"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1533 E., 2023/1499 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Adana 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/433 E., 2021/64 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların ortak üç çocuklarının bulunduğunu, davalı-davacının sorumsuz olduğunu, müvekkilinin ve çocuklarının ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, çocuklara fiziksel ve psikolojik baskı yaptığını, müvekkiline hakaretlerde bulunduğunu, müvekkilinin ailesine gerekli özeni göndermediğini, toplum içinde müvekkilinin rencide edip küçük düşürdüğünü, değişik zamanlarda nasıl ve nereye gittiğini söylemeden müşterek evi terk ettiğini, kullanmış olduğu psikolojik ilaçlarla müvekkilini zehirlemeye kalktığını, "bu böyle olmaz senden boşanacağım" dediğini, en son evi terk ettiğinde müvekkilinin babasının odasına girerek annesine ait birtakım takılar, yüzükler, kolyeler ve küpeleri alıp öyle gittiğini, davalının müvekkilini aldattığını, bu durumun aldatmayı bire bir gören müvekkilinin annesinin öğrenmesi üzerine ...'ın evi terk ettiğini 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekiline verilmesine, müvekkili için boşanmanın eki niteliğindeki 10.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilini kendi anne ve babası ile aynı evde oturmaya zorladığını, müvekkilinin tüm işlerde eşine yardımcı olduğunu, davacı-davalının anne ve babasının çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını, müvekkilinin 2018 yılında motorsikletle işe giderken kaza yaptığını, hastanede yattığını, davacı-davalının müvekkili ile ilgilenmediğini, müvekkiline yardım etmesi için evlerine gelen müvekillinin annesine hakaret edip evden kovduğunu, müvekkilinin fizik tedavi sürecinde müvekkiline "s..tir git anan sana kendi evinde baksın" diyerek müvekkilini evden kovduğunu, müvekkilinin kadın sığınma evine sığındığını, daha sonra yeni bir hayat kurabilmek için ev tuttuğunu, bu evde düşerek menisküs yırtılması, ön ve çapraz bağlarının kopması sonrası üçüncü ameliyatını olduğunu, bu ameliyattan sonra jandarma karakoluna giderek çocuklarını görmek istediğini, fakat çocuklarının evde olmadığını, evde kalan kendi eşyalarını aldığını, daha sonra çocukları ... ve ...'ın telefonla arayarak taş köprü durağında olduklarını teyzelerine anlattığını, müvekkilinin kardeşi ...'ın çocukları buradan alıp müvekkilinin evine götürdüğünü ve daha sonra da müvekkilinin ameliyatı ile ilgilendiğini, çocukların eve geldiğinde bitli olduklarını gördüklerini 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuklardan ... ve ... için aylık 500,00'er TL, ... için aylık 400,00 TL tedbir-iştirak nafakası, müvekkil için aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile boşanmanın eki niteliğindeki 30.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın karşı taraftan tahsiline karar verilmesini vekâleten talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, taraflar bir arada yaşarken ...'in ayrı bir ev açmadığı, on yıl boyunca kendi anne babası ile aynı evde tarafların yaşadıkları, davalı ...'ın sürekli evde, tarlada çalıştığı, hayvanların bakımı ile ilgilendiği, en fazla işi davalı ...'ın yaptığı, ...'ın ...'e "o...pu çocuğusun, o...pu çocuğunun malları, sen yoluna, ben yoluma" şeklinde hakarette bulunduğu, ...'in ...'ın ihtiyaçlarını karşılamadığı, ...'ın ailesinin karşıladığı, davalı ... trafik kazası geçirip hastanede yattığında davacı ...'in onunla hastanede ilgilenmediği, devam eden tedavi sürecinde ilgilenmediği, evde de bakmadığı, davalı ...'a bakmaya gelen ...'ın annesini ...'in evden kovduğu, ...'a iftira atıldığı, ... hakkında köyde dedikodu başladığı, bunun üzerine ...'ın evden ayrıldığı, ...'nün telefonda ...'a "sen ne biçim o...pusun" dediği, küfür ettiği ve tarafların halen ayrı yaşadıkları boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin daha ağır, kadının daha az kusurlu olduğu gerekçesi ile dava ve karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, çocuklar 2010 d.lu ..., 2012 d.lu ... ve 2015 d.lu ...'un velâyetlerinin anneye verilmesine, çocuklarla baba arasında şahsi ilişki kurulmasına, çocuklar ... ve ... için aylık 200.00'er TL, ... için aylık 150,00 TL tedbir-iştirak nafakasının babadan alınarak anneye verilmesine, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının erkekten tahsiline, her yıl ÜFE artışı uygulanmasına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminatın erkekten tahsiline fazlaya ilişkin talebin reddine, erkeğin tazminat (maddî-manevî) taleplerinin reddine, AAÜT gereği 4.080,00'er TL vekâlet ücretlerinin karşılıklı olarak taraflardan alınarak yine karşılıklı olarak taraflara verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadın eşin tam kusurlu olduğunu, tanık anlatımlarının tamamen soyut, duyuma dayalı iddialar olduğunu, İlk Derece Mahkemesinin kararının çocukların velâyeti, kusur belirlemesi, nafakalar ile kadın yararına hükmedilen maddî-manevî tazminat ve kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı-davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kadın eşin tam kusurlu olduğunu, tanık anlatımlarının tamamen soyut, duyuma dayalı iddialar olduğunu, İlk Derece Mahkemesinin kararının çocukların velâyeti, kusur belirlemesi, nafakalar ile kadın yararına hükmedilen maddî-manevî tazminat yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, nafakalar, tazminatlar, velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.