Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9491 E. 2024/8057 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusur belirleme, velayet, kişisel ilişki düzeni ve maddi-manevi tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1260 E., 2023/1293 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Edirne Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/1251 E., 2021/502 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı erkek dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin üniversitede öğretim üyesi olduğunu, kadının üniversitede asistan olarak görev yaptığını, taraflar arasında mizaç uyuşmazlığı olduğunu, ortak çocukların doğumundan sonra cinsel birlikteliklerinin kalmadığını, kadının küfür ve hakaret ederek erkeği evden kovduğunu, evlilik danışmanına gitmeyi kabul etmediğini, erkeğin çocuğu ile görüşmesini engellediğini, fiziksel şiddet uyguladığını, erkeğin telefonlarını açmadığını, cinsel ilişkiden kaçındığını, gelirinin üzerinde harcama yaptığını, aşırı titizliği nedeniyle ortak çocuğun erkeğin ailesi ile görüşmesini kısıtladığını, kadının aşırı kontrolcü olduğunu, 2018 yılından beri ayrı yaşadıklarını iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebi ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı kadın vekili karşı dava ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; erkeğin birlik yükümlülüklerine aykırı davrandığını, ufak tartışmaları bahane ederek evi terk ettiğini, eşine ve çocuğuna karşı ilgisiz olduğunu, tayin konusunda tercih yaparken kendi başına karar aldığını, eşini zorunlu görev yeri olan Urfa'ya götürmediğini, küçük düşürüp rencide ettiğini, kadını sürekli kendisinden aşağıda gördüğünü, çocuğunun hastalığı ve tedavisi ile ilgilenmediğini, kadına fiziksel şiddet uyguladığını, evliliğin mahrem konularını başkaları ile paylaştığını, evi terk ettiğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebi ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, çocuğu için aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin eviyle, eşiyle, çocuğuyla ilgilenmeyerek, eşine karşı konuşmayarak, iletişime geçmeyerek, ona cevap vermeyerek psikolojik ve duygusal şiddet uygulamak suretiyle, eşine ve çocuğuna bakmayarak, eldeki maddî imkanlar doğrultusunda konforlu bir hayat sürdürmeyerek ve çocuğun, evin tüm masraflarını kadının üzerinde bırakarak ekonomik şiddet uygulamak suretiyle, yine kadın ile beraber yatmak yerine oturma odasında kanepede uyuyarak cinsel şiddet uygulamak suretiyle ve son olarak davacı kadın hakkında "paramı yedi" şeklinde konuşarak aşağılayıcı ve küçük düşürücü sözler sarf ederek sözlü şiddet uygulamak suretiyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verdiği, sayılan tüm bu nedenlerle erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yönelik iddiaların ise hiç birisinin tanık beyanı ve başkaca delille ispatlanamadığı, kadına yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığı gerekçesi ile asıl boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı açılan karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında her ayın 1. Ve 3. Cumartesi günü saat 10.00 Pazar günü saat 18.00 arasında, dini bayramların 2. Günü saat 10.00 3. Günü saat 18.00 arasında, sömestr tatilinin ilk bir haftası, yaz tatillerinde 01-31 Temmuz tarihleri arasında baba tarafından teslim alınıp teslim edilmek suretiyle şahsi münasebet tesisine,

çocuk için aylık 2.000,00 TL tedbir ve aylık 3.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın için 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, yasal koşulları oluşmadığından kadının yoksulluk nafakası isteminin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, kabul edilen tazminatlar, velâyet yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı- karşı davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin sosyal ve ekonomik durumu hususunda eksik inceleme yapıldığını belirterek, tedbir nafakasına hükmedilmemesi, reddedilen yoksulluk nafakası, tazminat miktarları, yatılı kişisel ilişki tesisi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ilk derece mahkemesi karar başlığında "Türk Milleti Adına" ibaresinin yazmamakta olduğu, bu nedenle ilk derece mahkemesi karar başlığına "Türk Milleti Adına" ibaresinin eklenmesine karar vermek gerektiği, erkeğin kadına cinsel şiddet uyguladığı hususunun ispat edilemediği, ortak çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin şekli ve süresinin gerek çocuğun kişisel gelişimi açısından gerekse babalık duygularının tatmini bakımından makul karşılanabilecek düzeyde ise de, infazda tereddüde neden olacak şekilde saat belirtilmeden kişisel ilişki düzenlenmesinin hatalı olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilik süresi, yaşları ve tazminata esas fiillerin niteliği dikkate alındığında hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarının az olduğu gerekçesi ile İlk derece mahkemesi karar başlığına "Türk Milleti Adına" ibaresinin eklenmesine, erkeğin kusur tespitine ilişkin istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi karar gerekçesinin taraflara yüklenen kusur oranı değişmemekle birlikte karar gerekçesinin kusurlu davranışlar bakımından düzeltilmesine, kadının kişisel ilişkiye yönelik istinaf talebinin kabulüne, kararın buna ilişkin kısmının kaldırılmasına, ortak çocuk ile davacı-davalı baba arasında her ayın 1. ve 3. haftası Cumartesi günü saat 10.00'dan Pazar günü saat 18.00'e kadar, Ramazan ve Kurban Bayramlarının 2. günü saat 10.00'dan 3. günü saat 18.00'e kadar, her yıl Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenen okul yarıyıl tatilinin başladığı hafta Pazartesi günü saat 10.00'dan takip eden Pazar günü saat 18.00'e kadar, her yıl 01 Temmuz günü saat 10.00'dan 31 Temmuz günü saat 18.00'e kadar kişisel ilişki kurulmasına, kadının maddî ve manevî tazminatın miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, kararının buna ilişkin kısmının kaldırılmasına, kadın yararına 180.000,00 TL maddî tazminat ile 150.000,00 TL manevî tazminata, tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, kabul edilen tazminatlar ve miktarları, velâyet yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

3.Davalı- karşı davacı kadın temyiz dilekçesinde özetle; istinaf kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, tazminat miktarları, kişisel ilişki günleri yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadın lehine maddî ve manevî tazminatın yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, kabul edilen tazminat miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin ve kişisel ilişki sürelerinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.