Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9385 E. 2024/6195 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur durumu, çocukların velayeti ve vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi’nin, yerel mahkemenin topladığı deliller ve uyguladığı usul hükümlerine uygun davrandığı, davalı erkeğin kusurlu olduğuna dair yeterli kanıt bulunduğu, çocukların velayetinin anneye verilmesinin çocukların üstün yararı ile uyumlu olduğu ve davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olduğu gerekçesiyle davalı erkeğin temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/488 E., 2023/1648 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ: Ankara 18. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/737 E., 2022/691 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin davacı kadına fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, aşağıladığını, baskı kurduğunu, telefonunu kırdığını, dinen boşadığını, ailesi ile görüşmesine engel olduğunu, garip davranışlar sergilediğini, ailesini aşağıladığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının doğru olmadığını, davacı kadının kendisine sürekli psikolojik olarak kötü olduğuna ilişkin baskı yaptığını, kendisini tahrik ettiğini, çocuklarla ilgilenmediğini belirterek boşanma davasının kabul edilmesini, çocukların velâyetlerinin kendisine verilmesini, 25.000,00 TL tazminatın davacı kadından alınarak kendisine verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Öninceleme duruşmasında 20.000,00 TL manevî tazminat, 5.000,00 TL maddî tazminatın davacı kadından alınarak kendisine verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin eşine çeşitli kağıtlara yüzer defa olmak üzere yazılar yazdırarak duvara astırdığı, öfkelenerek bir kez eşinin telefonunu kırdığı, eşini defalarca darp ettiği, "abim senin yüzünden hasta oldu" şeklinde eşine beyanda bulunduğu, evlilik boyunca davalı erkeğin takıntılı bir tavır sergilediği kusurlarının sübuta erdiği, her ne kadar ailesi ile görüştürmediği iddia edilmiş ise de bu eylemin evlilik birliği fiilen sona ermeden yaklaşık üç dört yıl kadar önce yaşandığı, evlilik birliğinin özellikle davacı kadının yakınının ameliyatında göndermemesi vakıasından sonra uzunca bir süre devam ettiği, bu durumda dayanılan kusurun af ile en azından hoşgörü ile karşılandığı, af ile geçen vakıalara tarafların boşanma davasında dayanamayacakları, nitekim Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 09.09.2013 tarih 2013/7541 Esas 2013/20189 Karar sayılı ilamının da bu yönde olduğu, diğer kusurların ise görgüye dayalı, somut, yer ve zaman bildiren tanık beyanları ile ispatlanamadığı, davacı kadının kusur değerlendirmesinde ise davalının eşine atfettiği hiç bir kusurun görgüye dayalı, somut, yer ve zaman bildiren tanık beyanları ile ispat edilemediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı erkeğin tam kusurlu olduğu sübuta ermekle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, davacı kadın yararına dava tarihi olan 18.06.2021'den itibaren 03.11.2022 tarihine kadar aylık 500,00 TL tedbir nafakasının davalı erkekten tahsili ile davacı kadına ödenmesine, talep gereği 03.11.2022'den itibaren belirlenen tedbir nafakasının kaldırılmasına, davacının yoksulluk nafakası talebi bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına, davacı kadının maddî ve manevî tazminat talebi bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına, dosyada alınan sosyal inceleme raporu içerikleri, bilirkişi raporu, davacı iddiaları, davalı savunmaları, fotoğraflar, davalı ile ilgili İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi rapor içeriği, çocukların üstün yararı, yargılama sırasındaki davalının dengesiz hareketleri, telefon yazışmaları gerekçesi ile ortak çocukların velâyetlerinin davacı anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar için dava tarihi olan 18.06.2021'den belirlenen tedbir nafakalarının davacı tarafın talebi nedeni ile 04.09.2022 tarihine kadar tahsiline yer olmadığına, bu tarihten itibaren yani 04.09.2022'den itibaren boşanma hükmünün kesinleşmesine kadar müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 450,00'şer TL tedbir nafakasının davalı babadan tahsili ile davacı anneye velâyeten ödenmesine, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren her bir çocuk için aylık 500,00'er TL iştirak nafakasının davalı babadan tahsili ile davacı anneye velâyeten ödenmesine, boşanmaya neden olan vakıalarda tam kusurlu olması gerekçesi ile davalı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek; kusur belirlemesi, velâyet ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ortak çocukların yaşı, anne ilgi ve sevgisine ihtiyacının olması, velâyet hususundaki beyanları, fiili durum, dosya içerisindeki denetime elverişli sosyal inceleme raporu dikkate alındığında, çocukların üstün yararına uygun olduğu anlaşılan velâyet ve kişisel ilişkiye dair yapılan düzenlemede, davada haksız bulunan davalı yanın yargılama gideri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davalının istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek; kusur belirlemesi, velâyet ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kusur durumu, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesinin ve davalı aleyhine vekâlet ücreti hükmedilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 ve 326 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 336 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.