Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9388 E. 2024/6193 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve usul hükümlerine uygun olduğu gözetilerek, davacı-davalı erkeğin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1466 E., 2023/1515 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/1033 E., 2022/611 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-davacı kadının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, erkeğe ve ailesine hakaret ve tehdit ettiğini, iftira attığını, ailesine saygısız davrandığını, aşırı kıskanç olduğunu, psikolojik şiddet uyguladığını, yersiz parasal taleplerde bulunduğunu belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk için 500,00 TL tedbir-iştirak nafakasının, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davalı-davacı kadından alınarak davacı-davalı erkeğe verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; davacı-davalı erkeğin davalı-davacı kadına ve ailesine sürekli hakaret ettiğini, kadına ve çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, ailesi ile görüşmesini engellediğini, arkadaş edinmesine izin vermediğini, uzun süre ailesi ile yaşamaya zorladığını, düzenli çalışmadığını, eve sarhoş geldiğini, ekonomik şiddet uyguladığını, evde olanları ailesine anlattığını, kadını hocalara götürdüğünü, çocuğun kendisinden olmadığını iddia ettiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 500,00 TL tedbir-iştirak nafakasının, müvekkili için 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının davacı-davalı erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine, faizi ile 15.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davacı-davalı erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl davada davacı-davalı erkeğin iddialarını dayandırdığı davalı-davacı kadına yönelik kusur isnatlarının ispatlanamadığı ve sübut bulmadığı gerekçesi ile asıl davanın reddine, davacı-davalı erkeğin tazminat taleplerinin reddine, davacı-davalı erkeğin sübut bulan fiziksel, sözlü, psikolojik ve ekonomik şiddet, alkol kullanımı, ailesel yükümlülüklerin ihlali eylemleri nedeniyle boşanmada tam kusurlu olduğu gerekçesi ile birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için ara karar ile hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür olmamak ve dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL nafakanın birleşen davada davalı babadan alınarak birleşen davada davacı anneye verilmesine, karar kesinleştiğinde bu miktar nafakanın iştirak nafakası olarak devamına, boşanma ile yoksul duruma düşeceği gerekçesi ile birleşen davada davacı kadın yararına 14.06.2021 tarih 7 no.lu ara karar ile hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür olmamak üzere mezkur ara kararda hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının işbu hüküm tarihinden itibaren aylık 800,00 TL'ye arttırımına, mezkur nafakanın birleşen davada davalı erkekten alınarak birleşen davada davacı kadına verilmesine, karar kesinleştiğinde bu miktar nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın davacı-davalı erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince; davaların esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği gerekçesi ile davacı-davalı erkeğin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ve erkeğin davasının reddi kararlarının doğru olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu`nun 50 ve 51 inci maddeleri .

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.