"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1592 E., 2023/1682 K.
KARAR : Kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Nevşehir Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/853 E., 2022/1268 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf başvurularının ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının eşinden psikolojik şiddet gördüğünü, evlendikleri günden bu yana rencide edici sözler sarf ettiğini, sürekli olarak boşanma isteğini dile getirdiğini ve müşterek konuttan kovduğunu, aşağıladığını, ayrı yaşamaya neden olan son olayda, kadının bir dava nedeniyle amcasında iken kadını arayıp "neredesin sen fikirsiz, çoluklu çocuklu kadınsın, bu saatte kadar dışarılarda gezmeye hakkın yok neredeysen orada kal gelme" dediğini, eve gittiğinde kadına küfür ve hakaretler ettiğini, evden kovduğunu, sistematik denilecek bir psikolojik şiddet uyguladığını, ekonomik şiddet ve baskı da uyguladığını, evin geçimi için kadına para vermediğini, kadının bir süre çalışarak evin geçimini sağlamaya çalıştığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, çocukların da en temel ihtiyaçlarında ekonomik anlamda sıkıntı yaşattığını, evde yaşadığı anlaşmazlıkları sürekli olarak annesine aktardığını, eşler arasında mahrem olması gereken konuları hem annesine, hem başka kişilere anlattığını, erkeğin 2011-2012 yılları arasında sanal kumar oynadığını, yüksek meblağda para kaybettiğini, bu süreçte ruhsal bir probleminin tetiklendiğini, psikiyatrik ilaçlar kullandığını ancak kısa bir süre sonra tedavileri yarıda bıraktığını, öfke kontrol probleminin halen devam ettiğini, fakat tedavi görmeyi kabul etmediğini, ortak çocuklara da ilgi göstermediğini, ortak çocukların kendi evlerine son gittiklerinde evin anahtarının değiştirilmiş olduğunu fark ettiklerini, çocuklar ile her bir araya gelişinde onları korkuttuğunu, kendisinden başka kimseye değer vermediğini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocukların velâyetlerinin kadına verilmesine ve her bir çocuk için aylık 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; kadının çok geç bir saatte çocukları alıp evi terk etmeye kalktığını, erkeğin de meselenin daha fazla uzamaması için kadına yatmasını söylediğini, evden ayrılmasına müsaade etmediğini, ertesi gün işten geldiğinde kapıyı açan olmayınca evi terk ettiğini ortak çocuğun söylediğini, eve girdiğinde kadının evlilik yüzüğünü çıkardığını, kendisine kullanması için verdiği kredi kartını ve paraları bıraktığını gördüğünü, eve tekrar dönmemek üzere evi terk eden, boşanmak isteyen, eşi ile görüşmek istemeyen kadını aramamasının olağan akışa uygun olduğunu, evdeki anlaşmazlıkları erkeğin annesine anlattığını, çocukları babalarına karşı doldurduğunu, uzaklaştırmaya çalıştığını, kapı kilidine anahtarın zor girmeye başlaması nedeniyle kilidi değiştirdiğini, erkeğin işte olduğu zamanda kadının eve gelip istediği her şeyi alıp götürdüğünü, çocukları sıkıştırıp, psikolojik baskı uygulayarak, çocukların psikolojisinin bozulmasına sebep olduğunu, kadının geç kalkmasından dolayı erkeğin kahvaltı yapmadan işine gittiğini, akşam eve döndüğünde her yeri dağınık gördüğünü, birlik görevlerini yerine getirmediğini, şahsi temizliğine dikkat etmesi konusunda uyarmasına rağmen bunlara dikkat etmediğini, ortak çocuklarla ilgilenemediğini, erkeğin ailesini eve çağırmadığını, onlara soğuk davrandığını, erkek üzerinde egemenlik kurmaya, onu istediği gibi yönlendirmeye, yönetmeye çalıştığını ileri sürerek tarafların boşanmalarına, kadının feri taleplerinin reddine, ortak çocukların velâyetlerinin erkeğe verilmesine, çocuklar için dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere toplam 800,00 TL tedbir nafakasına, kesinleştikten sonra aynı miktarın iştirak nafakası olarak devamına, erkek yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, 200.000,00TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminatın kadından tahsili ile erkeğe ödenmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadını aşağıladığı, kadın hakkındaki mahrem konuları üçüncü kişilere anlattığı ve ortak konutta ciddi bir hijyen eksikliği mevcut değilken buna rağmen eşini yetersiz bulduğu, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuklar ... ve ...'ın velâyetlerinin davacı anneye verilmesine, ortak çocuklar ile davalı baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 800,00 'er TL'den toplam 1.600,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kararın kesinleşmesinden itibaren ilgili miktarın iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına aylık 900,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kararın kesinleşmesinden itibaren ilgili miktarın yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminatın kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, erkeğin nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; İlk derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ile erkeğin reddedilen feri talepleri yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacı kadın vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesiyle; hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ortak çocuklardan ...'nin karar tarihi itibariyle ergin olduğu, bu çocuk hakkında velâyet ve iştirak nafakası yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği, ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakaları ile diğer ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu, yine kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakaları ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının yetersiz olduğu gerekçesiyle kadının tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları ile maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlerden kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle ortak çocuk ...'nin ergin olduğu tarihe kadar aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası ödenmesine, velâyet ve iştirak nafakası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer ortak çocuk ... yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve devamında aynı miktar üzerinden iştirak nafakası ödenmesine, kadın yararına da aylık 1.000,00 TL tedbir ve devamında yoksulluk nafakası ile yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının soyut ve duyuma dayalı olduğunu, kadının evi terk ettiğini, delillerin celp edilmediğini, kadının kişisel temizliğe önem vermediğini, erkeğin ailesini istemediği, kadının kayıt dışı çalışarak gelir elde ettiğini, kadının sosyal ve ekonomik durumunun detaylı olarak araştırılmadığını, hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, ileri sürerek kararın kusur belirlemesi ile aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacı kadın vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları ile maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, ortak çocuklar ve kadın yararına hükmedilen nafakalar ile kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatların kabulü şartları ile miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 182 nci ve 330 uncu maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Hülya'ya yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz ...'e yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.