıldığının kabul edilmesi gerektiği, kooperatif kayıtlarına göre tarafların edinilmiş mallara katılma rejimine tabii oldukları dönemde (01.01.2002-10.03.2005 tarihleri arasında) kooperatife yapılan ödemelerin reel toplamının 7.498,47 TL olduğu, 28 nolu dükkana ait kooperatif üyeliği için üyelik başlangıcından, devredildiği 01.09.2008 tarihine kadar yapılan ödemelerin değerlenmiş reel toplamının 57.943,39 TL olduğu, hal böyle olunca davacının edinilmiş mal varlığı kesiminden kişisel mal varlığı kesimine yaptığı katkısı nedeni denkleştirme oranının % 12,94 olduğu, bu oran üzerinden bulunan miktarın, İlk Derece Mahkemesi tarafından Maliye Bakanlığı'nın belirlediği yeniden değerleme oranı üzerinden güncellenerek belirlenen değeri üzerinden davacı lehine katılma alacağına hükmedilmesinde isabetsizlik olmadığı; söz konusu üyelik için 01.01.2002 tarihine kadar yapılan ödemelerin reel toplamının 40.088,49 TL, taşınmazın edimi için yapılan ödemelerin reel toplamının 57.943,39 TL olduğu, davacının 01.01.2002 tarihinden önce taşınmaza yapılan ödemeler nedeni ile katkı oranının % 34,92 olduğu, buna göre kooperatif üyelik hakkının devredildiği tarihteki özellikleri dikkate alınarak birleşen dava tarihi olan 20.05.2014 tarihindeki değeri üzerinden hesaplama yapılması gerekirken devir tarihi olan 01.09.2008 tarihindeki değeri esas alınarak hesaplama yapılmış ise de davacının istinafının olmaması sebebi ile davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşmakla bu taşınmaz nedeni ile hak ettiği katkı payı alacağı miktarının 13.618,80 TL olduğu; Fatma'ya yapılan devirlerin tartışılması yönünden, davalı tarafından 28.11.2011 tarihli dilekçe ekinde sunulan tarihsiz sözleşmeye göre davalının S.S. Aslım Ağaç İşleri Toplu Yapı İş Yeri Yapı Kooperatifindeki bir adet dükkan hissesi ile 1323 parsel 6 nolu bağımsız bölümü Fatma'ya devrettiği, bunun karşılığında Fatma'ın Fetihkent Kooperatifindeki hissesini (22663 ada 11 parsel 6 nolu bağımsız bölümü) teminat olarak davalıya devrettiği, devredilen taşınmazların bedeli ödedikten sonra devralınan taşınmazın geri alacağının kararlaştırıldığı, davalıya ait dükkanın 15.04.2004 tarihinde, 1323 parsel 6 nolu bağımsız bölümün 27.08.004 tarihinde Fatma'ya devredildiği, Fatma'nın teminat olarak verdiği iddia edilen kooperatif hissesinin 17.08.2004 tarihinde, henüz 1323 parsel 6 nolu bağımsız bölüm Fatma'ya devredilmeden önce, davalı tarafından devralınıp daha sonra 07.09.2004 tarihinde yeniden Fatma'ya devredildiği, özellikle 15.04.2004 tarihinde dükkanın Fatma'ya devrinden yaklaşık 4 ay sonra ve 1323 parsel 6 nolu bağımsız bölüm devredilmeden önce teminat olduğu iddia edilen Fatma'ya ait kooperatif hissesinin alınması, davalı tanığı Kıyas'ın beyanından Fatma'nın ... için davalıya bedel ödemediği, iş bu sözleşmenin her zaman düzenlenmesi mümkün olup tarafların boşanmalarına davalı ile Fatma'nın birlikteliğinin sebebiyet verdiği, davalının aynı yerde bulunan üç dükkanı da Veli'ye muvazaalı olarak devrettiği, davalının Fatma'ya ait kooperatif hissesini devraldıktan sonra içinde bulunan kiracıya evi boşaltması için ihtar göndermesi hususları birlikte gözetildiğinde davalı tarafından Fatma'ya yapılan devirlerin mal kaçırma kastı ile yapıldığının kabul edilmesi gerektiği; S.S Aslım Ağaç İşleri