Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9439 E. 2024/3771 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliği devam ederken, erkeğin kadından altın, taşınmazın kira geliri, bilgisayar ve telefon bedeli alacakları isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi'nin, altınların evlilik birliği malı olmadığı, taşınmazın kadına ait olduğu, bilgisayar ve telefonun ise müşterek çocuğun kullanımında olduğu gerekçeleriyle erkeğin taleplerini reddetmesi ve mahkemenin görevsizliğine karar vermesi, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1518 E., 2023/1645 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/124 E., 2022/373 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 40 adet küçük altına ilişkin talep yönünden mahkemenin görevsizliğine, diğer talepler yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava, cevaba cevap dilekçelerinde özetle; taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasının derdest olduğunu, evlilik birliği içerisinde davacı erkeğin maddî ve manevî olarak mağdur edildiğini, ortak çocuk 2003 doğumlu ...'a sünnet düğününde takılan 25 adet küçük altının davalı kadının uhdesinde olduğunu, yine davacı erkeğin yatırım amaçlı parasını kendisi vererek aldığı 40 adet küçük altının da davalı kadının uhdesinde olduğu ve davacı erkeğe iade edilmediği, tarafların evlilik birliği üresinde aile konutu olarak kullandıkları taşınmazda halen davalı kadın ve ortak çocukların oturduğunu, ancak bu konutun davacı erkek tarafından alındığını, davacı erkeğin taşınmazın kira gelirinden mahrum olduğunu, yine davacı erkek tarafından alınan telefon ve bilgisayarın da davalı kadının uhdesinde olduğunu ve davacı erkeğe iade edilmediğini, cevap dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik toplam 65 adet küçük altın yönünden 10.000,00 TL, bilgisayar ve telefon bedeli için 1.000,00 TL, mahrum kalınan kira geliri için 10.000,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalı kadından alınarak davacı erkeğe verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeğe aykırı olduğunu, taraflar arasındaki boşanma davasının halen derdest olduğunu, ancak tarafların ayrı yaşadıklarını, tarafların ortak çocuklarının ergin olduğunu, davacı erkeğin, ortak çocuklarının ihtiyaçları konusunda destekte bulunmadığını ve ortak çocuklar tarafından davacı erkek aleyhine nafaka davası açıldığını, işbu davanın kötüniyetli olarak açıldığını, dava konusu edilen ve tarafların aile konutu olarak kullandıkları taşınmazın davalı kadına ait olduğunu, dava konusu altınların davalı kadında olduğu iddiasının ise asılsız olduğunu, ortak çocuğun sünnet düğününde takılan altınların tamamının davacı erkeğin uhdesinde olduğunu, davacı erkeğin altın birikimi olduğu iddiasının ise bu dava ile öğrenildiğini, yine dava konusu edilen telefon ve bilgisayarın ise ortak çocuk ...'ın uhdesinde olduğunu, davalı kadın tarafından kullanılmadığını, bu konuda husumetin hatalı yöneltildiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 40 adet küçük altın yönünden yapılan incelemede; taraflar arasındaki evlilik birliğinin halen devam ettiği, 40 adet küçük altın isteminin kişisel hakka dayalı olarak açıldığı ve alacak istemine ilişkin olduğu, ziynet alacağı istemine ilişkin olmadığı, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu ve 40 adet küçük altın yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerektiği, dava konusu ortak çocuğun sünnet düğününde takılan 25 adet küçük altın yönünden yapılan incelemede; ortak çocuğun ergin olduğu, sünnet ve yaş günlerinde takılan altınların ortak çocuğun malı olduğu ve ziynet eşyası kapsamına girmediği, bu yöndeki talebin reddine karar verilmesi gerektiği, dava konusu aile konutu yönünden mahrum kalınan kira gelirine dair talebin incelenmesinde; dava konusu taşınmazın, davalı kadının mülkiyetinde olduğu, tarafların halen evli olduğu ve davalı kadının mülkiyetinde bulunan dava konusu taşınmazda ikamet ettiği, evlilik birliği içinde davalı kadının ortak konutta ikamet etme hakkı bulunduğu, bu yöndeki talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, bilgisayar ve telefona ilişkin talep yönünden yapılan incelemede ise dava konusu bilgisayar ve telefonun ergin olan ortak çocuğun kullanımına tahsis edildiği ve halen ergin olan ortak çocuk uhdesinde bulunduğu, davalı kadında olmadığı, bilgisayar ve telefon yönünden davalı kadına husumet yöneltilmesinin mümkün bulunmadığı bilgisayar ve telefon bedeli yönünden de talebin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; 40 adet küçük altın ile ilgili mahkemenin görevsizliğine, ilgili talebin işbu dava dosyasından tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine, talep halinde dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine, davacı erkeğin diğer talepleri yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, ortak çocuk ...'ın sünnet düğününde takılan 25 adet küçük altının davacı erkeğe ait olduğu, sünnet düğününün davacı baba tarafından yapıldığı ve altınların davacı erkeğe iade edilmesi gerektiği, dava konusu bilgisayar ve telefonun ise davalı kadının uhdesinde olduğu, dava konusu taşınmazın borçlarının davacı erkek tarafından ödendiği, davalı erkeğin aile konutundan faydalanma hakkının engellendiği ve kira gelirinden mahrum bırakıldığı, görevsizlik kararının da hatalı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, delillerin takdirinde yanlışlık yapılmadığı, usuli işlemlerin yerine getirildiği, kararın gerekçesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı belirtilerek davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile reddedilen talepleri yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme

Dava; alacak istemine ilişkin olup uyuşmazlık davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası fıkrası, 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.