Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9462 E. 2024/6431 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanmaya karar verilip verilmeyeceği, velayet, nafaka, maddi tazminat ve ziynet alacağı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin, evlilik birliğinin temelden sarsılması ve davalının kusurlu olduğuna dair mahkeme kararını bozmaya yeterli olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1443 E., 2023/1254 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bingöl 4. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2022/181 E., 2022/177 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve erkek vekilinin temyize konu ettiği ziynet alacağı miktarı, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; erkek vekilinin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının evliliğin ilk yıllarından bu yana davacıya psikolojik, ekonomik ve fiziksel şiddet uyguladığını, bu nedenle taraflar arasında saygı, sevgi ve bağlılığın kalmadığını, davalının daha önceki zamanlarda da öfke patlaması yaşadığını, davacıya ve ortak çocuk ...'a da şiddet uygulaması üzerine davacının Bingöl CBS'ye şikayette bulunduğunu, ancak ailelerin araya girmesiyle ulaştıklarını ve davaya takipsizlik kararı verildiğini, müvekkilinin çalışarak biriktirdiği parasının davalı tarafından zorla alınarak kendi ve ailesinin kişisel ihtiyaçlarına kullandığını 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyet haklarının davacı anneye verilmesini, ortak çocuklar için aylık 500,00'er TL nafakaya hükmedilmesine, davacı için 3.000,00 TL maddî tazminat ile 10.000,00 ziynet eşyaları bedelinin fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve beyan etmiştir.

II. CEVAP

Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır. Davalı duruşmalardaki beyanlarında özetle; ''ben boşanmak istemiyorum, çocuklarımı kaç aydır görmedim, çocuklarımı görmek istiyorum, bilirkişi raporlarını kabul etmiyorum, davacı bana 1 bilezik ve 5.000,00 TL para vermiştir, bunlar haricinde para ve altın almadım'' şeklinde beyanda bulunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla,davalının davacıya hakaretler ettiğinin tanık beyanları ile ispatlandığı dolayısıyla davalının hakaret ettiği sabit kabul edilerek psikolojik şiddetin varlığının tespit edildiği,ayrıca davalının çocuğuna yönelik fiziksel şiddet uyguladığı,böylelikle davalının tam kusurlu olduğu 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk Ravza yararına aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, tedbir nafakasının ortak çocuk ... yararına ergin olma tarihi olan 12.02.2019 tarihine kadar devamına, 12.02.2019 tarihinden sonraki dönemler için kaldırılmasına, ziynet eşyalarının karşılığı olan 71.999,36 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 50.071,74 TL maddî tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin evlilik birliğinin sarsılmasında hiçbir kusurunun bulunmadığını, boşanmaya karar verilmesi durumunda ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesini talep ettiğini, müvekkilinin sabit ve gelir getiren bir işinin olmadığını, nafaka miktarını ödeyecek durumun olmadığını, kadın eşin kuaförde çalıştığını sabit bir gelirinin olduğunu, kadın eşin evi terk ettiğini ve boşanma davası açtığını beyan ettiğini, kadın eşin müvekkilinin bilgisi ve izni olanmadan ortak konuttaki tüm ev eşyalarını ve ziynetleri de alıp gittiğini, ortak çocuğun beyanlarının soyut ve yönlendirmeye açık olduğundan itibar edilemeyeceğini, dava dilekçesinde anlatılan vakıaların ispatlanamadığını ileri sürerek hükmün tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine maddî tazminata ilişkin kısmın tefrikine, ziynet yönünden kesin olmak üzere karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin evlilik birliğinin sarsılmasında hiçbir kusurunun bulunmadığını, boşanmaya karar verilmesi durumunda ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesini talep ettiğini, müvekkilinin sabit ve gelir getiren bir işinin olmadığını, nafaka miktarını ödeyecek durumun olmadığını, kadın eşin kuaförde çalıştığını sabit bir gelirinin olduğunu, kadın eşin evi terk ettiğini ve boşanma davası açtığını beyan ettiğini, kadın eşin müvekkilinin bilgisi ve izni olanmadan ortak konuttaki tüm ev eşyalarını ve ziynetleri de alıp gittiğini, ortak çocuğun beyanlarının soyut ve yönlendirmeye açık olduğundan itibar edilemeyeceğini, dava dilekçesinde anlatılan vakıaların ispatlanamadığını ileri sürerek hükmün tamamı yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadının boşanma davası şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ıncı maddesi. 169 uncu, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup erkek vekilince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Erkek vekilinin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2.Erkek vekilinin diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine.

25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.