"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1042 E., 2023/867 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ: Ömerli Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2018/166 E., 2022/135 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin davacı kadına sözlü, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, davacı kadın için aylık 600,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının, çocuklar için ayrı ayrı aylık 400,00 TL tedbir-iştirak nafakasının, 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafın dilekçeler aşamasında dayandığı fiziksel, psikolojik ve sözlü şiddet vakıaları hakkında tanıkların bizzat bilgi ve görgü sahibi olmadığı, bilgilerinin davacıdan duydukları ile sınırlı olduğu, tanık .... tarafların ayrı bağımsız bir konutta yaşamadığını ve davalının annesi ile birlikte yaşadıklarını beyan etmiş ise de davacı tarafın dilekçeler aşamasında bağımsız konut sağlanmaması vakıasına dayanmaması sebebiyle bu konudaki beyanların hükme esas alınmadığı, taraflar arasında gerçekleşen olaya ilişkin herhangi bir soruşturma yapılmadığı, davacı tarafça mahkemeye herhangi bir adli soruşturma ya da kovuşturma dosyası bildirilmediğinden şiddet iddiasının bu bakımdan da ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine, taraflarının sosyal ve ekonomik durumlarının aynı düzeyde olduğu anlaşıldığından daha önce 14.06.2019 tarihli duruşmanın 5 numaralı ara kararı gereği davacı lehine takdir edilen tedbir nafakası kararlarının karar tarihi itibariyle kaldırılmasına, müşterek çocukların bakım ve gözetiminin davacı tarafından yapılmaması sebebiyle müşterek çocuklar lehine takdir edilen tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili; davanın kabulü gerektiğini, tedbir nafakalarının kaldırılmasının hatalı olduğunu belirterek davanın reddi ile tedbir nafakalarının kaldırılması yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan delillerden davalı erkeğin herhangi bir kusurlu davranışının ispatlanamadığı, tarafların gelirlerinin birbirine denk olduğu, müşterek çocuklarının bakımının fiilen anne tarafından üstlenilmediği dikkate alındığında kadın ve ortak çocuklar yararına hükmolunan tedbir nafakalarının karar tarihi itibarıyla kaldırılmasının yerinde olduğu gerekçeleri ile davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerinin kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın reddi kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacı kadına yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.