"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1363 E., 2023/1393 K.
DAVA TARİHİ : 21.01.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 11. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/43 E., 2021/380 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine ve ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının istinaf başvurusunun süre yönünden reddine karar verilmiş, erkeğin istinaf başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik birliği sorumluluklarını yerine getirmediğini, çalıştığı ve kısmen ortak olduğu kasap dükkanını tamamen devir aldıktan sonra davranışlarında değişiklikler olduğunu, müvekkiline "geri zekalı, salak, aptal, sen ne anlarsın, seni istemiyorum, senden tiksiniyorum" şeklinde hakaretler ettiğini, 2019 yılbaşında müvekkilinin davalıyı beklediğini ve davalının uzun süre gelmediğini, eve geldiğinde müvekkilinin neredeydin sorusu üzerine müvekkiline "benim ailem yok, sizi istemiyorum" şeklinde cevap verdiğini, son yıllarda karı koca ilişkisinin de kalmadığını, müvekkilinin neden diye sorusuna "seni istemiyorum, seninle birlikte olmak istemiyorum, senden iğreniyorum" şeklinde cevap verdiğini, eve gelmediğini, eve döndüğünde de sabah çıktığı kıyafetle dönmediğini, müvekkilinin fiziksel özellikleri ile dalga geçtiğini, ekonomik şiddet uyguladığını, ziynet eşyalarını baskı ile aldığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesini, çocukların her biri yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve iştirak, müvekkili yararına aylık 7.000,00 TL tedbir ve yoksulluk ile 500.000,00 TL maddî ve 500,000,00 TL manevî tazminata, yargılama sırasında tespiti yapılacak ziynet eşyalarının tespit edilerek tam değerinin iadesini şimdilik 30.000,00 TL bedelin ödenmesini, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı şimdilik 120.000,00 TL alacağa hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı kadın vekili 15.03.2021 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde 30.000,00 TL olarak bildirdikleri ziynet altın taleplerini 73.392,06 TL ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, kadının; aşırı kıskanç ve hırçın olduğunu, 15-16 saat çalışan müvekkilini sadakatsizlikle itham ettiğini, ciddi bir öfke kontrol problemi yaşadığını, işine gitmekte olan müvekkilinin başından aşağı kaynar kahve döktüğünü, müvekkilinin canı yandığını ve sokakta rezil olduğunu, evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek; davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin, müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin işinden bahisle yoğun çalıştığı ve akşamları eve geç geldiği, davacı kadına ve ortak çocuklara karşı ilgi ve alakasının olmadığı, bir gün davalının telefonuna ... abla ismiyle kayıtlı kişiden "Bu böyle günah değil mi? İmam nikahı kıysak olmaz mı?" şeklinde bir mesajın geldiği, mesajın ortak çocuk ... tarafından görüldüğü ve ... tarafından ... abla ismiyle kayıtlı kişinin arandığı ve telefondaki kişinin iş yerinde çalışan Özbek asıllı çalışanın annesi olan ... isimli bayan olduğunun anlaşıldığı, iş yerindeki çalışanlarına 2019 yılbaşı gecesi mangal partisi verdiği ancak bu etkinliğe karısını ve çocukları dahil etmediği, onlara haber vermediği, bu etkinlikte ... isimli bayanın da olduğu, davalıya ait araçta ... isimli bayan arkada otururken müzik açık bir şekilde instagram videosu attığı ve bu videonun davacı ve çocuklar tarafından görüldüğü, ... isimli bayanın davalının iş yerine geldiğinde davalıya ilaçlarını alıp almadığını dahi sorabildiği, bu haliyle davalı ve ... isimli bayan arasındaki ilişkinin bir erkek ve kadın arasında olması gerekli arkadaşlık ilişkisinden daha samimi bir halinin olduğu, davacı kadına ''salak, gerizekalı, şişko'' şeklinde hakaretamiz söylemlerinin olduğu, davalı erkeğin ablasının tarafların ortak konutunda davacı kadını kastederek ''orospu'' şeklinde hakaret ettiği, hakaretin ortak çocuk ... tarafından duyulduğu, tarafların birbirlerinin ailelerine gidip gelmedikleri, her iki tarafın da birbirlerinin ailelerine karşı soğuk ve ilgisiz oldukları, davalının bayramlarda ve özel günlerde kendi ailesinin yanına tek başına gidip geldiği, davalının ailesinin tarafların ortak konutuna rahat bir şekilde gidip geldikleri, davacının ailesinin ise davalı istemediğinden bahisle ortak konuta gidip gelemediği, davalının kavga halinde ve ayrılık sürecinde davalı ve çocuklara ekonomik şiddet uyguladığı, kadının ek kartını ve evin internetini kapattırdığı evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin ağır kadının ise hafif kusurlu olduğu, ortak çocuk ...'nın anneyle yaşadığı ve çocuğun beyanı dikkate alındığında velâyet hakkının anneye verilmesinin çocuğun üstün yararına olduğu, velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ziynet altınlarının, davalı erkek her ne kadar ziynetlerin ortak konutta saklandığını, davacı kadında bulunduğunu iddia etmiş ise de; bahse konu ziynetlerin tarafların bir kavgası neticesinde davalı erkek tarafından davacı kadından alındığı, nereye konulduğunun veya nerede saklandığının kadın tarafından da bilinmediği bu durumun davacı kadının tanık beyanlarıyla sabit olduğu, uzman bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...'nın velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında yatılı kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına aylık 3.500,00 TL tedbir, 6.000,00 TL yoksulluk nafakasına, çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir 2.500,00 TL iştirak nafakası ile 200.000,00 TL maddî ve 175.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyası alacağının kısmen kabulü ile; gerekçeli kararda ayrıntılı olarak yazılan 73.392,06 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile kadına ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; adli yardım talebinin kabulü ile istinaf taleplerinin incelenmesine ve mahkeme kararının tedbir, iştirak, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat miktarları ile mal paylaşımı için ödenen nispi harcın ziynet davası için karar harcı olarak mahsubu yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur tespiti, velâyet, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat ile ziynet alacağı davası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin 08.06.2021 tarihli gerekçeli kararı davacı vekiline 20.07.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı erkek vekilinin istinaf dilekçesi ise, 07.08.2021 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, davacı kadın vekili süresinden sonra 13.09.2021 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurduğu, başvurunun süresinden sonra yapıldığı, tarafların ortak çocuğu 24.05.2005 doğumlu ...'nın yargılama sırasında reşit olduğundan hakkında iştirak nafakası ve velâyet yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği, davacı kadının ziynet alacağına ilişkin talebinin kısmen kabulüne karar verildiği ve kararın usul ve yasaya uygun olduğu fakat ziynet bedelinin tamamına dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile; erkeğin istinaf başvurusunun ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile ziynet eşyası davasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davacı kadının süresinden sonra sunduğu istinaf dilekçesinin süre yönünden reddine, ortak çocuk ... reşit olduğundan hakkında iştirak ve velâyet düzenlemesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacı kadının ziynet altınlarına yönelik talebin kısmen kabulü ile 73.392,06 TL ziynet bedelinin, 30.000,00 TL'sine dava tarihinden, 43.392,06 TL'sine ıslah tarihi olan 15.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, erkeğin sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi ve tazminatlar ile nafakanın miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.