Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9371 E. 2024/6086 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi-manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin kadına yönelik hakaret ve tehditlerinin evlilik birliğinin sona ermesinde ağır kusur oluşturduğu, kadının ise daha az kusurlu olduğu ve boşanma nedeniyle yoksulluğa düşeceği değerlendirilerek yerel mahkemenin kadın lehine nafakaya ve tazminata hükmeden direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1719 E., 2023/2661 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ: Alanya Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/16 E., 2022/82 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ile cevap ve karşı davaya cevap dilekçelerinde; erkeğin, aile birliği yükümlülükleri yerine getirmediğini, müvekkili ile hiç ilgilenmediğini, maddîanevi ihtiyaçlarını karşılamadığını, müvekkiline sürekli küfür ve hakaret ettiği gibi "Defol git, s..r git, seni yaşatmam" şeklinde söyleyerek tehdit edip evden kovduğunu, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, erkeğin iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî00.000,00 TL manevînata, erkeğin karşı davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçelerinde; kadının iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediklerini, kadının, eş ve annelik vazifelerini yerine getirmediğini, sürekli maddîklerde bulunduğu, etraflarındaki ailelerin ekonomik statüleri ile müvekkilini kıyaslayarak yetersiz hissettirdiğini, müvekkilinin evlilikleri boyunca eşinden ve eşinin ailesinden kötü muamele gördüğünü, müvekkilini sürekli baba evine gitmekle tehdit ettiğini, müvekkilinin ailesinin, arkadaşlarının aile konutuna gelmesinin engellendiğini, kadının ve ailesinin müvekkiline hakaret ettiğini, ortak çocukla ilgilenmediğini, çocuğu da bırakarak aile konutunu terk ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve devamının mümkün olmadığını beyanla kadının asıl davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetvekkiline bırakılmasına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî000,00 TL manevînata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadını tehdit ettiği, kadının ise ortak evi terk ettiği, eşine hakaret edip rencide edici sözler söylediği ve çocuklarıyla ilgilenmediğinin anlaşıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin az, kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetbaya verilmesine, çocuk ile anne arasında kişisel ilişki tesisine, erkek lehine 12.000,00 TL maddî5.000,00 TL manevînata, kadın tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddîanevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen maddîanevi tazminat ile miktarları, kadının reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddîanevi tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince erkeğin, kadını tehdit ettiği, kadının ise ortak evi terk ettiği, eşine hakaret edip rencide edici sözler söylediği ve çocuklarıyla ilgilenmediği, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de, toplanan deliller, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre kadının "eşine hakaret edip rencide edici sözler söylediği, çocuklarıyla ilgilenmediği " erkeğin ise "kadına küfür ve hakaret ettiği", "ev kiranı, su parasını ve elektrik parasını öde sonra babanın evine defol git" şeklinde söylediği, "evin kirası, elektrik fatura ve su faturasını ödemeyerek yükümlülüklerini yerine getirmediği", " burada olup bitenleri ailene söylersen seni yaşatmam" şeklinde söyleyerek tehdit ettiği ve "kadına harçlık vermediği, ihtiyaçlarını karşılamadığı", gerçekleşen bu duruma göre erkeğin, evlilik birliğinin sona ermesinde ağır kusurlu, kadının ise az kusurlu olduğu kabul edilerek kararın kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin açıklanan şekilde düzeltilmesine, mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden zedelenen, boşanmaya sebep olan olaylar sebebiyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre maddîanevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, erkeğin maddîanevi tazminat isteklerinin ise koşullarının oluşmadığı, sosyal ve ekonomik araştırma tutanağına göre kadının ev hanımı olduğu, daimi bir işte çalışmadığı, gelirinin olmadığı ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası verilmesi gerektiği gerekçesi ile davacı-davalı kadının kusur belirlemesine ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kusura ilişkin gerekçesinin yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilmesine, davacı-davalı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddîanevi tazminat taleplerine ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün beşinci, altıncı ve yedinci bentlerinin kaldırılmasına, bu hususta yeniden hüküm tesisine, kadın lehine dava tarihinden 25.10.2023 Daire karar tarihine kadar aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, bu tarihten itibaren aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar devamına, boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın lehine 30.000,00 TL maddî30.000,00 TL manevînata, erkeğin maddîanevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddîevi tazminat ve miktarları, erkeğin reddedilen maddîanevi tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddîanevi tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, erkeğin reddedilen maddîanevi tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, özellikle erkeğin kadına küfür ve hakaret ettiğine ilişkin kusurlu davranışının 2013 yıllarında olduğu ve evlilik birliğinin devam ettiği, bu halde kusurlu davranışın af kapsamında kaldığı ve erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, ancak tarafların gerçekleşen kusur duruma göre yinede erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.