Logo

2. Hukuk Dairesi2023/939 E. 2023/3590 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalı erkeğin kusur belirlemesine ve davacı kadına manevî tazminat ödenmemesine yönelik istinaf başvurusunun kabulü üzerine, davacı kadının Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmesiyle, kusur tespiti ve manevî tazminatın reddi yönlerinden kararın bozulup bozulmayacağı hususunda uyuşmazlık çıkmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin evlilik birliğinin sona ermesinde tam kusurlu olduğunun tespiti ve davacı kadının manevî tazminat talebinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının, usul ve kanuna uygun olduğu, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2604 E., 2022/1582 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm

kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorlu 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/246 E., 2020/238 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının çalışmadığını, davalının bir başka kadınla birlikte olduğunu belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, aylık 750,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde; davacı kadının beyanlarının doğru olmadığını belirterek, tarafların boşanmalarına, davacı tarafın nafaka, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının yaklaşık üç yıldır evine gelmediği, bu süre içerisinde evinin ihtiyaçlarını karşılamadığı, başka bir bayanla yaşadığı duyumlarının çevresindekilerce bilindiği, bu bayandan çocuğu olduğu yönünde duyumlar olduğu, bu sebeplerle davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu bulunduğu gerekçesiyle davacının davasının boşanma talebi yönünden kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına davacının lehine aylık 250 TL tedbir ve 300 TL yoksulluk nafakasına, davacı lehine 10.000 TL maddî tazminat ile 15.000 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin kusur değerlendirmesinde hataya düştüğünü, kusurunun bulunmadığını, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçeleri ile kusur tespiti, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının 3 yıldır müşterek eve gelmediği, bu süre zarfında evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, böylelikle evlilik birliğinin sona ermesinde davalının tam kusurlu olduğu, davalının boşanmaya neden olan kusurlu davranışları davacının kişilik haklarını ihlal etmediğinden davacının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün hatalı olduğu gerekçeleri ile davalının kusur tespitine ve manevî tazminata yönelik istinaf talebinin kabulüne, kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesinin manevî tazminata yönelik hükmünün kaldırılarak, davacının manevî tazminat talebinin reddine, davalının diğer istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili; kusur belirlemesinin ve kadının manevî tazminat talebinin reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi ve manevî tazminatın reddi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada, Bölge Adliye Mahkemesince belirlenen kusur tespitinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına manevî tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.