Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9482 E. 2024/7687 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1247 E., 2023/2168 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/371 E., 2023/83 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekili başvurusunun kısmen kabulü ile kabul edilen yönlerden kararın kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile evli olduklarını ortak bir tane çocuklarının olduğunu, davalının kusurlu hareketleri ile evlilik birliğinin çekilmez bir hal aldığını, davalının bir yıl önce trafik kazası yaptığını kazada önceki evliliğinden olma oğlunun vefat ettiğini, davalının bu olaydan sonra tavırlarının değiştiğini, kendisine karşı sürekli sözlü ve fiziksel şiddet uyguladığını, ortak çocuğu da kaçırdığını, ortak çocuğun velâyetinin kendisine verildiğini, davalının sürekli kendisine karşı hakaret küfür ve tehditlerde bulunduğunu, davalı ile evliliği sürdürmenin imkansız olduğunu, davalının askeri personel olduğunu ekonomik durumunun iyi olduğunu, bu nedenle kendisi için 1.000,00 TL, çocuk için aylık 800,00 TL nafakaya hükmedilmesini, 50.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak kendisine verilmesini yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, erkeğin eşine ve çocuğuna karşı çok iyi davrandığını, evliliğin bu hale gelmesinde kadının kusurlu olduğunu, erkeğin trafik kazası geçirdiğini kaza sırasında tarafların küçük çocuklarının da arabada olduğunu çocuğun kazadan sonra hiç konuşmadığını ancak kadının bu konuda hiç bir şekilde doktora dahi götürmediğini sürekli geçer diyerek olayı kapattığını ancak erkeğin çocuğu bir uzmana götürerek çocuğun tedavi ettirmek istediğini kadının bu sırada çocuğumu kaçırdı diyerek polise başvuruda bulunduğunu, ve dava açtığını çocuğun velâyetinin annesine verildiğini çocuğun tedavisinin yarıda kaldığını kadının sinirli ve agresif bir yapıya sahip olduğunu, bu nedenle evlilik birliği çekilmez bir hal aldığını, kadının akıl sağlığının yerinde olmadığını bir keresinde arabayı şarampole sürmek istediğini hepinizi öldüreceğim şeklinde sözler söylediğini bunları söylediğinde çocuk ...'nin de şahit olduğunu, küçüğün velâyetinin anneye verilmesinin sakıncalı olduğunu bu nedenle çocuğun velâyetinin tarafına verilmesini, açılan davanın reddine karar verilmesini kendi açtığı davanın kabulüne karar verilerek lehine 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin kadına sözlü ve fiziksel şiddet uyguladığı, kadına hakaret ve tehdit ettiği, eşi çocuğu ve evine karşı ilgisiz davrandığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk için 200,00 TL karar tarihinden itibaren 800,00 TL iştirak nafakasına, kadın için 600,00 TL karar tarihinden itibaren 1.000,00 TL tedbir- yoksulluk nafakasına, kadın için 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, karşı davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesini, asıl davanın kabulünü, karşı davanın reddini ve fer'îleri istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince Aksaray 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/1606 Esas 2020/1366 Karar sayılı ilamı ile erkeğin kadının tehdit ve hakaret ettiği yönüyle kusurlu bulunduğu, suç tarihinin 12.08.2019 olup karşı boşanma davasından önce gerçekleştiği, kadının karşı davaya cevap dilekçesinde olaya vakıa olarak dayanması ile erkeğe kusur olarak verilmesinin yerinde olduğu, tanık Hava'nın beyanı soyut olmakla erkeğe eşi çocuğu evine karşı ilgisiz davrandığı yönüyle verilen kusurun kusur olmaktan çıkartılması gerektiği erkeğe verilen diğer kusurların yerinde olduğu, kadının kusurunun ispatlanamadığı gerekçesiyle kusura yönelik erkeğin istinafının kısmen kabulü ile kusur gerekçesinin belirtilen şekilde düzeltilmesine; ayrıca tarafların ortak çocukları ... ile baba arasında kurulmuş olan kişisel ilişkinin dini bayramlar yönüyle infazı kabil olmadığından ortak çocuk ve baba ile kurulan kişisel ilişkinin kaldırılarak her ayın 2. ve 4. haftası cumartesi günleri sabah saat 10:00'dan pazar günleri akşam saat 20:00'a kadar, her yıl babalar gününde sabah saat 10:00'dan akşam saat 20:00'a kadar, dini bayramların 2.günü sabah saat 09:00'dan 3.günü akşam saat 21:00'a kadar, her yıl sömestre tatilinin ilk haftası pazartesi günü sabah saat 10:00'dan takip eden cumartesi günü akşam saat 20:00'a kadar, yatılı olarak yeniden düzenlenmesine; erkeğin asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, birleşen davanın kabulü, velâyet, tedbir, iştirak, yoksulluk nafakası ile tazminatlara yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenleri tekrar ederek her iki davanın tamamı kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar ile velâyet noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.