Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9481 E. 2024/8403 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumu, velayet, nafaka miktarı ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına ve usule uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1693 E., 2023/2386 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/352 E., 2023/163 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına ve kadın yararına tedbir nafakasına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, kadın ve çocuklar için kabul edilen tedbir nafakası ve miktarı, baba yanındaki süreçte çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmedilmemesi, kabul edilen tazminatlar, velâyet ve reddedilen manevî tazminat yönünden, davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, yoksulluk nafakasının reddi, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları ve maddî tazminat miktarı yönünden temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, kadın ve çocuklar için kabul edilen tedbir nafakası ve miktarı, baba yanındaki süreçte çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmedilmemesi, kabul edilen tazminatlar ve miktarları, velâyet ve reddedilen manevî tazminat yönünden istinaf yoluna başvurulmuştur. İstinaf edilmeyen yönler kesinleşmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı karşı boşanma davasının kabulü yönünden istinaf yoluna başvurmayan davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı kadının boşanma davasının kabulü yönünden temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davacı-karşı davalı erkek vekilinin kadının karşı boşanma davasının kabulü yönünden temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.

Davacı-karşı davalı erkek vekilinin karşı boşanma davasının kabulü dışındaki temyiz itirazları ile davalı- davacı kadının tüm temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının çalışmasına rağmen evin giderlerine katı sağlamadığını, banka hesabında para olmasına rağmen erkeğe maddî olarak destek olmadığını, önceden yaptığı evliliği erkekten sakladığını, fiziksel şiddet uyguladığını ve hakaret ettiğini, çocukların anne yanında yaşamak istemediklerini, kadının çocuklara psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, erkeğin anne ve babasını evden kovduğunu, erkeğin ablasına ve annesine hakaretler ettiğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuklarının velâyetinin babaya verilmesine, erkek ve çocuklar için aylık 500,00'er TL tedbir nafakasına, yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; erkeğin tayininin ilk önce Iğdır'a, sonrasında Amasya'ya çıktığını, işi nedeniyle erkeğin şehir dışında yaşadığını, eşi ve çocukları ile yeterince ilgilenmediğini, kadını yalnız bıraktığını, sürekli aşağıladığını, psikolojik baskı uyguladığını, değişik zamanlarda darp ettiğini, tehditte bulunduğunu, son olayda da kadını darp ettiğini, kadının kendisini savunduğunu, erkeğin aile terapistinin yazdığı ilaçları kullanmadığını, kadına soğuk davrandığını, uzun süredir ortak konuta gelmediğini, iffetsizlikle suçlayıp çevrede küçük düşürüldüğünü, eşini ve çocuklarını yaz tatilinde yalnız bıraktığını, özel günlerde ailesinin yanında olmadığını, hakaret ettiğini, birlik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, erkeğin kadını aldattığını, başka kadınla yazışmalarının olduğunu, ailesinin kadına yönelik hakaretlerine sessiz kaldığını, dönem dönem kadının maaş kartını baskı ile aldığını, boşanma davası açmadan önce ortak konutun aboneliklerini kapattırdığını, kadından habersiz olarak uzmanlığı olmayan alanlarda tasarrufta bulunduğunu iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuklarının velâyetinin anneye verilmesine, kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuklar lehine aylık 750,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine yasal faizi ile 20.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili 14.12.2022 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; maddî tazminat talebini 200.000,00 TL olacak şekilde, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerini aylık 2.500,00 TL, çocuklar için tedbir ve iştirak nafakası taleplerini aylık 2.500,00'er TL olacak şekilde ve her yıl ÜFE/TÜFE oranında artırım yapılarak kadına ödenmesi şeklinde ıslah ettiklerini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı erkeğin kadın hakkında "o o..., aldığı maaşı kocalarına yediriyor, barlara gidiyor" dediği, davalı kadının karşılık olarak davacı kocaya karşı 'terbiyesiz' dediği, erkeğin çocuklarıyla ilgilenmediği, erkeğin eşine ve çocuklarına karşı soğuk davrandığı, ilgisiz olduğu davacı erkeğin kadından maaş kartını istediği, erkeğin kadına birden fazla kez fiziksel şiddet uyguladığı, davacı erkeğin kadına karşı "sen anne misin, yaptığın yemek mi, ilgisiz anne," şeklinde sözler söylediği, erkeğin kadına hakaret ve küfür ettiği, erkeğin dava açılmadan önceki dönemde evin su, doğal gazı , elektriğini kapattırdığı, erkeğin güven sarsıcı davranışta bulunduğu, kadının erkeğe fiziksel şiddet uyguladığı, kadının önceden evlendiğini davacı erkekten sakladığı, davacı erkeğin sonradan öğrendiğinin anlaşıldığı, davalı kadının erkeğe karşı "geri zekalı" diye hitap ettiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu, kadının hafif kusurlu olduğu gerekçesi ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı açılan asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulü tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar lehine aylık 800,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 600,00 TL tedbir nafakasına, bu nafakaların her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında arttırılmasına, kadın lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın ve çocuklar için kabul edilen tedbir nafakası ve miktarı, baba yanındaki süreçte çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmedilmemesi, kabul edilen tazminatlar ve miktarları, velâyet ve reddedilen manevî tazminat yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, yoksulluk nafakasının reddi, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları ve maddî tazminat miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu, ayrıca söz konusu nafakanın "kararın kesinleşmesini takip eden her yıl" TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında arttırılması gerekirken mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği, kadın lehine hükmedilen maddî tazminat miktarının az olduğu, öte yandan kadının tazminat isteklerine yönelik faiz isteği olduğu halde mahkemece kabul edilen tazminatlar ile ilgili olarak bu konuda karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarının kaldırılmasına, çocuklar lehine aylık 800,00'er TL tedbir ve aylık 1.250,00'şer TL iştirak nafakasına, söz konusu nafakanın kararın kesinleşmesini takip eden her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında arttırılmasına, kadın lehine 100.000,00 TL maddî tazminatın boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, kadın lehine 50.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının sair yönlere ilişkin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, kadın ve çocuklar için kabul edilen tedbir nafakası ve miktarı, baba yanındaki süreçte çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmedilmemesi, kabul edilen tazminatlar, velâyet ve reddedilen manevî tazminat yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, yoksulluk nafakasının reddi, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları ve maddî tazminat miktarı yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, asıl boşanma davasının kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, kadın yararına maddî-manevî tazminatın, tedbir, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının, erkek yararına manevî tazminatın yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, kabul edilen nafaka miktarları ile tazminat miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi,182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 327 inci ve 329, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3.Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı-karşı davalı erkek vekilinin karşı boşanma davasının kabulüne yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Davacı-karşı davalı erkek vekilinin diğer hususlara yönelik temyiz itirazları ile davalı-karşı davacı kadın vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.