Toplu Yapı İş Yeri Yapı Kooperatifi C-274 nolu üyeliğe isabet eden 17460 ada 1 parselde bulunan bağımsız bölümün davalının C-274 nolu üyelik hakkını 21.08.1995 tarihinde devraldığı, 15.04.2004 tarihinde Fatma'ya devrettiği, kooperatif kayıtlarına göre tarafların edinilmiş mallara katılma rejimine tabii oldukları dönemde (01.01.2002-10.03.2005 tarihleri arasında) kooperatife yapılan ödemelerin reel toplamının 5.410,23 TL olduğu, dükkana ait kooperatif üyeliği için üyelik başlangıcından devredildiği 15.04.2004 tarihine kadar yapılan ödemelerin değerlenmiş reel toplamının 28.627,38 TL olduğu, hal böyle olunca davacının edinilmiş mal varlığı kesiminden kişisel mal varlığı kesimine yaptığı katkı nedeni denkleştirme oranının % 18,90 olduğu, her ne kadar bilirkişi tarafından kooperatif hissesinin devredildiği tarihteki özellikleri dikkate alınarak muhtemel karar tarihindeki değeri üzerinden hesaplama yapılması gerekirken devir tarihteki değeri esas alınarak hesaplama yapılmış ise de davacının istinafı olmamakla davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak nedeni ile bulunan miktarın, İlk Derece Mahkemesi tarafından Maliye Bakanlığı'nın belirlediği yeniden değerleme oranı üzerinden güncellenerek belirlenen değeri üzerinden davacı lehine katılma alacağına hükmedilmesinde isabetsizlik olmadığı; söz konusu üyelik için 01.01.2022 tarihine kadar yapılan ödemelerin reel toplamının 23.213,15 TL, taşınmazın edimi için yapılan ödemelerin reel toplamının 28.623,28 TL olduğu, davacının 01.01.2022 tarihinden önce taşınmaza yapılan ödemeler nedeni ile katkı oranının % 40,93 olduğu, buna göre kooperatif üyelik hakkının devredildiği tarihteki özellikleri dikkate alınarak birleşen dava tarihi olan 20.05.2014 tarihindeki değeri üzerinden hesaplama yapılması gerekirken devir tarihi olan 15.04.2004 tarihindeki değeri esas alınarak hesaplama yapılmış ise de davacının istinafının olmaması sebebi ile davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşmakla bu taşınmaz nedeni ile hak ettiği katkı payı alacağı miktarının 11.665,05 TL olduğu; İlçesi 22663 ada 11 parsel 6 nolu bağımsız bölümün üyelik hakkının davalının 28.11.2011 tarihli dilekçe ekinde sunduğu sözleşmeye göre davalı tarafından 17.08.2004 tarihinde Fatma'dan devralındığı, 07.09.2004 tarihinde Fatma'ya devredildiği, yukarıda da açıklandığı üzere bu devrin mal kaçırma kastı ile yapıldığının kabul edilmesi gerektiği yönündeki İlk Derece Mahkemesi tespitinin doğru olduğu, edinilmiş mal olan bu taşınmazın devredildiği tarihteki özellikleri dikkate alınarak muhtemel karar tarihindeki değeri üzerinden hesaplama yapılması gerekirken 06.10.2016 tarihli bilirkişi raporunda dava tarihindeki değeri üzerinden hesaplama yapıldığı, davacının istinafının olmaması nedeni ile davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşmakla ilk derece mahkemesi tarafından Maliye Bakanlığının yeniden değerleme oranı üzerinden muhtemel karar tarihi itibarı ile güncelleme yapılarak katılma alacağına hükmedilmesinde isabetsizlik olmadığı; 1323 parsel 6 nolu bağımsız bölümün davalı tarafından 30.03.2004 tarihinde satın alındığı, boşanma dava tarihinden yaklaşık 7 ay önce 27.08.2004 tarihinde Fatma'ya devredildiği, her ne kadar dava konusu taşınmaz boşanma davasının açıldığı tarih