Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9456 E. 2024/6987 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Zinaya dayalı boşanma davasında, tazminat miktarı ve çocukla kişisel ilişki kurulup kurulmayacağı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2128 E., 2023/2152 K.

KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/669 E., 2023/533 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının davalının kendisini aldattığını ve ortak çocuklarını istismara maruz bıraktığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi uyarıca zina nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğu velâyetinin babaya bırakılmasına, 100.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaları kabul etmediğini, kendi öz evladının hiçbir zaman cinsel istismara maruz bırakılmadığını ve cinsel istismara maruz bırakılmasına izin verilmediğini belirterek erkeğin davasının reddini, mukabil davalarının kabulünü, tarafların 4721 sayılı Kanun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarıca boşanmalarını, çocuğun velâyetinin yargılama devamında tedbiren, yargılama sonunda kararın kesinleşmesinden itibaren tamamen müvekkiline verilmesini, 100.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminatın davalı-davacıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının yabancı bir erkekle zina eylemini gerçekleştirdiğinin ceza mahkemesi kararlarındaki geniş yargılama ile yabancı açık ve net şekilde sübuta erdiğini belirterek erkeğin boşanma davasının kabulü ile, tarafların zinaya dayalı olarak boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, anne ile şahsi ilişki kurulmasına, erkek lehine 75.000,00 TL maddî, 125.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, davalı- karşı davacı kadın tarafından açılan davada boşanma talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, tazminatların miktarı, kişisel ilişki yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, tazminatlar ve kişisel ilişki yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının karşı dava dilekçesinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası açtığını ve ön inceleme duruşmasında da kadının karşı boşanma davasının olduğu kabul edildiğini, yerel mahkemece kadın tarafından açılan boşanma davası olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, ancak bu husus kadın tarafından istinaf sebebi yapılmadığından sadece bu yanlışlığa değinilmiş olduğunu, ortak çocuk hakkında alınan ikinci sosyal inceleme raporunda; ortak çocukla anne arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun menfaatine uygun olmadığının bildirildiğini, alınan rapor dikkate alınarak, ortak çocukla anne arasında kişisel ilişki kurulmasına yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiğini belirterek ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ortak çocuk ile anne arasında şahsi ilişki kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, tazminatlar ve kişisel ilişki yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan zinaya dayalı boşanma davasının kabulü, erkek yararına hükmedilen tazminatlar ve çocukla kişisel ilişki şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 161inci maddesi, birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 176 ncı,182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu, 331 inci maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.