"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/146 E., 2023/1492 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/728 E., 2021/914 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-karşı davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın gerekçede belirtiler eksikler giderilmek ve yapılacak yargılama sonrasında karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2008 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, kadının, erkeğin ailesi ve arkadaşları ile görüşmesini istemediğini, kıskanç olduğunu, hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı-karşı davalı erkek vekili cevaba cevap (karşı davada cevap) dilekçesinde özetle; karşı dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının hakaret ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini iddia ederek karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-karşı davacı kadın cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını ve boşanma istemini kabul ettiğini belirtmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin, hakaret ettiğini, birlik görevini ihmal ettiğini, ortak konutu terk ettiğini iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakası, 750,00 TL yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 22.06.2021 tarihli 2018/692 Esas 2021/464 Karar sayılı kararıyla; her iki davanın da kabulü ile tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuklar anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden tazminat, nafaka, eşya alacağı ve mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebi olmadığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Birinci Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 18.10.2021 tarih ve 2021/1114 Esas 2021/1250 Karar sayılı kararıyla; anlaşmalı boşanma kararı kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki, diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hükmün bulunmadığı, bu halde anlaşmalı boşanma davasının çekişmeli boşanma davası olarak görülmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesince dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması ve ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra 22.06.2021 tarihli duruşmasında tarafların anlaşmalı boşanmalarına karar verildiği görüldüğünden davaya kaldığı yerden devam edilerek gerçekleşecek sonuç uyarınca karar verilmesi gerektiği belirtilerek; erkek vekilini istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve numarası belirtilen kararıyla; kadının, hakaret ettiği ve fiziksel şiddete varabilecek saldırgan tavırlar sergilediği, erkeğe ise yüklenecek kusurlu davranışın ispatlanmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, alınan sosyal inceleme raporu, ortak çocuğun baba yanında kaldığı dikkate alınarak velâyetin babaya verilmesine ve anne ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL iştirak nafakası, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak kadının tedbir nafakası talebinin reddine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu dikkate alınarak yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu olduğu, kadının davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği, ortak çocuk yararına nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu, kadının tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği, velâyet düzenlemesinin hatalı olduğu belirtilerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yapılan incelemede; İlk Derece Mahkemesinin evlilik birliğinin sarsılmasında davalı- karşı davacı kadının tam kusurlu olduğuna ilişkin kusur tespitinin doğru ve maddi gerçeğe uygun olduğu, davalı- karşı davacı kadın tam kusurlu olduğundan karşı davanın reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı, ortak çocuk Duru'nun uzmanla yapılan görüşmede, babası ve babaannesi ile yaşamaktan memnun olduğunu belirttiği, çocuğun bakımı ile erkeğin annesinin ilgilendiği, evlilik sürecinde de ortak çocuğun çoğunlukla erkeğin annesinin evinde kaldığı, düzenlenen uzman raporunda da kadının mevcut düzende yalnız yaşaması ve çalışıyor olması nedeni ile ortak çocuğun velâyetinin, babanın çocuğun bakımını sağlayan babaanne ile birlikte yaşadığı da göz önünde bulundurularak babaya verilmesinin çocuğun üstün yararına olacağı kanaatinin bildirildiği dikkate alındığında velâyetin babaya verilmesinin doğru olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ortak çocuğun ihtiyaçları dikkate alındığında ortak çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesinde yanlışlık bulunmadığı gibi miktarlarının da hakkaniyete uygun olduğu, kadın boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğundan tazminat taleplerinin reddine karar verilesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, velâyet düzenlemesinin ortak çocuğun üstün yararına ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 335 inci maddesi, 336 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.