"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/85 E., 2023/290 K.
KARAR : Bozma üzerine
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen evliliğin mutlak butlanla iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına, hükmün bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; davalının akıl sağlığının evlilik yapmaya ve evliliği sürdürmeye yeterli olmadığını bu durumun kadın ve ailesi tarafından gizlendiğini, bu evliliğin gerçekleşmesi nedeni ile evliliğin butlan sebebi ile iptalini talep etmek gerektiğini, evliliğin butlan sebebi ile iptaline, yargılama sırasında toplanacak belgelerin evliliğin butlanına karar vermek için yeterli olmaması halinde ise davalı kadının hayatına kast ederek gerçekleştirdiği eyleminden dolayı tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, kadın yararına 10.000,00 TL manevî tazminata ve maddî tazminata , ziynet altınlarının ise aynen iadesi, olmaması halinde ise bedellerinin iadesinin hüküm altına alınmasına karar verilmesi yönünden talepte bulunmuştur.
II. CEVAP
1.Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davanın haksiz ve mesnetsiz olduğunu, boşanmayı gerektirecek hiçbir kusurlu davranışının olmadığını, davacı erkeğin haksız tutum ve davranışları, aile sadakatine uygun olmayan tutum ve davranışları sebebiyle evlilik birliğinden beklediği maddî ve manevî çıkarların zedelendiğini,evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları sebebiyle temelinden sarsıldığını iddia ederek davacı erkeğin davasının reddine, kendisi yararına 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile kendisi yararına yasal faizi ile birlikte 10.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı kadın vasisi cevap dilekçesinde özetle; evlilikte davalı kadının kusurunun bulunmadığını, akıl hastalığı nedeniyle de kendisine bir kusur yükleme imkanı bulunmadığını, kötü niyetli olmadığını bildirerek, evliliğin butlanla sonlandırılmasına, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davalı kadın yararına 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.09.2019 tarihli ve 2016/273 Esas, 2019/759 Karar sayılı kararı ile;davalı kadının evlendiği tarih itibarı ile evlenmeye engel oluşturacak şekilde akıl hastalığının olup olmadığı, akıl hastalığı var ise iyileşme olanağının olup olmadığı ve davalının ayırt etme gücünden sürekli yoksun olup olmadığı hususunda heyet şeklinde sağlık kurulu raporu alınması için hastaneye sevk edildiği, Balıkesir Devlet Hastanesinin 02.07.2019 tarih 1746 sayılı sağlık kurulu raporunda davalı kadının "evlendiği 12.01.2016 tarih itibarı ile evlenmeye engel olacak şekilde akıl hastalığının olduğu, hastalığının iyileşme olanağının olmadığı, ayırtetme gücünden sürekli yoksun olduğu tıbbi kanaatine varıldığına dair rapor tanzim edildiği, buna göre evlenme akdi yapılan davacı ... ve Havva Selçuk arasında mutlak butlan sebebi batıl bir evlilik yapıldığı gerekçesiyle; taraflar arasında yapılan 12.01.2016 tarihli evlenme akdinin mutlak butlan sebebi ile iptaline, tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili reddedilen manevî tazminat, kadın yararına kabul edilen tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden, davalı kadın vasisi vekili katılma talepli istinaf dilekçesi ile reddedilen tazminat talepleri, kabul edilen nafakaların miktarı yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 12.05.2022 tarih 2020/307 Esas, 2022/995 Karar sayılı kararıyla; kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat talebi ile davalı kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden; davalı kadın vasisi tarafından ise katılma yoluyla, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, nafakaların miktarı ve aleyhine hükmedilen yargılama giderleri yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 14.12.2022 tarih 2022/9433 Esas, 2022/10422 Karar sayılı ilamı ile; " hakimin takdir yetkisi çerçevesinde tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre yoksulluk nafakası yönünden bir defaya mahsus olmak üzere uygun miktarda "toptan ödeme" kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir." denilerek bozma kapsamı dışındaki itirazlarının onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların yaşları, ekonomik ve sosyal durumları, evliliğin süresi ve ortak çocuklarının da bulunmayışı dikkate alındığında 4721 sayılı kanunun 176 ıncı maddesi (b) bendi uyarınca davalı kadın yararına yoksulluk nafakasının bir defaya mahsus olmak üzere toptan ödeme şeklinde uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmetmek gerektiği gerekçesi ile; davalı kadın için belirlenmiş olan aylık 250,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 600,00 TL'ye çıkartılmasına ve bir defada ödenmek üzere ve topluca 15.000,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
2. 11.05.2023 tarihli tahsis şerhi ile; Balıkesir 2.Aile Mahkemesinin 2016/273 Esas, 2019/759 Karar sayılı ilamının Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 14.12.2022 tarih 2022/9433 Esas, 2022/10422 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verildiği, "Evlenmenin iptali, erkeğin reddedilen manevî tazminat, kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat yönlerinden" Yargıtay karar tarihi olan 14.12.2022 tarihinde kesinleştiği gerekçesiyle; kesinleşme tarihi ile kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası sona erdiğinden Balıkesir 2.Aile Mahkemesinin 2023/85 Esas sayılı dosyasının 11.04. 2023 tarihli kısa kararının tedbir nafakasına yönelik (1) numaralı paragrafının tamamen kaldırılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek ve kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla kadın yararına kabul edilen nafakalar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı kadın vasisi vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek ve kararın ve tahsis kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla kadın yararına kabul edilen yoksulluk nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozmaya uyulmasına karar veren İlk Derece Mahkemesi kararının bozmanın amacına uygun olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının hakkaniyetli olup olmadığı , tashih kararının hukuka ve yasaya aykırı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 175 inci ve 176 ıncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle Mahkemece kurulan hükümde her ne kadar 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesi denilmiş ise de toptan yoksulluk nafakasının 4721 sayılı Kanunun 176 ncı maddesinde düzenlenmiş olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı vasi vekili ve davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.