Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9483 E. 2024/7975 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, erkeğin de boşanma talebinin kabul edilip edilmeyeceği, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kadının eşine hakaret etmesinin de evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebep olduğu, kadının çalışıyor olması nedeniyle yoksulluk nafakasına hakkı bulunmadığı ve erkeğin kusurlarının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1810 E., 2023/2522 K.

KARAR : Kısmen kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/577 E., 2023/86 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, asıl davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 30.06.2004 tarihinde evlendiğini, ortak üç çocuklarının bulunduğunu, davalının sosyal çevreleri değişmesin diye evini 19 Mayıs'a taşındığını, kendisinin bu durumdan şikayet etmeye başladığını, eve almadığını, kendisini istemediğini, git işyerinde kal dediğini, çocuğun okul masrafları için para istediğini, ancak davalının bu paraları estetik ve güzellik merkezlerinde harcadığını, haziran ayında davalının evi terkettiğini, eve çağırdığını, ancak hakaret ettiğini, çocukların okul kayıtlarını habersiz Bafra'ya aldığını, çocukların velâyetlerinin davacıya verilmesini, çocuklar lehine aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini, 50.000 TL maddî tazminat ile 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilerek tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle, erkeğin iddialarının doğru olmadığını, davacı tarafın davasının reddine karar verilmesini, davacının ayrı olarak ...'de diğer evinde yaşadığını haftada bir gün eve geldiğini, evi terk etmediğini, erkeğin annesinin müvekkiline bağırdığını, erkeğin babasının vurmaya çalıştığını, bu olayın üzerine evden ayrıldığını, davacı tarafın kendisine ve ailesine hakaret ettiğini, başkalarının rencide ettiğini, çocukları ile ilgilenmediğini, evlilik birliğinden doğan sorumlulukları yerine getirmediğini, çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesini, müvekkili için aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, ... için aylık 400,00 TL, ... için aylık 350,00 TL, ... için aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesini, 100.000,00 TL maddî tazminat ile 100.000 TL manevî tazminata hükmedilerek tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların davacının anne ve babasının yanına taşınması sonrasında davacının ...'de ayrı bir evde yaşamaya devam ettiği, haftanın bir günü eve geldiğini, diğer zamanlarda ise işinden dolayı diğer evinde yaşadığı, eşine karşı yeterli ilgi göstermediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olay olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine; karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına (TMK m. 166/1), 19.04.2017 doğumlu ... ' ın velâyetinin anneye verilmesine baba ile arasında kişisel ilişki kurulmasına, 05.04.2007 doğumlu ... ile 20.12.2010 doğumlu ... ' ın velâyetlerinin babaya verilmesine, çocuklar anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, Yağmurun velâyetinin anneye verilmesine yararına 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile davalı-davacı yararına 500,00 TL tedbir ve yoksulluk ve 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın davacı-davalı erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine; asıl davada davacı-davalı erkeğin iştirak nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı - karşı davalı erkek vekili; kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile kendi nafaka isteminin reddi yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.