itibari ile davalı adına kayıtlı değil ise de, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda boşanma davasından kısa bir süre önce davalının birlikte yaşadığı kadına yaptığı devrin mal kaçırma kastıyla yapıldığının kabul edilmesi ve bu kapsamda tasfiyeye dahil edilmesi gerektiği, buna göre, taşınmazın devredildiği tarihteki özellikleri dikkate alınarak muhtemel karar tarihindeki değerinin yarısı üzerinden davacının katılma alacağının olacağı, ancak 06.10.2016 tarihli raporda, bilirkişi tarafından taşınmazın devir tarihindeki değeri üzerinden hesaplama yapıldığı, davacının istinafının olmaması nedeni ile davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşmakla İlk Derece Mahkemesi tarafından Maliye Bakanlığının yeniden değerleme oranı üzerinden muhtemel karar tarihi itibarı ile güncelleme yapılmasında isabetsizlik olmadığı; 14586 ada 6-7-8-9-10-11-13-14-15-16-17 nolu parsel sayılı taşınmazların 23.11.1993 tarihinde davalı adına satın alındığı, evlilik birliği içinde boşanma davasından bir yıl önce 17.03.2004 tarihinde tarafların damadı olan Kurbanali'ye devredildiği, davalının bu satışla ilgili olarak 03.04.2018, 31.08.2018 tarihli dilekçeleri ve 08.12.2017 tarihli duruşmalarda taşınmazın bedelinin tahsili konusundaki çelişkili beyanları, aynı dönemlerde davalının başka muvazaalı devirleri ve o tarihlerde tarafların ayrı yaşamaları, davalının başka kadınla birlikteliği gözetildiğinde taşınmazların mal kaçırma amacı ile devredildiğinin kabul edilmesi gerektiği, davacının 05.04.2018 tarihli duruşmadaki beyanına göre taşınmazların bedelinin konsoloslukta davalıya ödendiği dolayısıyla bu paranın kişisel mal yerine geçen değer olduğu, davalı tarafından bu paranın evlilik birliğinin ihtiyaçları için harcadığının ispat edilememesi sebebi ile davacı lehine katkı payı alacağına hükmedilmesinde isabetsizlik olmadığı, bu halde taşınmazların devir tarihindeki özellikleri dikkate alınarak birleşen dava tarihi olan 20.05.2014 tarihindeki değerlerinin esas alınması gerektiği, ancak bilirkişiler tarafından 08.03.2018 tarihli raporda bu tarih itibarı ile değer tesbiti yapılmaması nedeni ile davacının 05.04.2018 tarihli duruşmada bildirdiği değerin TL karşılığı 120.750,00 TL üzerinden hesaplama yapıldığı, hesaba esas alınan bu değerin 08.03.2018 tarihli rapordaki değerler dikkate alındığında davalı açısından hak kaybına sebebiyet vermediği gibi davacının da istinafının olmaması sebebi ile bu hususun davalı lehine kesinleştiği, davacının bu taşınmazların edinilmesindeki katkı oranının % 44,72 olup, bu taşınmaz nedeni ile davacının hak kazandığı katkı payı alacağının 53.999,40 TL olduğu; 50-31 ve 93 parsel sayılı taşınmazların 08.08.1996 tarihinde davalı tarafından satın alındığı, 04.04.2005 tarihinde Ahmet'e satıldığı, boşanma davasının açıldığı tarih itibarı ile halen davalı adına kayıtlı olan bu taşınmazların tasfiye hesabında dava tarihindeki (birleşen dava tarihi 20/05/2014) değeri ile dikkate alınması gerektiği, ancak bilirkişi ve İlk Derece Mahkemesi tarafından taşınmazların satış tarihindeki değerinin esas alındığı, davacının buna ilişkin istinafının olmaması sebebi bu hususun davalı lehine kesinleştiği tarafların birbiriyle uyuşan beyanlarından dava konusu taşınmazların davalı tarafından gerçek bir alım