"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/967 E., 2023/1322 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ: Delice Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/47 E., 2022/33 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki tarafın evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin başvurusunun esastan reddine ve kadının başvurusunun kısmen kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediği, müvekkilinin ailesini evlerine davet etmediğini, misafirlere hoşgeldin bile demediğini, hastalık derecesinde temizlik yaptığını, beddua ettiğini, cinsel ilişkiden kaçındığını, yaşlarının genç olmasına rağmen 4 ayda bir kez ilişki yaşadıklarını, eve almaması sebebiyle müvekkili ile ortak çocuğun 2020 yılından beri dükkanda yattıklarını, taraflar arasında daha önce 6 kez boşanma davası görüldüğünü iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız ve gerçek dışı olduğunu, erkeğin ailesinin evlilik aşamasının her evresinde müvekkiline psikolojik şiddet uyguladığını, daha önceden bir çok kez boşanma davası açmalarına rağmen kendi ve ailelerin istekleri doğrultusunda boşanma davalarından feragat ettiklerini, erkeğin müvekkiline sürekli olarak fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, dükkanında çalışan garson kızla yakınlaştığını, ortak çocuğa fiziksel şiddet uyguladığını, son olayda müvekkilinin market borcunu ödemek için erkek eşten para istemesi üzerine müvekkilinin saçını çekerek darp ettiğini, seni jiletle keserim şeklinde tehditlerde bulunduğunu, bu olayın ceza mahkemesine konu olduğunu iddia ederek;erkeğin davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların fiillerinin pek kötü ve onur kırıcı davranış kapsamında sayılamayacağı, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının, eşini ve ortak çocukları rahatsız edecek, hayatı onlara zorlaştıracak derecede temizliğe önem verdiği, eşini ve ortak çocuğu zaman zaman eve almadığı, davacı davalının erkeğin ise eşine şiddet uyguladığı, evin ihtiyaçlarını gereği gibi karşılamadığı, eve gelmeyip başka yerde kaldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı davalı erkeğin davalı davacı kadına nazaran çok daha ağır kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesinin üstün yararına olacağı gerekçesi ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...'un velâyetinin babaya verilmesine, çocuk ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir 650,00 TL yoksulluk nafakası ile kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve kişisel ilişki düzenlemesi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi ve tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince taraflara kusur olarak yüklenen ve tarafların gerçekleşen kusurlu davranışları yanında, erkek eşin eşine ve ailesine yönelik hakaret içeren ifadelerde bulunduğu, ayrıca erkek eşe kusur olarak yüklenen eşine yönelik fiziksel şiddet vakıasının tek bir olay olmadığı, evlilik süreci boyunca birden fazla kez gerçekleştiği, gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya sebep olan olaylarda; eşini ve ortak çocukları rahatsız edecek, hayatı onlara zorlaştıracak derecede temizliğe önem veren, eşini ve ortak çocuğu zaman zaman eve almayan kadın az, eşine birden fazla kez fiziksel şiddet uygulayan, evin ihtiyaçlarını gereği gibi karşılamayan, eve gelmeyip başka yerde kalan, eşine ve onun ailesine yönelik hakaret içeren ifadeler kullanan erkek ağır kusurlu olduğu, İlk Derece Mahkemesince boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin, kadına nazaran ağır kusurlu olduğu yönündeki kabul sonucun doğru olduğu fakat taraflara kusur olarak yüklenen vakıaların değiştiğinden kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesi gerektiği,tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; kadının kusur belirlemesi ve tazminatların miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kusur belirlemesi gerekçesinin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına 60.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata ve erkeğin tüm kadının sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar, nafaka ve tüm yönlerden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakanın miktarı, ortak çocuğun velâyeti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadının davası, kusur belirlemesi, nafaka, tazminatlar ve velâyet noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı ve 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 182 nci maddesi, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine yoksulluk nafakası miktarı yönünden BOZULMASINA,
2-Davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Hikmet'e yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Neziha'ya geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.