"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1911 E., 2023/1764 K.
DAVA TARİHİ : 11.02.2021
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Burhaniye Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/214 E., 2023/190 K.
Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ve davalının evliliklerini, Burhaniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesince anlaşmalı bir şekilde boşanmak suretiyle sonlandırdıklarını, ilgili ilam ile müvekkili ve oğlu Tuğra Efe Arslan arasında her hafta sonu cumartesi pazar günleri olmak üzere haftada iki gün cumartesi saat 10.00'dan pazar günü saat 18.00'a kadar çocuğun bulunduğu yerden masrafları davacı baba tarafından karşılanması koşuluyla, çocuğun eğitim ve sağlık durumuna engel teşkil etmeyecek şeklide, ortak çocuk ile davacı baba arasında kişisel münasebet tesisine şeklinde kişisel ilişki kurulmasına dair karar verildiğini, müvekkilinin boşanmanın kesinleşmesinden sonra İstanbul iline yerleştiğini, Burhaniye'de davalı ve oğlu Tuğra Efe dışında bir akraba, eş-dost, tanıdığı bulunmayan müvekkilinin, her defasında kişisel ilişki tesis edilen kısa zaman diliminde oğluyla birlikte otelde konaklamak zorunda kaldığını, müvekkilinin Burhaniye'ye uzak bir il olan İstanbul ilinde çalışması sebebiyle çocuğuyla kişisel ilişkiyi ayda yahut iki ayda bir, bir hafta, yatılı olarak kurmak istediğini davalı tarafa bildirmiş ise de müvekkilinin bu taleplerinin de davalı tarafından kabul edilmediğini, bu nedenlerle öncelikle işbu huzurdaki dava boyunca geçerli olmak üzere tedbiren müvekkili ve oğlu arasında ayda bir, ayın son haftasına denk gelecek şekilde bir hafta pazartesi 09.00 ile pazar 20.00 arasında kişisel ilişki tesis edilmesini, dava neticesinde ise ayda bir ayın son haftasına gelecek şekilde bir hafta olmak üzere pazartesi 09.00 ile pazar 20.00 arasında müvekkili ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, okulların tatile girdiği ara tatillerde tatilin ilk bir haftası, yarı yıl tatillerinde tatilin ilk 2 haftası, yaz dönemi tatillerinde Temmuz ayının 1'i ile Ağustos ayının 15'i arasında ve dini bayramların ikinci ve üçüncü günleri, müvekkilinin yanında yatılı olarak kalması ve bu tarihlerde müvekkili ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki tesis edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; davacının işi gereği nerede ne kadar süre kalacağının belli olmadığından davacının talebinin yerinde olmadığını, davacının çocuk ile görüşmelerinde hiç bir zorluk çıkarmadığını, çocuğu babasının bulunduğu yere götürmek kendisinin görevi olmadığı halde, 2020 yılı ekim ayı sonlarında davacının bulunduğu İstanbul'da ki adresine götürdüğünü, davacıyla, annesi ve ablasıyla 2-3 gün görüştüklerini, çocuğun İstanbul'da uzun süre kalmasının, psikolojik sağlığına ve eğitim durumuna zararının olduğunu, talep edilen sürelerin çok uzun olduğunu, velâyette bir genel kural olan çocuğun yüksek yararı ilkesine aykırı olduğunu, davacının uyuşturucu kullandığını, kötü yaşantısı nedeniyle çocuğun, yanında uzun süre kalmasının çocuğa zararının olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 10.11.2021 tarihli ilk kararı ile; Burhaniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/269 Esas - 2018/287 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne, ortak çocuk ile davalı baba arasında "her ayın 1. ve 3. Hafta sonu cumartesi günleri saat 09.00 ile Pazar günleri saat 19.00 arası, dini bayramların 2. günleri saat 09.00 ile 3. günleri saat 19.00 arası, babalar günü saat 09.00-19.00 arası, yarı yıl tatilinin 1. günü saat 09.00 ile 7. günü saat 19.00 arası, her yıl Temmuz ayının 1. günü saat 09.00 ile 31 Temmuz saat 19.00 arası" çocuğun babaya teslimi ile kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, kararın davalı anne vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemsinin 15.04.2022 tarihli kararı ile kişisel ilişkinin artırılması davası yazılı yargılama usulüne tabi olduğu halde, tensip zaptında yargılamanın basit yargılama usulüne tabi olduğu belirtilerek ve basit yargılama usulüne göre yargılama yapılarak, yazılı yargılama usulüne uygun şekilde dilekçe teatileri tamamlanmadan ön inceleme ve tahkikat duruşmaları yapılarak, tarafların adil yargılanma ve hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen tanık beyanlarında, babanın ortak çocuğa yönelik olumsuz tutum ve davranışından bahsedilmediği, aksinin davalı tarafça ispatlanamadığı, davalı, davacının alkol ve maddî bağımlısı olduğunu ileri sürmüş ise de; Hatay 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/414 Esas sayılı dava dosyasının tarafların evlenmeden önceki döneme ait olduğu, iş bu yöndeki iddialarında ortaya konulamadığı, taraf beyanları, tanık beyanları, sosyal inceleme raporu birlikte değerlendirildiğinde isteğin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle çocuğun anayasal hakkı olan baba ile birbirlerini tanımak, iyi ilişki kurmak ve manevî bağlarının devamını sağlamak gerektiği hususları gözetilerek ve çocuğun yaşam koşulları, eğitim, sağlık ve ulaşım durumları, çocuğun üstün yararı dikkate alınarak babalık duygularını tatmine elverişli ve çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli şekilde kişisel ilişki tesisi yoluna gidilmesi gerektiği gözetilerek daha önce kurulan kişisel ilişkinin yeterli olmadığı kanaatine varılmakla kişisel ilişkini yeniden düzenlenmesi istemine ilişkin talebin çocuğun üstün yararı gözetilerek kabulüyle ; ortak çocuk ile davacı baba arasında "her ayın 1. ve 3. Hafta sonu cumartesi günleri saat 09.00 ile Pazar günleri saat 19.00 arası, dini bayramların 2. günleri saat 09.00 ile 3. günleri saat 19.00 arası, babalar günü saat 09.00-19.00 arası, yarı yıl tatilinin 1. günü saat 09.00 ile 7. günü saat 19.00 arası, her yıl Temmuz ayının 1. günü saat 09.00 ile 31 Temmuz saat 19.00 arası" çocuğun babaya teslimi ile kişisel ilişki kurulmasına, danışmanlık tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı anne vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacı tarafın yaklaşık üç senedir bile isteye ortak çocuğu görmediğini, iş bu davayı davalıya olan husumeti nedeniyle açtığı, çok cüzi miktarda olan çocuk için düzenlenmiş iştirak nafakasını dahi ödemediğini, alınan raporda davacının yaşadığı yerin görülmediğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddi gerekirken verilen karar hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek kabul edilen dava yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta belirtilen esas ve karar sayılı kararıyla; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle esastan ret kararı verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla kabul edilen dava yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın kabulü ile düzenlenen kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 182, 323, 330, 336 ncı maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 3 üncü maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi üçüncü maddesi, dördüncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.