satım akdi sonucu 63.000,00 TL'ye satıldığı, buna göre işbu taşınmazda davacının katkı payı alacağının olacağı, davacının işbu taşınmazların alınmasındaki katkı oranının % 46,70 olduğu, hak kazandığı katkı payı alacağının 29.421,00 TL olduğu; S.S. ... Özkuruca Arsa ve Konut Yapı Kooperatifine davalının 15.01.995 tarihinde üye olduğu, kooperatife 439,50 TL ödeme yaptığı, kooperatif adına kayıtlı herhangi bir mal varlığının bulunmadığı, kooperatif üzerinde herhangi bir taşınmaz ve kooperatife ait alacak hakkının olmadığı, bu nedenle davacının kooperatif üyeliğine yönelik alacak talebinin uygun olmadığı yönünde bildirilen bilirkişi raporuna göre İlk Derece Mahkemesi tarafından da davacının adı geçen kooperatif nedeni ile katkı payı alacağı olmadığının kabul edildiği, işbu karara karşı davacının istinafının olmaması nedeni ile bu hususun davalı lehine kesinleştiği; 750 parsel sayılı taşınmaz olarak tescilli 23070 ada 7 parsel sayılı taşınmaz, 23082 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, 23070 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 26.07.1996 tarihinde, 673 parsel sayılı taşınmaz olarak tescilli 23064 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, 23091 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ve 2 nolu parsel sayılı taşınmazın 16.08.1996 tarihinde davalı adına tescil edildiği, 23070 ada 7 parsel sayılı taşınmaz, 23082 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, 23070 ada 8 parsel sayılı taşınmazın edinilmesinde davacının katkı oranının % 46,58 olduğu, bu taşınmazlar nedeni ile davacının hak kazandığı katkı payı alacağının 5.240,00 TL olduğu, 23064 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, 23091 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların edinilmesinde davacının katkı oranının % 46,70 olup, bu taşınmazlar nedeni ile davacının hak kazandığı katkı payı alacağının 11.021,20 TL olduğu, taşınmazların 14.09.2009 tarihindeki devir bedeli esas alınarak hesaplama yapılmış ise de devir tarihindeki özellikleri dikkate alınarak birleşen dava tarihi olan 20.05.2014 tarihindeki değerinin esas alınması gerektiği ancak davacının istinafının olmaması nedeni ile davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu; 670 ada 100 nolu parsel sayılı taşınmazın 22.01.1997 tarihinde satış sureti ile davalı adına tescil edildiği, davacının 16.05.2005 tarihinde taşınmazın kızları Selma'nın parası ile alındığı yönündeki beyanı nedeni ile davacının taşınmaza yönelik katkı iddiasının kanıtlanamadığından bahisle İlk Derece Mahkemesi tarafından bu taşınmaz yönünden katkı payı alacağına hükmedilmediği, kararın davacı tarafça istinaf edilmemesi üzerine bu hususun davalı lehine kesinleştiği; davacının 24.04.2014 tarihli dilekçesi, davanın belirsiz alacak davası olması nedeni ile talep belirleme dilekçesi olduğu, belirlenen bedel üzerinden davacı tarafça harç ikmal edilmiş ise de İlk Derece Mahkemesi tarafından hatalı olarak ikinci ıslah dilekçesi olduğu kabul edilmek sureti ile taleple bağlı kalınarak 90.000,00 TL katılma alacağı ile 80.000,00 TL katkı payı alacağına hükmedilmiş olduğu, davacının istinafının olmaması sebebi ile yapılan yanlışlık eleştirilmekle yetinildiği belirtilerek başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kaldırma