Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9402 E. 2024/6031 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı ve kusurun kimde olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının, davacı erkeği kusurlu eylemlerinden ötürü affettiğinin anlaşılması ve diğer delillerin değerlendirilmesi sonucunda, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kusurlu olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1279 E., 2023/1312 K.

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Ankara 15. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/457 E., 2022/399 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek dava dilekçesi ile; kadın ile aralarında şiddetli geçimsizlik bulunduğunu, kadının kendisine hakaret ettiğini, yaklaşık bir yıl önce yaşanan kavga sonrasında valizini toplayıp evden ayrılmasını istediğini, kendisinin arkadaşının yanına yerleştiğini, ayrı yaşadıklarını, önceleri de birkaç kez kapıyı kilitleyip eve almadığını, kişisel eşyalarını çöpe attığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesi ile; davacının kusurlu olduğunu, özgür yaşamak istemesi nedeniyle boşanmak istediğini, müvekkiline boşanalım, boşandıktan sonra nikahsız yaşayalım dediğini, ortak çocuğa evlilik müessesesinin anlamsız olduğunu söylediğini, evin ortak sorumluluklarını yerine getirmediğini, alışveriş, temizlik gibi işlerle misafir ağırlamayı müvekkilinin yaptığını, misafir geldiğinde müvekkiline kötü davrandığını, müvekkilinin anne ve babası geldiğinde müvekkilini tersleyip hakaret ettiğini, aşağıladığını, müvekkilinin davacıyı kovmadığını, özgür yaşamak, hesap vermemek, gezip tozmak için evi terk ettiğini, kiminle nerede yaşadığının bilinmediğini, sosyal etkinliklere müvekkilinin tek başına katıldığını, sevgi ve şefkat göstermediğini, müvekkilinin psikolojisinin zarar gördüğünü, habersiz Antalya Kaş'a tayin istediğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının erkeğe evlilik süreci boyunca bağırıp çağırdığı, hakaretler ettiği, evden kovduğu, evin eşyalarını ve erkeğe ait özel eşyaları evden attığı, erkeğe psikolojik şiddet uyguladığı, kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, davacının maddî ve manevî tazminat ile nafaka talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; cevap dilekçesini tekrarla kusurlu erkeğin davasının kabulünün hatalı olduğunu, objektiflikten uzak hem de görgüye dayalı olmayan tanık beyanları ile karar verildiğini, kusur belirlemesi, kabul edilen dava yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk derece mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, boşanma kararında ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı kadının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; kusur belirlemesi ve kabul edilen dava yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemesinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle davalı kadın cevap dilekçesi ile ileri sürdüğü vakıaları ispatlamış ise de kadının iş bu davada da erkekten defalarca özür dilediğini beyan ettiği, bu nedenle kadının erkeği bu kusurlu eylemlerinden ötürü affettiğinin af nedeniyle erkeğe kusur yüklenmemesinin doğru olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.