Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9405 E. 2024/6587 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasının reddine ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde, davacı erkeğin kusur belirlemesine yönelik itirazının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından değerlendirilmemesi nedeniyle kararın bozulup bozulmayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin kusur belirlemesine ilişkin istinaf başvurusu yaptığı halde, Bölge Adliye Mahkemesi’nin usul hükümlerine aykırı olarak bu başvuruyu incelememesi ve davacı erkeğe yüklenen kusurun kesinleştiğini kabul etmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1513 E., 2023/1686 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ: Kırşehir 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/176 E., 2022/102 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin başvurusunun esastan reddine ve kadının başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün tamamının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının köyde erkeğin önceki evliliğinden olan çocukları ile birlikte yaşadığını, her fırsatta köyden baba evine gitmeye çalıştığını, müvekkilinin köydeki düzeni bozarak İstanbul iline yerleştiklerini, kadının apartmandaki komşular ile sürekli kavga ettiğini, karakolluk olduklarını, kadının saldırgan tutum ve davranışlarının olduğunu, hakaret ve küfürler ettiğini, önceki evliliğinden olan çocukları kıskandığını, davacının çocukları ile görüşmesini, ilgilenmesini hazmedemediğini, psikolojik sorunları olduğunu, ilaç kullandığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı erkeğin sürekli fiziksel şiddet uyguladığını, ortak çocuğa fiziksel şiddet uyguladığını ve hakaret ettiğini, en son ikinci el derin dondurucu alalım diyen müvekkiline bağırdığını, itmeye ve kollarını sıkmaya başladığını, ortak çocuğun babasına müdahale etmesi üzerine kızın karın bölgesine tekme attığını, bunu gören tarafların küçük kızının da "baba ablama vurma ablam rahatsız" dediğini, önüne geçtiğinde küçük kızın da boğazını yapıştığını, olaydan sonra tarafların konuşmadıklarını, bu olaydan sonra da davacının evden erken çıkıp geç saatlerde döndüğünü, son olarak müvekkilinin haberi olmaksızın eşyalarını toplayarak evi terk ettiğini, çocukların ve müvekkilinin eve dön çağrılarına rağmen eve dönmediğini iddia ederek; boşanma davasının reddine, mahkeme aksi kanaatte ise aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 80.000,00 TL manevî, 70.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların fiillerinin pek kötü ve onur kırıcı davranış kapsamında sayılamayacağı, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacının evlililik birliği içerisinde kadına ve ortak çocuklara sürekli olarak şiddet uyguladığı ortak haneyi terk edip, boşanmak istediğini beyan ettiği davalı kadının ise; agrasif ve sinirli yapısının olduğu, sürekli olarak komşuları ile sorun yaşadığı, erkeğin ilk eşinden olan çocuklarını istemediği, erkeği kimi zaman aç bıraktığı ve maaş kartına el koyduğu bu nedenle taraflar arasında sorun çıktığı, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkeğin ağır kadının ise az kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadın ev hanımı olduğu ve düzenli gelir getirici işi veya malı bulunmayan kadının evlilik sonrası yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir yoksulluk nafakası ile kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince, davacı erkeğe yüklenen kusurlu davranışların, davacı tarafından yapılmış bir istinaf başvurusu olmaması nedeniyle kesinleştiği, buna karşılık kadının kusurlarına ilişkin tanık beyanlarının bir kısmının duyuma dayalı, bir kısmının ise sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olduğu, davalı kadının, taraflar arasındaki ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik yarattığı hususunu kabule elverişli ciddi sebep ve delillerin tespit edilemediği, bu durum ve davacı erkeğin kesinleşen kusurlu davranışları da dikkate alındığında, davalı kadına herhangi bir kusur yüklenemeyeceği, gerçekleşen bu duruma göre de evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davacı erkeğin tamamen kusurlu olduğu, bu durumda davacı erkek eşin davasının reddi gerekirken, kabulü yönünde hüküm tesisinin doğru olmadığı gerekçesi ile; kadının kusur tespiti ile erkeğin boşanma davasının kabulüne yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kusur gerekçesinin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının tamamının kaldırılarak, davanın reddine, kadın yararına dava tarihinden İlk Derece Mahkemesi karar tarihine kadar aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, İlk Derece Mahkemesi karar tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, erkeğin tüm istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının kusurlu davranışları neticesinde, fiilen ayrı yaşadıklarını, can güvenliğinin olmadığından oğlunun yanında yaşadığını beyan ederek, reddedilen dava yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma davasının reddinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 355 inci, 359 uncu, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı ve 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası maddeleri

3.Değerlendirme

1.6100 sayılı Kanun’un 359 uncu maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında tarafların ileri sürdüğü istinaf sebeplerinin gösterileceği, aynı Kanun'un 355 inci maddesinin birinci fıkrasında incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı yapılacağı ve 359 uncu maddesinin ikinci fıkrasında hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında, açık, süphe ve tereddüt uyandırmayacak sekilde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir.

2.Somut olayda, davacı erkek vekili İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi kararında erkeğin kusur belirlemesine de itiraz ettiği yönünde istinaf sınırlaması yapılmasına rağmen gerekçe kısmında "....ilk Derece Mahkemesince davacı erkeğe yüklenen kusurlu davranışların, davacı tarafından yapılmış bir istinaf başvurusu olmaması nedeniyle kesinleştiği....." tespiti yapılmış ve erkek eşin kusur belirlemesine ilişkin istinaf başvurusu incelenmemiştir. Davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi yönünden de istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmasına karşın, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin kusur belirlemesine yönelik başvurusunun incelenmemiş olması yerinde görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.