2. Davalı - karşı davacı kadın vekili; velâyet ile lehine takdir edilen tazminatların ve nafakaların miktarları yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda her ne kadar davacı-davalı erkeğin tam kusurlu olduğuna karar verilmiş ise de, dinlenen davacı-davalı erkek tanığı ...'in "...'nin, ...'ın yüzüne karşı hakaret ve küfür ettiğine bizzat şahit olmadım ancak ... ile konuştuğumda ... hakkında adam değil bana sahip çıkmıyor şeklinde söylemlerde bulunuyordu" şeklindeki beyanından davalı-davacı kadına eşine hakaret etme vakıasının kusur olarak yüklenmesi gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin kusur gerekçesinin belirtilen şekilde düzeltilerek erkeğin asıl davasının da kabulüne karar verilmesi gerekiyor ise de Mahkemece kadının davası yönünden verilen boşanma hükmü istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden davacı - karşı davalı kocanın boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ; davalı-karşı davacı kadının sürekli olarak çalıştığı ve düzenli geliri olduğu, dolayısıyla kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği anlaşıldığından kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine; kocaya yüklenen kusurların kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği gerekçesiyle davalı - karşı davacı kadının manevî tazminat isteminin reddine; davalı-davacı kadın yararına hükmedilen maddi tazminatın az olduğu gerekçesiyle hükmedilen maddi tazminatın kaldırılarak 75.000,00-TL olarak yeniden hüküm kurulmasına, velâyeti anneye verilen müşterek çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarına, kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıllarda ÜFE oranını aşmamak üzere TÜİK’in yayınladığı yıllık TÜFE oranında artış uygulanmasına, velayeti babaya verilen müşterek çocuklar yararına müşterek çocuklar ... ve ... için iştirak nafakası isteminin kısmen kabulü ile; boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden itibaren müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 250,00'şer TL iştirak nafakasının davalı - karşı davacı kadından alınarak çocuklar yararına harcanmak üzere davacı - karşı davalı kocaya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine; ebeveynler ve ortak çocuklara ilişkin kurulan kişisel ilişkinin infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu gerekçesiyle velâyetleri anneye verilen ortak çocuk ile baba arasında; her ayın, birinci ve üçüncü haftasına denk gelen Cumartesi günü saat 09.00’dan Pazar günü saat 17.00’a kadar, dini bayramların birinci günü saat 09:00’dan ikinci günü saat 12.00’a kadar, İlk ve orta öğretim okullarının birer hafta olarak iki kez uygulanan ara tatillerin ikinci aravermenin başladığı Cumartesi sabah saat 09:00'dan ertesi hafta Cumartesi akşamı 17:00'ye kadar, İlk ve orta öğretim okullarının yarıyıl tatilinin başladığı ikinci haftası Cumartesi günü saat 09:00'dan takip eden hafta Cumartesi günü saat 17.00'a kadar, her yıl 1 Ağustos günü saat 09.00’dan 30 Ağustos günü saat 17.00’a kadar, tek yıllarda çocuğun doğum gününde saat 09:00'dan aynı gün saat 17:00'a kadar, her yıl babalar gününde saat 09:00 dan aynı gün saat 17:00'a kadar, çift yıllarda 31 Aralık saat 17:00' den 1 Ocak 17:00' a kadar, babanın çocuğu yanına almak sureti ile şahsi ilişki tesisine; velâyetleri babaya verilen ortak çocuklar ile anne arasında; her ayın, ikinci ve dördüncü haftasına denk gelen Cumartesi günü saat 09.00’dan Pazar günü saat 17.00’a kadar, dini bayramların ikinci günü saat 12:00’dan üçüncü günü saat 17.00’a kadar, ilk ve orta öğretim okullarının birer hafta olarak iki kez uygulanan ara tatillerin ilk aravermenin başladığı Cumartesi sabah saat 09:00'dan ertesi hafta Cumartesi akşamı 17:00'ye kadar, ilk ve orta öğretim okullarının yarıyıl tatilinin başladığı birinci haftası Cumartesi günü saat 09:00'dan takip eden hafta Cumartesi günü saat 17.00'a kadar, her yıl 1 Temmuz günü saat 09.00’dan 30 Temmuz günü saat 17.00’a kadar, çift yıllarda çocukların doğum gününde saat 09:00'dan aynı gün saat 17:00'a kadar, her yıl anneler gününde saat 09:00 dan aynı gün saat 17:00'a kadar , tek yıllarda 31 Aralık saat 17:00' den 1 Ocak 17:00' a kadar, annenin çocuğu yanına almak sureti ile şahsi ilişki tesisine, sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili; kusur belirlemesi ve erkeğin davasının kabulü, velâyet, nafakalar ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, erkeğin boşanma davasının ve ferilerinin kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, nafakalar, tazminatlar ve velâyete ilişkin hükümlerin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.