"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1948 E., 2022/1286 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/991 E., 2019/766 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin yıllarca psikolojik şiddet uyguladığını, ortak çocuğun önünde fiziksel şiddet de uyguladığını, ortak çocuğun bu durumdan kötü etkilendiğini, erkeğin çocuğun gittiği okulu bile bilmediğini, hem evine hem çocuğa ilgisiz olduğunu, sürekli şiddet eğiliminde olduğunu ve hakaretli konuştuğunu belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; erkeğin gemi adamı olduğunu, denize çıkacağı zamanlarda maaş kartını eşine verdiğini, kadının bu karttaki para ile ev taksitini kapatacağını beklerken eve ayakkabılık yaptırdığını su arıtma sistemi yaptırdığını öğrendiğini, dava dilekçesinde belirtilen şiddetin ise bir tartışma esnasında gerçekleştiğini, kadının erkeğe "orospu çocuğu" şeklinde ağır hakaret ettiğini, erkeğin de refleks olarak istemeden kadına bir tokat attığını, bunun ardından kadının defalarca erkeğe tekme attığını belirterek haksız maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi ve yargılama giderleri ile vekâlet ücreti konusundaki taleplerinden davacının feragati şartı ile boşanmanın kabulüne, iştirak nafakasının 500,00 TL olmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin davacı kadına şiddet uyguladığı ve birlik görevlerini yerine getirmediği, bu halde taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut olduğunu, evliliğin bu duruma gelmesinde davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinde belirtilen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak tarafların boşanmalarına, ortak çoçuğun beyanları da dikkate alınarak velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 800,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen tazminatların haksız ve fahiş olduğunu, davalı erkeğin dürüst davranarak kadına bir tokat attığını kabul ettiğini ancak bundan önce kadının küfür ettiğini ve defalarca tekme attığını, bu nedenle kusur durumunu tespitinin hatalı olduğunu, Mahkemenin tazminatlara hükmetme gerekçesinin gerçek ile bağdaşmadığını, kadının gelirinin erkeğin gelirinden yüksek olduğunu, ayrıca hükmedilen iştirak nafakasının da yüksek olduğunu ve 500,00 TL'ye düşürülmesi gerektiğini belirterek kusur, iştirak nafakasının miktarı ve hükmedilen tazminatlar yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanma, velâyet ve kişisel ilişkiye ilişkin hükümlere itirazlarının olmadığını, hükmedilen tazminatların hukuka aykırı olduğu ve miktarlarının yüksek olduğunu, erkeğin tek kusurlu olarak tespitinin hatalı olduğunu, kadının erkekten yüksek gelire sahip olduğunu, iştirak nafakasının 500,00 TL olması gerektiğini belirterek kusur, iştirak nafakasının miktarı ve hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte olan geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, iştirak nafakasının miktarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.