kararına uygun olarak deliller toplanmadan karar verildiğini, müvekkili aleyhine sadece katkı payı alacağı davası açılmasına rağmen katılma alacağın da hükmedilmesinin hatalı olduğunu, Fetihkent sitesindeki (22663 ada 11 parsel 6 nolu bağımsız bölüm) kooperatif üyeliğini 17.08.2004 tarihinde müvekkiline devredildiğini, 10 gün gibi kısa bir süre sonra 17.09.2004 tarihinde bu üyeliği tekrar dava dışı Fatma C. ismindeki kişiye devrettiğini, işlemin davacıdan mal kaçırma kastı ile olmadığını, o tarihteki dairede kiracı olan şahsın tahliyesi için yapıldığını, müvekkilin gerçek anlamda mal edinmediğini, bu nedenle mal rejiminin tasfiyesinde hesaba katılmaması gerektiğini; taraflar arasında yarı yarıya hisseli olan 7711 parsel sayılı taşınmazdaki kira gelirlerinin müvekkili tarafından alınmadığını, apartmanın dairesinde boşanma davası açılmadan önce bizzat davacının ve bir dairesinde de bulunan yakınının oturduğunu, varsa bir kira bedelini bizzat davacının aldığını, taraflar arasındaki şiddetli geçimsizlik sebebiyle doğan anlaşmazlıktan dolayı adı geçen apartmanın daire ve dükkânların uzun süre boş kaldığını, müvekkilinin kiralardan bir gelir elde ederek yatırım yaptığının kabul edilmesinin hatalı olduğunu; tarafların Almanya'da bankada açtırdıkları müşterek hesaba maaşlarını yatırdıklarını, müvekkilin bu hesaba yatan parası % 69.03, davacının ise % 30.97 oranında olduğunu, bu hesaptan davacının da müvekkilin de para çektiğini, konuyla ilgili bankadan bir bilgi alınmadığının, davacının katkı payındaki gelirinin ve katkı payı oranının yüksek hesaplamasının gerçeğe ve yasaya aykırı olduğunu; 1248 ada 19 parsel sayılı taşınmazın müvekkilinin 1997 yılında satın aldığını ve şahsi mal olduğunu, davacının katkısı olduğunu ispatlayamadığını, taşınmazın edinme tarihinin 02.04.2003 olarak hatalı belirlendiğini, taşınmazın arsanın müvekkili tarafından 15.04.1997 tarihinde satın alındığını ve davacının tazminat alacağı için cebri icra yoluyla 14.09.2009 tarihinde satıldığını; Kars'taki taşınmazların da satın alma tarihi itibari ile müvekkilinin kişisel malı olduğunu,, gerçeğe aykırı tanık beyanı ile davacının katkı payı olduğu kabul edilmesinin hatalı olduğunu, davacının katkısının ispatlanamadığını; S.S. Aslım Ağaç İşleri Toplu Yapı İş Yeri Yapı Kooperatif'ine 01.01.2002 tarihinden önce üye olduğunu ve aidatları ödemeye başladığını, davacının ödemelere katkısını ispatlayamadığını; davacının bir ara karar olmadan kendiliğinden dava harcını arttırdığını, bu durumun tebliğ dahi edilmediğini, davacının harç arttırma konusunda bir ıslah talebinin de olmadığını, Mahkemenin usulsüz harç tamamlama işlemine rağmen katkı payı varmış gibi hesaba alınmasının hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, katkı oranı ve ispatı, eklenecek değer bulunup bulunmadığı ve ispatı, aleyhe hükmedilen alacak ve eklenecek değer noktasında toplanmaktadır. Dava katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 229 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 743 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (743 sayılı Kanun) 132 inci maddesi, 153 üncü maddesi, 170 inci maddesi, 186 ncı maddesi, 189 uncu maddesi; 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 646 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.