Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9396 E. 2024/7423 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve Bölge Adliye Mahkemesi karar gerekçeleri değerlendirilerek, usul ve yasaya uygun bulunan karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1677 E., 2023/1662 K.

KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 19. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/127 E., 2022/343 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlendikleri günden beri süregelen ekonomik, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, sadakatsiz davranışlarda bulunduğunu, çalışmasına sıcak bakmadığını, annesinin yardım ettiğini ileri sürerek davanın kabulünü, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarını, ortak çocukların velâyet haklarının müvekkiline verilmesini, ortak çocukların her biri için ayrı ayrı okul taksiti ve kırtasiye masrafı ayrıca aylık 5.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, müvekkili yararına aylık 10.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 200.000,00 TL maddî, 1.000.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının sergilediği tavırlar nedeniyle müvekkili yönünden evliliğin çekilmez olduğunu, çocuk yapma konusunda müvekkilinin fikrine başvurmadığını, tarafların dini inançlarının farklı olduğunu ve evliliklerinin başında evin içinde kendi dini inançları konusunda herhangi bir obje olmaması konusunda anlaştıklarını, ancak kadının kendi dini inancına dair evin içinde objeler bulundurduğunu, yine evin içinde özellikle çocukların yanında Türkçe konuşulması konusunda anlaştıklarını, ancak kadının buna uymadığını,kadının müvekkilini ve ailesini hiç sevmediğini, kadının müvekkilini para kaynağı olarak gördüğünü, yalnızlaştırmaya çalıştığını, gereksiz kıskançlıklar yaptığını ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, siyahi bir kadınla samimi pozlar vererek eşinin güvenini sarstığı, sosyal medyada uygunsuz hesaplar takip ederek eşini rencide ettiği ve eşi için aldığı konutu yeniden kendisine devretmesi için eşine baskı yaptığı, kadının ise erkeğin kök aile bireylerine haklı bir neden olmaksızın kaba ve soğuk davrandığı ve onların yanında evde Rusça konuştuğu belirtilerek evlilik birliğini sona erdiren olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki tarafın davasının da kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, babayla kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakasının reddine, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 80.000,00 TL manevî tazminata ve erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar:

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri:

1.Davacı-davalı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kusur tespiti ile tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kusur tespiti, kadın lehine hükmolunan tazminatlar, kendisinin tazminat taleplerinin reddi ve nafakaların miktarları yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç:

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların ekonomik sosyal durumları, kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 4.500,00 TL iştirak nafakası ve kadın yararına 180.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, erkeğin tüm, kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar:

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri:

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kusur tespiti ile tazminatların ve nafakaların miktarları yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kusur tespiti, kadın lehine hükmolunan tazminatlar, kendisinin tazminat taleplerinin reddi ve nafakaların miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tazminatların ve nafakaların doğru belirlenip belirlenmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu, 331 inci maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası 50, 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.