Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9363 E. 2024/6082 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında, delillerin toplanıp değerlendirilmesi, kanunun olaya uygulanması ve gerekçesinde bir hata görülmediği, ayrıca velayet, nafaka ve tazminata ilişkin hükümlerin de usul ve hukuka uygun olduğu gözetilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1690 E., 2023/1749 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/914 E., 2023/626 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ile cevap ve karşı davaya cevap dilekçelerinde; davalı-davacının evlilik birlikteliği boyunca neredeyse hiçbir işte çalışmadığını, davalı-davacının tek geçim kaynağının annesinin dul maaşı olduğunu, davalı-davacının müvekkilinin ve evin ihtiyaçlarını karşılamadığı gibi çocuklarının da ihtiyaçlarını karşılamadığını, müvekkiline fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ve küfür ettiğini, erkeğin iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk lehine ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata, karşı davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek cevap ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçelerinde; iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediğini, hastalıkları nedeniyle çalışamadığını, annesinin 71 yaşında olduğunu ve her türlü ihtiyaçlarının tarafınca karşılanmak durumunda olduğunu, annesinin maaşını kendilerinin kullandığını, bu durumun evliliğin başından itibaren devam ettiğini, eşinin, sebepsiz yere 29.06.2022 tarihinde çocukları ve kişisel eşyalarını alarak evi terk ettiğini ve babasının evine gittiğini, eşinin, kayınvalidesi ölmeden mallarını üzerime geçirmek için baskı yaptığını, eşinin ve ailesinin hakaret ettiğini, küçük düşürdüğünü, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin annelerine bırakılmasına, çocuklar lehine uygun miktarda iştirak nafakasına, kendisi lehine 250.000,00 TL maddî ve 250 .000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin çalışmadığı ve çalışmayı istemediği, annesinin emekli maaşı ile evini geçindirmeye çalıştığı, kadına harçlık vermediği, kadına küfür ve hakaret ettiği, kadının ise kusurunun bulunmadığı, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve devamında korunmaya değer bir menfaatin kalmadığının anlaşıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 750,00 TL yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin karşı davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası ve miktarı, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, kadının davasının kabulüne, erkeğin karşı davasının reddine karar verilmesinde, kadının ön inceleme duruşmasında verilen kesin süre içerisinde bildirdiği tanıkların dinlenmesinde ve beyanlarının hükme esas alınmasında, herhangi bir geliri ve malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde, ortak çocukların bakım ve eğitim giderlerine tarafların gücü oranında katılma zorunluluğu bulunduğundan çocuklar lehine iştirak nafakasına hükmedilmesinde, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren, boşanmaya sebep olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının ve çocukların zorunlu ihtiyaçları, paranın alım gücü, kusur dereceleri, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarlarında, erkek aleyhinde hükmedilen yargılama gideri ve vekâlet ücretinde her hangi bir isabetsizlik görülmediği, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı-davacı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası ve miktarı, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında asıl ve karşı davanın ispatlanıp ispatlanmadığı ve davaların kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, ortak çocuk lehine iştirak nafakası ile kadın lehine yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin erkeğe yükeltilmesinin kanuna uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü ve 175 inci maddesi,182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 323 üncü ve 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.