Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9401 E. 2024/6032 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların boşanmalarına ve kadına tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat takdirine ilişkin yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi sonucu onanmasının temyizen incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında, taraf kusurları, boşanmaya sebep olan olaylar ve kadının yoksulluğa düşeceği hususları gözetilerek takdir edilen nafakalar ve tazminatlar yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilerek, istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1696 E., 2023/1773 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Bor 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2023/47 E., 2023/330 K.

Taraflar arasındaki erkeğin açtığı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere, kadının açtığı birleşen bağımsız tedbir nafakası davasının da kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili boşanma talepli dava dilekçesi ile; kendisinin emekli olduğunu, 2018 yılında davalı-davacı ile evlenmek için tanıştıklarını, evlenmeye karar verdiklerini, isteğinin sadece yuva kurmak olduğunu, davalı-davacıya köyde yaşamadığını, Marmaris'te hayat pahalılığından dolayı merkezde yaşamanın mümkün olamayacağını, ancak evinin güzel olduğunu, davalın-davacının evlenmeden bir hafta öncesinde evine geldiğini ve bir hafta kaldığını, yaşamını daha yakından gördüğünü, kendisini de bu şekilde kabul ettiğini, ablasının ve diğer kişilerin yaşamını davalıya anlattıklarını ve bunun üzerine kadın ile 16.11.2018 tarihinde evlendiklerini, eve gelir gelmez bu eve misafir giremez, bu evde daha ne kadar oturacağız, ben Marmaris'te yaşayacağım, evde eşyalarımı yerleştirecek gardrop yok, çevrede bakkal vs yok diyerek evin bakımını yapmadığını, yemeği yapmadığını, davalının ortada hiçbir sebep yokken evi terk ettiğini, ardından Bor Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/670 Esas sayılı dosyası ile nafaka davası açtığını, bu talebinde boşanma talep etmediğini, kadın ile birlikteliği süresince beraberliklerinin ve yakınlıklarının olmadığını, tüm bu nedenlerden dolayı kadının evliliklerinin ikinci ayında hiçbir sebep göstermeksizin müşterek haneyi terk edip gitmesi nedeniyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın vekili erkeğin boşanma davasına sürede verdiği cevap dilekçesi ile; erkeğin dava dilekçesinde gerçeği yansıtmayan taleplerinin reddine karar verilmesini, evlilik birliğinin sona ermesinde erkeğin kusurlu olması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, kadın lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen bağımsız tedbir nafakası davası için sunduğu dava dilekçe ile; birlik görevlerini yerine getirmeyen erkeğin kadını azarlayarak evden kovduğu, kadının evden ayrılmak zorunda kaldığını ileri sürerek lehine 4721 sayılı Kanun'un 197 nci maddesi gereği aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.lk Derece Mahkemesinin 16.09.2022 tarihli kararı ile; tarafların kusurları belirtilerek kusurların ağırlık dereceleri belirtilmede şiddetli geçimsizlik nedeniyle tarafların boşanmalarına, harç yatırılmak suretiyle usulüne uygun karşı dava açılmamış olması nedeniyle kadının maddî ve manevî tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadının gelir getireceği herhangi bir işte çalışmadığı, erkeğin bakım ve yardımına muhtaç olduğu anlaşıldığından, birleşen davanın kabulü ile kadın için daha önce hüküm altına alınan 400,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 1.000,00 TL ye çıkartılmasına, karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiş, kararın kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince kararın gerekçesiz olduğu gibi kararın açık ve infazı kabil olmadığı, tarafların kusurların yanlış tespit edildiği gibi tarafların kusurlarının ağırlık dereceleri de belirtilmediği, erkeğin sadakatsizliğinin ve birlik görevlerini yerine getirmediği vakıalarının da ispatlandığı, kadının yasal sürede verdiği cevap dilekçesi ile talep ettiği tazminat ve yoksulluk nafakası hakkında da karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle istinaf edilmeyen boşanma hükmü dışında kalan tüm yönlerden kararın kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin tanıklarından ...'in erkeğin eve temizlik amacıyla bir kadın getirdiğini ifade ettiği, bunun yanında erkeğe çıkarılan tebligat adresinde eşi olduğunu beyan eden "..." isimli kadına tebliğ edildiği, erkeğin sadakatsiz olduğu, ayrıca dinlenen tanık beyanları uyarınca tarafların müşterek konutun evlilik öncesi erkek tarafından bazı eşyalar alınarak ihtiyaçları karşılayacak düzeye getirileceği söz verildiği halde erkeğin bunları yerine getirmediği, evde kadının elbiselerini yerleştireceği bir dolabın dahi bulunmadığı, erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediği, ayrıca erkeğin kadının ihtiyaçlarını gereği gibi yerine getirmediği, evlendikten sonra kadının makul beklentilerini karşılamadığı; kadının ise eve misafir gelmesini istemediği, erkeği sosyal hayattan soyutladığı, kusur karşılaştırmasında erkeğin daha ziyade kusurlu, kadının gelir getireceği herhangi bir işte çalışmadığı, boşanmayla yoksulluğa düştüğü, kadının, erkekten ayrı yaşama konusunda haklı olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, kadın lehine 09.04.2021 tarihinde, dava tarihinden itibaren hüküm altına alınan aylık 400,00 TL tedbir nafakasının, karar tarihi itibariyle aylık 1.000,00 TL ye çıkartılarak erkekten alınarak kadına verilmesine, tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın için 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, yine kadının birleşen davasının kabulü ile; birleşen dava tarihi olan 20.11.2019 tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının, asıl davada dava tarihi olan 08.01.2020 tarihi itibariyle tedbir nafakasına hükmedilmiş olması nedeniyle mükerrer olmaması amacıyla asıl dava tarihi olan 08.01.2020 tarihine kadar erkekten alınarak kadına verilmesine karar vermek gerekmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; Yerel mahkemece verilen kararda taraflarına yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, evde çalışana eşi olarak tebligat yapıldığını, eşi olduğunu beyan eden ... isimli çalışanın tebligatı teslim aldığını, Mahkemenin söz konusu tebligatı delil olarak saymasının hukuka uygun olmadığını, tebligatı ulaştıran posta memurunun hatası bulunduğunu ve bu yönde araştırma yapılmadığını, kusur tespitinin hatalı olduğunu, kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin, kadın lehine nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kadının babasından dolayı yetim aylığı alacağını, duyuma dayalı tanık beyanları ile müvekkile kusur yüklenmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince tarafların kusur derecelerinin belirlenmesinde, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminata hükmedilmesinde, hükmedilen miktarlarda isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen nafakalar ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.