"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1208 E., 2023/1547 K.
KARAR : Başvurunun kabulüyle yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 11. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/182 E., 2022/242 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince maddî tazminat ve tedbir nafakası yönünden yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı erkek vekili istinaf yoluna başvurmamıştır. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı manevî tazminat ve kusur belirlemesi yönünden istinaf yoluna başvurmayan davalı erkeğin yeniden hüküm tesis edilmeyen bu konularda Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davalı erkek vekilinin "manevî tazminat ve kusur belirlemesi" yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı erkek vekilinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına ve çocuklarına ilgisiz olduğunu, sorumlulukları yerine getirmediğini, çoğu zaman eve gelmediğini, maddî katkıda bulunmadığını iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ve kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; erkeğin işyerinin eve uzak olduğunu bu nedenle mecburiyetten işyerinde kaldığını, evin ihtiyaçlarını karşıladığını, kadının eşine ilgisiz ve saygısız davrandığını, kaba olduğunu, toplum içinde erkeği küçük düşürdüğünü belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin eviyle ve çocuklarıyla ilgilenmediği ve uzun süre evine gelmediği; kadının ise erkeği ve erkeğin annesini istemediğini söylediği, bu haliyle erkeğin ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ile tazminat miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların aldığı ücretlerin birbirine yakın olmasının tedbir nafakası verilmemesine gerekçe olamayacağının ve maddî tazminatın az olduğunun anlaşılmasına göre kadının tedbir nafakası ile maddî tazminat dışındaki istinaf başvurusunun esastan reddine, kadının tedbir nafakası ile maddî tazminat yönünden istinaf talebinin kabulü ile hükmün bu yönlerden kaldırılmasına, kadın yararına dava tarihinden karar tarihine kadar aylık 400,00 TL ve karar tarihinden kesinleştiği tarihe kadar aylık 750,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, maddî ve manevî tazminatlar ile tedbir nafakasına hükmedilmesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; maddî tazminatın miktarı ile tedbir nafakasına hükmedilmesi ve miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 inci, 4 üncü, 6 ıncı maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
1.Davalı erkek vekilinin, manevî tazminat ve kusur belirlemesi yönünden istinaf edilmeyen yön temyiz edilemeyeceğinden temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2.Davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.