Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9473 E. 2024/3050 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında, edinilmiş mal niteliğindeki taşınmaz üzerindeki değer artış payı ve katılma alacağı taleplerine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek, temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1786 E., 2023/1726 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Nevşehir Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/144 E., 2023/516 K.

Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2004 yılında evlendiğini, 2016 yılında açılan davanın kabulü ile boşanmalarına karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğunu, tarafların, evlilik birliği içerisinde kooperatif üyeliğinden taşınmaz aldıklarını ve bu taşınmazın davalı kadın adına tescil edildiğini, devir bedeli ve kullanılan kredilerin çoğunlukla davacı erkek tarafından ödendiğini, dava konusu taşınmazın edinilmiş mal olduğunu, dava konusu taşınmazın tamamlanmadan teslim edildiğini, mutfak dolabı, vestiyer, kapı, pencere, parke ve birtakım esaslı unsurlardaki eksiklerin giderilmesi için davacı erkeğin babası tarafından kredi çekildiğini, kredi bedelinin davacı erkeğin babası tarafından ödendiğini, kredi bedelinin belirtiler eksikler giderilmek üzere davacının babası tarafından davacıya verildiğini, kişisel malı olduğunu, dava konusu taşınmazın 9.000,00 TL'sinin peşin verildiğini, kalan meblağın 68.000,00 TL olduğunu ve toplam 77.000,00 TL bedel karşılığında alındığını, her ne kadar 81.500,00 TL kredi çekilmişse de kalan bedelin satıcı tarafından 3.500,00 TL'sinin davalı kadına taşınmazı satan kişi tarafından elden verildiğini, kalan kısmın iade edilmemesi sebebiyle dava açıldığını, kalan 10.000,00 TL'nin iadesi yönünde hüküm kurulduğunu ve taraflarca çekilen kredinin 13.500,00 TL'sinin davalı kadında kaldığını iddia ederek davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL değer artış payı alacağı ve katılma alacağının faizi ile birlikte davalı kadından alınarak davacı erkeğe verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 05.04.2023 tarihli dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin hakları sakla kalmak kaydıyla, 115.260,99 TL katılma alacağı, 230.294,12 TL değer artış payı alacağının faizi ile birlikte davalı kadından alınarak davacı erkeğe verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalıya, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın evlilik birliği içerisinde 2012 yılında satın alındığı, edinilmiş mal olduğu, taşınmazın alınması için 82.500,00 TL'lik kredi çekildiği ve boşanma dava tarihine kadar 39 taksitin ödendiği, ödenen bu miktarın edinilmiş mal olduğu, dava konusu taşınmazın içinin yapımı için davalı erkeğin babası tarafından 25.000,00 TL'lik kredi çekildiği, 25.000,00 TL'nin davacı erkeğin kişisel malı olduğu, aksinin davalı kadın tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 115.260,99 TL katılma alacağı ve 230.294,12 TL değer artış payı alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kadından alınarak davacı erkeğe verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, dava konusu taşınmazın değerinin eksik tespit edildiği, piyasa şartları nedeniyle tekrardan rapor alınarak taşınmazın güncel değerinin tespiti gerektiği belirtilerek; güncel değer yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, her ne kadar davalı kadın tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmamışsa da bu durumun davanın kabulü anlamına gelmediği, davacı erkeğin davasının ispat edemediği, bilirkişi raporlarının hatalı olduğu, değerin hatalı tespit edildiği, davacı erkeğin babası tarafından çekilen kredinin davacı erkek tarafından ödendiği, dava konusu taşınmazın ise tamamlanmış olarak teslim edildiği, dava konusu taşınmaz bedelinin ödenmesinde davacı erkeğin katkısının olmadığı ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamına göre, tarafların 10.08.2004 tarihinde evlendikleri, 22.02.2016 tarihinde Nevşehir Aile Mahkemesinin 2016/136 Esas, 2017/372 Karar sayılı ilamı ile tarafların boşanmalarına karar verildiği, verilen kararın kesinleştiği, eşler arasındaki yasal mal rejiminin 22.06.2016 tarihinde sona erdiği, sözleşme ile başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olduğu, dava konusu Nevşehir İli, ... İlçesi,... Mahallesi, 1903 ada 11 parsel 2 numaralı bağımsız bölümün davalı tarafından 23.11.2012 tarihinde satış suretiyle edinildiği, taraf ve tanık beyanlarıyla ispatlandığı üzere davacının babası tarafından 25.000,00 TL kredi çekilerek taşınmazın iyileştirilmesinde kullanıldığı, bu şekilde taşınmazın edinim toplam değerinin 102.000,00 TL olarak alınması, 25.000,00 TL'lik iyileştirmede kullanılan kısmın erkeğin kişisel malı sayılması, davalı kadın tarafından çekilen kredinin 81 takside tekabül eden kısmının ise kadının kişisel malı sayılarak yapılan hesaplama ve ulaşılan sonucun doğru olduğu, davacının katılma ve değer artış payı alacağının doğru olarak hesaplanarak hüküm altına alındığı mahkemenin kararında bir herhangi bir hatanın bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme

Dava, katılma alacağı ve değer artış payı alacağı istemine ilişkin olup uyuşmazlık, kişisel mal savunması, ispat yükü, bilirkişi raporlarının denetime ve hüküm kurmaya elverişli olup olmadığı ve davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun Kanun'un 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 227 inci maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 232 nci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.